Translate.vc / Spanish → Turkish / Cé
Cé translate Turkish
871 parallel translation
También, u-una cé... célula fotoeléctrica.
Bunun dışında, fotosel de kullanılabilir.
Dice que se encierra en su habitación y maldice todos los días a ese desgraciado y a su verdadero padre.
Bu yüzden kendisini odasına kilitlediğini ve her gün o p.çe ve gerçek babasına lanet okuduğunu söyledi.
- "¿ Ca-ta qué?"?
- "Ce-hen-nem"?
- C ´ est chaud ici, monsieur, n ´ est-ce pas?
- Il fait chaud ici Monsieur, n'est-ca pas?
Où est-ce qu ´ il est encore?
Où est-ce qu'il est encore?
Qu ´ est-ce qu ´ il y a?
Qu'est-ce qu'il y a?
Je vais voir ma soeur. Si elle se doutait que j ´ ai été chassé de I ´ armée ce serait pour elle un tel chagrin...
Kız kardeşimi görmeye gidiyorum ve... ona ordudan atıldığımı söylersem çok...
Qu ´ est-ce que c ´ est, Monsieur?
Qu'est-ce que c'est, monsieur?
Do-ce co-nejos y seis meses de... Muchachos, si no lo conseguís, habréis trabajado para nada.
12 tavşan 6 ayda, evet 6 ayda...
¿ Qué sucede? ¿ Qu'est-ce que c'est?
Ne oldu?
O hubiese sido terriblemente cursi.
Yani bu çok recherché olurdu. N'est-ce pas?
- Est ce que vous...
- Siz...?
¿ Qué significa : "Nos vemos al rato"?
Qu'est-ce que c'est? "Geyik yaparız"?
El ambiente es muy de Macbeth.
Genel atmosfer çok Macbeth'çe.
¡ Escóndase, señor Baker!
Ce-ee Bay Baker!
Rocky Mountain, conocida también como Montaña Fantasma.
Türk'ce mize çevirimini yapan
C. E. "Doc" Jones.
CE'Doktor'Jones.
"Del oficial de farmacia, 2ª Promoción, C. E." Doc "Jones al teniente Anderson".
" 2inci sınıf, CE'Doktor'Jones'tan Teğmen Anderson'a, efendim.
¿ No es más que un trato para ti, Laurie?
Sence bu, bir çeºit anlaºmadan öte bir ºey degil mi?
Francés :
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Hay dos tipos de amor.
Iki çeºit sevgi vardir Jed.
Usted dará las ordenes.
Yol boyunca çeºitli emirler alacaksiniz.
Llegas tarde ce soir.
Bu gece geç kalmışsın.
Silent'a me nun ce sta nienta a fa'
Sen de uyarsın modaya
"Il faut chercher la plus belle pour vous, n'est-ce pas?"
Size güllerin en güzeli yaraşır.
Je vais voir combien d'argent... j'ai sur moi en ce temps.
Je vais voir combien d'argent j'ai sur moi en ce temps.
Que Minus no se duerma con el latín.
Minus'a göz kulak ol da Latin'ce çalışmayı unutmasın.
Ayuda a Minus con el latín, papá.
Baba, sen şimdi Minus'la Latin'ce çalışmalısın.
- ¡ Volando, volando! - Ce n'est pas posible! ...
Uçuyorsun!
Lo h ¡ ce anoche para que n0 se v ¡ eratant0.
Bütün gece boyunca düşünüp onları ördüm, görünmesinler diye kement yaptım.
¿ Pero qué d ¡ ce?
- Yüzbaşı, sen ne diyorsun?
S ¡ lo que d ¡ ce es verdad manana serátarde, los ¡ nd ¡ ostendrán los r ¡ fies.
Kızılderililer tüfekleri ele geçirecek.
¿ El cheque está bien?
Çe-çek sağlam mı?
No tengo todo el día, señora.
"Est-ce que..." - Bütün gün bekleyemem hanımefendi.
¡ Por favor...!
Lütfen ce...
Pista de aterrizaje, Calais...
Uh, est-ce qu'il, uh, um... iniş pisti... Calais... Oh.
Hay un precedente histórico.
Geçmişte örneği var. - N'est-ce pas?
Qu'est-ce qu'il y a dedans?
Patates.
¿ Debería dársele un entierro cristiano?
Hristiyan ce-cenazesi düzenlenmeli midir?
El fundamento teórico por el cual se guía nuestro pensamiento es el marxismo leninismo.
Dü şün ce mi ze rehber lik eden kuram sal dayanak Leninizm'dir.
¡ Cu-cú!
Ce ee buradayım!
- Cu-cú. ¿ Le molesto?
Ce-eee. Rahatsız mı ediyorum?
J'ai ce truc, là.
Şu şeyim var.
- Será mejor que se tranqu ¡ I ¡ ce.
- Rahatlayın biraz.
¿ Y por qué no Io d ¡ ce en vez de leer Ios comprobantes?
Talep kağıtlarına bakacağına neden sadece Kayıp Eşya Bürosu önermedin?
Su reserva d ¡ ce : "Guardar hasta Ias 22.00".
Rezervasyonunuzda, "saat 10'a kadar bekletin," yazıyor.
Como puede ver, su reserva d ¡ ce : "Guardar hasta Ias 22.00".
Rezervasyonunuzda, açıkça "saat 10'a kadar bekletin," yazıyor.
H ¡ ce Io que tenía que hacer.
Doğru olanı yaptım.
- H ¡ ce Io m ¡ smo.
- Aynen.
¡ For... mi... da... ble!
Ve.. böy.. le.. ce!
Mao Tse-tung tenía razon...
Mao Çe Tung haklıydı, sizin gibi pislikleri acımadan yok etmek gerek.