English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Dans

Dans translate Turkish

39,290 parallel translation
Por favor, hazlo bien o mi baile nupcial va a parecer muy estúpido.
Lütfen doğru yapalım yoksa düğün dansım saçmalık olur.
He bailado toda la noche.
Tüm gece dans ettik.
Baila conmigo.
- Dans et benimle.
George, no está permitido.
- Biz dans edemeyiz George.
Se me permite bailar con mi esposa.
Ben karımla dans edebilirim.
Pero no me pidan que levante mi falda y baile.
Yalnızca benden eteğimi kaldırıp dans etmemi istemeyin sakın.
Vamos a bailar, mamá.
Hadi dans edelim anne.
No, el baile no me marea.
- Hayır, başımı dans döndürmedi.
Podrá volver a bailar.
Yine dans edebileceksiniz.
No tengo el ánimo como para bailar.
Dans edecek halde değilim.
He visto un afiche. Yo...
Bahar Dansının posterini gördüm..
¿ Quiere bailar con nosotros?
Bizimle dans eder misin?
Así que no tiene el ánimo como para bailar...
Dans edecek keyfin yok sanıyordum?
Quería proponerle este baile.
Benimle dans eder misin diyecektim.
Yo nunca he bailado tanto.
Hiç bu kadar dans etmemiştim.
A Frantz le encantaba bailar.
Frantz dans etmeye bayılırdı.
¿ Y viene a sacar a bailar a su prometida?
Buraya nişanlısıyla dans etmeye mi geldiniz?
Estábamos aliviados y hubo incluso quienes bailaron.
Rahatlamıştık. Dans edenler bile oldu.
No sólo en Francia... -... se bailó.
Tek dans eden Fransızlar değilmiş.
Digamos que están bailando en la sala, y accidentalmente, pateas al bebé en la cara.
Diyelim ki odada dans ediyorsunuz ve yanlışlıkla bebeğinizin yüzüne tekme attınız.
Toda la gente rica solía bailar y romancear ahí.
Büyük deprem vaktinde. Tüm zengin insanlar Orada dans eder ve romantizm yapar.
¡ Sí! Y si te estabas preguntando que es lo divertido en ello, es que viene junto a... ¡ el baile de la tortilla de Luke!
Bunun neresi bu kadar süper eğlenceli dersen de bununla birlikte Luke'un omlet dansı var da ondan.
Me imaginé que no teníais nada planeado hacia el segundo verso del baile de la tortilla.
Omlet dansının ikinci dizesinde bir şey planlamadığınızı anlamıştım zaten.
Organizo una fiesta de pijamas... para el grupo de danza vietnamita de Lily.
Lily'nin Vietnamlı dans grubu için bir pijama partisi düzenledim.
Una chica no puede bailar sin perlas.
Kızlar küpeleri olmadan dans edemezler.
Quiero bailar contigo entonces, y quiero hacerlo cada día por el resto de mi vida.
O zaman da seninle dans etmek istemiştim, ve geri kalan hayatım boyunca da her gün seninle dans etmek istiyorum.
Tendremos nuestro baile cuando regrese a casa.
Dansımızı ben eve dönünce yaparız.
Mientras vamos a la pista de baile, la banda empieza a tocar una canción familiar,
Dans pistine indiğimiz zaman, grup aile şarkımızı çalmaya başlıyor,
No te iba a dejar bailando sola.
Yalnız dans etmene asla izin veremezdim.
Oye, sé que soy prácticamente tu hermano, y tengo, como, la mitad del tamaño de Jay, pero, ¿ quieres bailar?
Kardeşin sayıldığımı biliyorum ve Jay'in yarısı kadarım ama dans etmek ister misin?
Prométeme que si alguna vez nos casamos, no harás ese baile en nuestra boda.
Bir gün evlenirsek nikahımızda bu dansı yapmayacağına dair söz ver.
- No, baila tú.
- Sen dans et sevgilim.
- Todo el mundo sigue bailando.
- Herkes hâlâ dans ediyor.
Bailando alrededor, sabes, así ella no lloraría todo el tiempo.
Sürekli ağlamasın diye dans edip duruyordum.
¡ La pista de baile está abierta!
Dans pisti açık!
Y los pasos de baile de Lee ayer... meticulosos.
Lee'nin dans adımları çok özenli.
En una de sus fiestas raves? Yep.
- Dans partisinden mi geldiniz?
Ahora, conquistemos la pista de baile.
Şimdi dans pistinde anı yaşayalım.
Hey, estoy paginación a mi bebé hermana a la pista de baile en este momento!
Şimdi küçük kardeşimi dans pistine çağırıyorum!
Todo lo que tiene que hacer es comer lo que mi tía Francine le ofrece y bailar conmigo cuando Rihanna se enciende.
Yapman gereken tek şey Francine Teyze'min veriklerini yemek ve Rihanna çalinca benimle dans etmek.
¿ Sabes cómo bailar?
Dans etmeyi biliyor musun?
¡ BAILEN!
Dans!
¿ Puedo molestarle durante un baile privado?
Özel bir dans için zamanınızı alabilir miyim?
No estaba buscando conectarme anoche pero tus líneas torpes, tus movimientos de baile sexy me atraparon.
Dün gece biriyle takılmayı düşünmemiştim ama o şapşal halin ve seksi dansın beni ele geçirdi.
Sólo una noche, algunas bebidas, un poco de baile, algunas...
Sadece bir gece, biraz içer, biraz dans eder, biraz...
Te emborracharás de vodka, bailarás sobre la mesa... Comenzaras una pelea y luego nos echaran a patadas.
Vodka içip masanın üzerinde dans edeceksin kavga başlatacaksın ve bizi kovduracaksın.
Hemos visto su locura en cualquier momento, en cualquier lugar bailando.
Onları hep her yerde çılgınca dans ederken gördük.
Esta noche ellos bailaran juntos por ultima vez.
Bu gece son kez birlikte dans edecekler.
No, no estoy bailando.
Hayır, dans etmiyorum.
No en serio, ¡ Vamos!
Hayır ciddiyim, dans etmeyeceğim!
¿ Qué?
Yani nikahın değil, dansın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]