Translate.vc / Spanish → Turkish / Darin
Darin translate Turkish
160 parallel translation
Le dije que debería enviársela a Bobby Darin o Elvis.
Orville'e, o şarkıyı Bobby Darin veya Elvis'e göndermesini söylemiştim.
Als der Russe näher heranrückte, bestand meine Aufgabe darin,
Ruslar yaklaşırken benim görevim kumandanlığa bağlı askerlerle ilgili olarak...
Soy Henry Darin.
Ben Henry Darin.
- ¿ Henry Darin?
- Henry Darin mi?
Habla con Darin.
Benim için Darin'le konuş.
Y éste es mi otro hijo : Darin.
Bu da diğer oğlum, Darin.
- Es Darin Romick... -... el mejor ilusionista del mundo.
Bak, bu Darin Romick, yaşayan en harika illüzyonist.
Darin Romick no estaba, pero hablaremos con su ayudante.
Darin Romick orada değildi ama asistanı bizimle konuşacağını söyledi.
Darin Romick es el mejor que haya existido nunca. No creo que le gustase que se desvelen sus secretos.
Darin Romick yaşamış en harika kişi... ve sırlarının açığa çıkmasından hoşlanacağını sanmıyorum.
Sólo se hicieron dos con ese dibujo y las dos son de Darin Romick.
Ay ve yıldız deseni 2 kutu yapmışlar... ve her ikisi de Darin Romick'e ait.
Darin pasó una época muy mala hace más o menos un año.
Darin 1 sene kadar önce çok zor bir dönemden geçti.
- ¿ No creerá que Darin...?
- Darin'in yaptığını düşünmüyorsunuz...
Damas y caballeros, Darin Romick.
Bayanlar ve baylar, Darin, Romick.
Darin Romick no ha tenido una idea propia en toda su vida.
Darin Romick'in tüm hayatı boyunca kendi fikri olmadı.
Darin Romick era un pobre timador cuando lo encontré.
Darin Romick onu bulduğumda beş para etmez kart hilecisiydi.
La canción de Bobby Darin. No.
Bobby Darin'in şarkısını.
No es Bobby Darin.
- Bobby Darin değil.
Sí la canción de Bobby Darin.
- Evet, Bobby Darin.
Se hace llamar Bobby Darin y dice que le mordió un tiburón en la piscina de su hotel.
Kendine Bobby Darin diyor. Güya Four Seasons'ın havuzunda köpekbalığı ısırmış.
Hola. Soy Darin.
- Merhaba, ben Darin.
- Es Darin, de la oficina de Kramer.
- Merhaba, ben Kramer'in ofisinden Darin'im.
¿ Darin? Es Jerry, de la oficina de Jerry.
Merhaba, Darin, ben Jerry'nin ofisinden Jerry.
He revisado el diario de pasantías de Darin.
Darin'in staj günlüğünü inceledim.
Y con la ayuda de Darin, conseguiremos ese pollo.
Darin'in yardımıyla, o tavuğu bulacağız.
Lo siento, pero Darin no puede seguir trabajando ahí.
Üzgünüm, ama Darin'in sizinle çalışmaya devam etmesine izin veremeyiz.
Desde que Darin se fue no encuentro nada.
Darin'in ayrıldığından beri, hiçbir şeyi bulamıyorum.
Darin, ¿ qué haces aquí?
Ne arıyorsun burada?
Darin, vete a casa.
Darin, evine git.
Darin y yo probaremos mi sistema de vejiga.
Darin ve ben sonunda benim kese sistemini test edeceğiz.
No, no.
- Hayır. - Darin?
- ¿ Darin? - Lo siento, señor Seinfeld.
- Üzgünüm, Bay Seinfeld.
¿ Sabes, Darin? Si me hubieras dicho hace 25 años que un día estaría aquí a punto de resolver el problema energético mundial habría dicho que estabas loco.
Biliyor musun, Darin, eğer bana 25 sene önce bir gün burada durup dünyanın enerji sorununu çözeceğimi söyleseydin sana delisin derdim.
Será mejor que baje. Oye, ahí están Kramer y Darin.
Kramer ve Darin şuradalar.
¿ Qué pasó con Darin?
Darin'e ne oldu?
Darin se irá por un buen tiempo.
Darin çok çok uzun bir süre için uzaklara gidiyor.
Encenderé el fuego, abriré una botella de burbujas, pondré un poco de Bobby Darin en el estéreo, y luego, "¡ Cuidado, porque Macky está de vuelta en la ciudad!"
Şömineyi yakar, şampanya açar, teybe de Bobby Darin koyarım. Sonrasında dikkat edin, Mackie şehre geri döndü.
Incluso el arpista podría aprender melodías de Bobby Darin para tus amigos.
Arpçıdan arkadaşların için Bobby Darin şarkısı öğrenmesini isteriz.
Vic Damone, Bobby Darin,
Vic Damone, Bobby Darin,
Me llamo Darin MacNamara.
Adım Darin MacNamara.
¿ Qué escribió Dan sobre los demonios que se llevaron a su hermano?
Darin, kardeşini götüren iblis hakkında neler yazmış?
Vamos, Darin.
- Hadi, Darin.
Bobby Darin Perry Como, Tony Bennett.
Bobby Darin, Perry Como. Tony Bennett.
La del pomo de la puerta pertenece a un ex - convicto, Darin Hanson.
Dış kapı kolundaki parmak izi eski mahkum Darin Hanson'a ait.
O sea que Tammy mata a papá y ella y Darin escapan juntos.
Yani Tammy babasını öldürdü ve Darin Hanson'la birlikte kaçtı.
Tammy Felton y Darin Hanson aún en libertad.
Tammy Felton ve Darin Hanson hâlâ serbest.
Darin Hanson la miró a los ojos y ella no se lo esperaba.
Darin Hanson, onu gözünün içine baka baka öldürdü.
Los compararé con el ADN de Hanson.
Darin Hanson'ın DNA'sıyla karşılaştıracağım.
Saluden a Darin Hanson.
Karşınızda Darin Hanson.
Adam, Tammy y ahora Darin.
Adam, Tammy, şimdi de Darin.
Tranquilo, Darin.
Rahatla, Darin.
¡ Darin!
Darin!