Translate.vc / Spanish → Turkish / Database
Database translate Turkish
28 parallel translation
Acceso concretado.
Database erişildi
Averiguamos como decodificar los passwords, así que al mirar a la base de datos de passwords codificados
Şifreleri çözen bir şey hazırladım tabi database e baktım şifreler için
Creó que el siguiente momento que creí que era realmente crucial fue cuando los vendedores de bases de datos se retractaron lo que pasó tres meses antes de lo que esperaba y actualmente pasó a finales de Julio compromisos para hacer migraciones desde Oracle
Sanırım düşündüğüm bir sonraki an cidden döngü-dönemeçti ki bu database satıcılara pis bir darbeydi 3 ay dan daha kısa süre içinde gördük bunu bekliyordum ve cidden Ağustos başlarında oldu. Oracle dan 1 port için taahhüt ve
y Sybase y las otras bases de datos principales..
Sybase ve diğer database satıcılarından geldi.
y estuve en realidad algo preocupado pensé que estábamos en una ventana de vulnerabilidad entre el tiempo que anunciamos la campaña de código abierto y el cambio de los vendedores de bases de datos ese era el punto en el cual una acción hostil de Microsoft u otras compañías de software de código cerrado ese era el punto en el cual una tormenta de mercado seria podría habernos hundido pero una vez que los grandes vendedores de bases de datos se cambiaron eso abrió el camino para otras ISVs
ve database satıcıları darbe yemişti konu buydu, bu düşmanca hareket Microsoft ve diğer kapalı kaynak yazılım firmalarından gelmişti işte bu hadise ciddi pazarlama saldırısı bize göçertebilir databasecilerin uğradığı ilk büyük darbede diğer ISV ler için yol açılmıştı kar topu etkisi başlattı
Saqué esto de los archivos del Diario de Smallville.
Evet. Bunu database'den indirdim.
Según la Internet Movie Database hizo papeles como La Novia Del Camionero, La Mucama Gritona y La Compañera De Cuarto Bisexual.
İnternet Film Veritabanı'na göre "Tırcının Kızı", "Bağıran Hizmetli" ve "Lezbo Oda Arkadaşı" filmlerinde rol almış.
En el Centro de Información Criminal encontré a esta pareja, desaparecida en 1978.
NCIC database inde 1978 te kaybolan evli bir çifti araştırtdım.
¿ En el Centro de Información Criminal?
NCIC database'e göre onlar suçlu.
¿ Qué base de datos usaste?
Hangi database'i kullandın?
Buen trabajo, base de datos.
İyi iş çıkardın Database.
La oficina de la Secretaria de Estado le pagó a Tecnologías Database $ 4.3 millones para armar una lista de ex presidiarios que según la ley de Florida, no recibirían permiso para votar.
- Eyalet sekreterliği Database Technologies'e 4.3 milyon dolar ödeyerek Florida yasalarına göre oy vermesi yasak mahkûm edilmiş suçluların listesini çıkarmasını istemiş.
Referencias cruzadas de los números del sistema de taxis... con la base de datos de victimas especiales, encontré uno.
Database ile karşılaştırdım. Birine rastladım. 3 yıl önce cinsel tacizden tutuklanmış birisi var.
Escaneando la base de datos.
Database taranıyor.
Referencias cruzadas de los números del sistema de taxis... con la base de datos de victimas especiales, encontré uno.
Taxi numaralarını sıraladım. Database ile karşılaştırdım.
Diseño de Database.
Veritabanı tasarımı
Y aquí, estamos empezando con una base de datos online de personas desaparecidas.
Ve buradan dönünce, burada kayıp insanların online database'ini kuruyoruz.
- Está ayudando con la base de datos.
- Online database oluşturmaya yardım ediyor.
IMDb ( Internet Movie Database ).
IMDb'de.
Mira en la Internet Movie Database.
IMDB'ye bakın.
¿ Qué es esta base de datos?
Bu database nedir?
Una base de datos federal.
- Bir federal database.
Tenemos acceso a toda la base de datos nacional de huellas en la oficina, y aun así estás ahí sentado con una lupa cotejando las huellas de Nighthorse con las que sacaste del ordenador de Branch.
Ofiste tüm ülkenin parmak izi database'in ulaşabiliyoruz, ama sen hala burda oturmuş büyüteçle Nighthorse'un parmak izlerini Branch'in bilgisayarında bulduğumuz ile eşleştirmeye çalışıyorsun.
La única razón por la que no uso una base de datos digital es porque no quiero activar las alarmas y atraer la atención de Caballo Nocturno.
sayısal database'i kullanmamamın nedeni, alarmları çaldırmak ve Nighthorse'u uyandırmak istemiyorum.
Tan pronto como volvamos a la comisaría voy a pasarlas por la base de datos.
Karakola varır varmaz o izleri database'de aratacağım.
Pasé los dos juegos de huellas por la base de datos.
İki iz setini de database'de arattım.
Cosine al lado de la base de datos.
Cosine, Database'in yanında.
Tonto / Pendejo / Tarado
Milhouse / Martin / Database