Translate.vc / Spanish → Turkish / Dave
Dave translate Turkish
9,818 parallel translation
Pobre Dave. Es un cuento muy lindo, muy conmovedor.
Dave, hikâyen resmen içimi parçaladı.
Alguien tiene que trabajar, Dave.
Çalışmam gerekiyor Dave.
- Puedo hacerlo, Dave.
- Yaşlanıyoruz be Dave.
¿ Así que este es Dave?
Dave bu mu?
Y tú, Dave, ¿ ya tienes una bola y una cadena?
Dave, karı kız işleri ne alemde?
¿ O hay una señora Dave?
Kız arkadaşın var mı?
¿ O un señor Dave?
Ya da erkek arkadaşın?
Tienes que tener cuidado con ellas, Dave.
Kızlara karşı dikkatli olmalısın Dave.
¿ Sabes lo que hace la hembra cuando muere el macho, Dave?
Peki erkek turnalar öldüğünde dişileri ne yapar, biliyor musun Dave?
Te daré tres intentos, Dave.
Üç tahmin hakkın var Dave.
¿ Dave?
Dave?
¡ Dave!
Dave!
¿ Por qué no me dijiste, Dave?
Neden bana anlatmadın Dave?
Sabes, Dave... Haz lo que creas que debas hacer.
Bak Dave ne istiyorsan onu yap.
Doctora, soy Dave Hendrix.
Doktor, ben Dave Hendrix.
¿ Qué diablos estás haciendo aquí, Dave?
Senin burada ne işin var Dave?
¿ De verdad eres tú, Dave?
Sahiden sen misin Dave?
¿ Cómo has estado, Davidsito?
Nasılsın Dave?
¿ Sigues vivo, Dave?
Hâlâ hayatta mısın Dave?
Es el sonido más fuerte del mundo, Dave.
Dünyadaki en yüksek ses Dave.
Parece que volviste a defraudar a tu equipo, Dave.
Galiba yine ekibini yarı yolda bıraktın Dave.
No estaba así de feliz, desde que el tío Dave se murió.
Amcam Dave'in derisi yüzüldüğünden beri bu kadar sevinmemiştim.
¡ Una tarjeta de regalo de $ 42.000 para Dave and Busters!
Dave Buster's restoranında 42.000 dolarlık hediye kartı.
Estaba pensando en los $ 42.000 en Dave and Busters.
Aklım D B's'deki 42 binde kaldı.
Dave es un gran fotógrafo.
Dave tam bir fotoğraf manyağı.
Tengo a Kevin, Dave, pero necesito a Carl.
Kevin, Dave, var ama Carl lazımdı bana.
Mensaje de cumpleaños de Dave, toma uno.
Dave'in doğum günü mesajı, çekim 1.
¡ Feliz cumpleaños, Dave!
Doğum günün kutlu olsun Dave!
Dave, todo está bien.
Dave, her şey yolunda.
¡ Dave, no tuve nada que ver con esto!
Dave, benim bununla bir alakam yoktu!
Bueno... No sé cómo decirte esto, Dave. ¡ La Policía está aquí!
Bunu yumuşatarak söylemenin bir yolu yok Dave.
¡ Feliz cumpleaños, Dave!
Nice yaşlara Dave!
Esto es lo menos que podemos hacer por ti, Dave.
Bu partiden çok daha fazlasını hak ediyorsun Dave. Evet!
¡ Te amamos, Dave!
Seni seviyoruz Dave!
¡ Se llama Dave!
Adı Dave!
- Pero no somos niños normales, Dave.
- Ama biz normal çocuklar değiliz Dave.
♪ Dave y Samantha se quieren y no son novios ♪
Dave ve Samantha, anlayalım arkadaşlar...
Supongo que te gusta en serio, Dave.
Bu kızdan gerçekten hoşlanıyor olmalısın Dave.
Te ves muy bien, Dave.
Harika görünüyorsun Dave.
- Dave, gracias al cielo.
- Dave, şükürler olsun.
- Hola, Dave.
- Selam Dave.
¿ Dave se los dijo?
Bunu Dave mi söyledi?
Eso no aplica con los médicos, Dave.
Doktorlar için bu pek uygun bir dilek değil Dave.
Un momento. ¡ Eso significa que Dave le pedirá a Sam que se case con él!
Bir dakika. Bu demek oluyor ki Dave, Samantha'ya evlenme teklif edecek.
Theodore, tú vigilas a Dave.
Theodore, gözün Dave'in üzerinde olsun.
Créanme, lo de Dave y mi mamá es temporal.
İnanın bana, Dave ve annem arasındaki ilişki geçici bir heves.
Una boda. A Dave le gusta y le va a dar un anillo.
Dave anneni sevdi ve parmağına yüzüğü takacak.
Y también quédense con Dave.
Ayrıca alın, Dave'iniz sizin olsun.
Y si Dave y mi mamá se casan... querrán tener hijos.
Dave ve annem evlenirlerse... çocuk yapmak isteyecekler.
Ustedes no son hijos de verdad. Son tres ardillas a las que llama hijos.
Siz Dave'in gerçek oğulları bile değilsiniz... çocuklarım dediği bir avuç sincapsınız.
- ¡ Dave!
- Dave!