Translate.vc / Spanish → Turkish / Decision
Decision translate Turkish
347 parallel translation
Intenta influir en su decision.
Mahkemeyi yönlendirmeye çalışıyorlar.
Tomaremos una decision entonces.
Ne yapacagimiza o zaman karar veririz.
- No great decision...
- Hiç bir büyük karar...
Reiko, la esposa del Teniente, ha visto en el rostro de su marido... su decision de morir, mientras partía en dirección al palacio, en la mañana nevada tras el golpe de estado.
Teğmenin eşi Reiko, darbe gününün karlı sabahında saraya gitmek için yanından ayrılırken onun ölüm için kararlılığını gözlerinden okumuştur.
Basarán su decisión en las pruebas que se han presentado aquí.
The evidence presented here is the only basis of your decision.
¿ Han tomado alguna decision respecto a la solicitud del Sr. McCoy?
Bay McCoy'un şartlı tahliye talebi hakkında bir karara vardınız mı?
La junta casi nunca cambia de decision.
Şartlı tahliye kurulu fikrini kolay kolay değiştirmez.
No hay otra decision que tomar.
Yapacak başka bir şey yok!
Alguien en una edad tan tierna como tu, Taffy podria encontrar muy dificil entender que larga, dura y dolorosa decision he tomado.
Senin gibi çocuk yaşta birisi için Taffy, bunun ne kadar zor... ve acı verici bir karar olduğunu anlaması biraz zor olabilir.
por supuesto es una decision personalísima.
Bundan sonrası sana kalmış.
Pero soy yo, Julia Rainbird, la que ha de tomar la decision.
Ama kararı veren kişi Julia Rainbird, yani benim.
Es una decision muy acertada, Srta. Rainbird.
Çok akıllıca bir karar Bn. Rainbird.
Vamos a examinar la foto y tomaremos una decision.
Bu arada biz de içinde bulunduğumuz duruma bakıp karar verelim.
Creo que cometí un error, una mala decision.
Bu hata olurdu, yanlış bir seçim.
Eso no era de esperarse Sra., es simplemente el hecho de que el abuelo del niño esta fijo en su decision de no verla
Sizden bu istenmiyor Mrs eroll Çocuğun Dedesi sizi görmemeye kararlı
Es su privilegio tomar esa decision Y puede ver a Setti cuando usted lo desee
Bu sizin hakkınız. ve ne zaman isterseniz saddyi görebilirsiniz
Voy a tomar una decision arriesgada.
Burada bir riske gireceğim.
La decision fue tomada por el Gobierno Central, para asegurar una mejor vida, y mejores condiciones de trabajo.
Merkezi Hükümet tarafından, Daha iyi bir yaşam ve daha iyi, çalışma koşulları sağlanması amacıyla alındı. 423 00 : 50 : 24,500 - - 00 : 50 : 29,000 Yahudi Konseyi ve polis, günde 6.000 kişinin iskanını sağlayacaklardır.
Mi decision esta tomada.
Kararım kesin.
Fue decision de la familia que estaría mucho más cómoda...
Daha rahat etmesi için Ailesi evine götürdü
Eso fue maravilloso, la decision que tomo alli..
Orda yaptığın şey o kadar harikaydı ki.
No es tu decision.
Bu senin kararın değil.
Su esposa sólo le comunicó su decision de dejarlo... cuando ella se reunió con usted abajo en las excavaciones después de que la Sra Boynton estaba muerta.
Ayrılma kararını eşiniz size kazı yerinde yanınıza geldiğinde söyledi Bayan Boynton öldükten sonra.
De esa manera tomare una decision y ya veremos cuando estemos en ese punto.
Böylece ben de kararımı veririm ve o noktada neyin ne olduğunu görürüz.
Tendre que tomar una decision lo devolvere al orfanato.
Olacaklara katlanıp yapmam gerekeni yapmak zorundayım. Onu yetimhaneye geri götüreceğim.
Tomaste una buena decision.
İyi bir karar verdin.
Ese fue un nivel siete, decision multidimensional.
Yedinci seviyede çok boyutlu bir karar anıydı.
¿ Que decision ha tomado en mi solicitud de reunirme al equipo especial?
Takıma katılma talebim konusunda bir karara varıldı mı?
mala decision, escamas.
Yanlış numara, mısır gevreği.
Mira, no quiero pincharte el globo pero me gustaría estar incluído en una decision que va a afectar el resto de mi vida.
Bak, planlarını bozmak istemiyorum ama hayatımın geri kalanını etkileyen bir karara... -... dahil olmak isterim.
Es tu decision.
Bu senin tercihin.
Esa fue una decision que nos hizo preparar... porque nosotros estabamos trabajando y protegiendonos para eso.
Bu kararı vermeye hazırlıklıydık çünkü çalışıp para biriktirmiştik.
Lo que tu digas, es tu decision.
Derler ya, bu senin kararın.
Hiciste una decision.
Bir karar verdin.
La decision no es suya.....
Sizin yapabileceğiniz bir şey yok.
era usted desde el principio cuesta mucho creer que alguien este tan enfermo como para ordenar la muerte de su propio hermano la decision de un empresario es tomar decisiones dificiles, Macgyver sobre todo cuando hay mucho en juego si, que hay en juego?
Hepsi senin başının altından çıktı. İnsanın kendi kardeşini öldürme emri verebilecek kadar hasta olduğuna inanmak zor. Zor kararlar birçok girişim gerektirir, MacGyver.
Si decides evadirlo, es tu decision. hare esto solo.
Bundan kaçmayı seçiyorsan bu sana kalmış. Tek başıma yaparım.
Tomaron la decision basados en los antecedentes criminales –
Yaklaşmakta olan gizli görüşmeye saldırı düzenlemek için suç kayıtlarına –
Lo siento, pero a menos que haya una mocion y una segunda, la decision se mantiene.
Üzgünüm koç, ancak eğer bir kurul üyesinden... itiraz gelmezse, karar değişmez. Endişelenmeyin demiştim.
Si fuese decision mia, el moriria.
Bana sorarsanız, yaşamalı.
Nosotros, el jurado, por decision unanime declaramos a los acusados...
Juri, oy birliğiyle sanıklar
Necesitan una decision, Sr. Presidente.
Kararınızı bekliyorlar, Başkan'ım.
¿ Le has comunicado nuestra decision?
Kararımızı bildirdin mi ona?
¡ Si no viene en mi ayuda vuestra sabiduría, tendréis que aprobar mi decision,
Aklınla bir çare bulamazsan buna akıllıca de kararıma,
A los demás mundos les preocupa tu decision de atacar Zahadum.
Bağımsız Gezegenler, Z'ha'dum'a saldırı kararınızı endişeyle karşıladı.
Comandante, esta decision ya está tomada.
Ok yaydan çıktı, kaptan.
fue una decision lógica.
Bu mantıklı bir karardı.
Y por los últimos problemas, votaron por posponer la decision por un tiempo para decidir más sabiamente esta vez.
Ama son olanlardan sonra daha sonra karar almayı oybirliğiyle kabul ettiler. Bu sefer daha iyi bir seçim yapmak istiyorlarmış.
Porque por más que yo simpatice con tus razones y aunque hubiera apoyado la decision si esto hubiera sucedido si una decision de comandante se hubiese tomado sin consultarme te habria entregado a las Fuerzas Psico y habria dejado que te desollaran viva.
Sebeplerine ne kadar hak verirsem vereyim aynı durumda ben de aynı kararı verebilecek olsam da bir daha bana danışmadan üst düzey bir karar alırsan seni Psişik Birliği'ne veririm ve içini dışına çıkarmalarını izlerim.
- Papa, tomamos nuestra decision.
Biz kararımızı verdik.
- Tomaste la decision correcta.
- Doğru seçim.