English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Denizci

Denizci translate Turkish

2,840 parallel translation
Nunca navegó a ningún lado pero llamaba a todos marinero.
Hiç denize açılmamış ama herkese denizci derdi.
Puedes llamarme marinero si quieres.
İstersen bana denizci diyebilirsin. Ya da Michael.
Esa cosa del mar me recordó a él...
Bütün o denizci hikayeleri bana onu hatırlattı.
¡ Jódete, marinera!
S.ktir oradan, denizci!
Juguemos un juego, marinero.
Gel seninle bir oyun oynayalım, denizci. Ne oyunu?
¿ Patrón? ¿ Cuánto cuesta el reloj de péndulo de bronce?
Patron, şu denizci saati ne kadardı?
Esto será mi casco de marinero.
Bu da benim denizci başlığım olacak.
No me obligues a ponerte el traje de marinerito, Papi hijo.
Seni o denizci kıyafetine sokmaya zorlama beni, Papi Jr.
¿ Me copia, marinero?
Duyuyor musun, denizci?
No logramos sacarle nada salvo algunas canciones.
Denizci şarkılarından başka bir şey söylemedi.
# Adoran a Konstantin, el marino #
Denizci Konstantin'e bayılırlar
Es un ex marine.
Eski bir denizci.
Soldado, esta audiencia está bajo la jurisdicción de la ONU.
Denizci, bu oturum Birleşmiş Milletler'in yetki alanına girmektedir.
Llevaré a cinco de mis soldados y a los hombres de Ngoba.
Beş denizci ve Ngoba'nın adamlarını alacağım.
Quiere decir que le gustan inteligentes, y tú no lo eres, ni para ser soldado.
Beyni çalışan birini ister demek ve sen bir denizci için bile fazla aptalsın.
Mejore su discurso y vuelva, soldado.
Repliğin üzerinde çalışıp geri gel denizci.
Y, parece ser que el primer oficial se dio cuenta justo a tiempo.
Görünüşe göre bir denizci son anda fark etmiş.
Está bien... Tengo bolsillos grandes en este adorable pequeño traje de marinero.
Önemli değil, üstümdeki denizci kıyafetinin kocaman cepleri var.
Él es Filete, un exmarine canoso con un secreto.
Et ; sırları olan, kır saçlı eski bir denizci.
¿ Sí, marinero? ¿ Qué ocurre?
- Evet, denizci?
Claro que era médico en la marina...
Tamam denizci doktor olarak gitmiş olabilir ama...
¡ Usa jerga de marinero!
Denizci gibi konuş!
Y sin embargo, nuestra víctima se alejó de los negocios familiares para ser un Infante de Marina.
Hal böyleyken, maktul denizci olmak için aile işinden uzaklaşmış.
Una pareja recuerda haber visto un hombre con uniforme de marine tener un altercado con un miembro del personal de servicio del barco.
- Var. Bir çift, Denizci Üniformalı bir adamın garsonlardan biriyle tartıştığını gördüklerini hatırlıyor.
Los Marines están a suficiente distancia, Duck. ¿ Balas?
Bir denizci kendini ne kadar uzak tutabilirse, Duck.
Un exmarine como tú debería estar acostumbrado a eso.
- Senin gibi eski bir denizci buna alışkındır.
Dejó atrás una vida bastante cómoda y se fue para unirse a los Marines, ¿ lo sabías?
Oldukça rahat bir hayatı denizci olmak için bıraktı, biliyor muydun?
Miles de marines se despliegan todos los años y ponen sus vidas en la línea.
Her yıl binlerce denizci görevlendiriliyor.
Sí, es el tipo de la Marina con el que estuve hablando.
- Evet, konuştuğum denizci bu.
¿ Qué tipo de la Marina?
- Hangi denizci?
Tenemos un Marine muerto en Springfield.
Springfield'de denizci cesedi bulundu.
La esposa es una Marine...
Karısı da denizci.
Georgia es una mujer increíble... una Marine excelente y una madre devota.
Georgia inanılmaz bir kadın, harika bir denizci ve sevgi dolu bir annedir.
Un nombre resaltó, el marinero Marcus Leonard.
Göze çarpan bir isim var. Denizci Marcus Leonard.
¿ "Vámonos"?
Ölü denizci? "
Siempre quise ser Marine.
Hep denizci olmak istedim.
Y no solo uno de los buenos, sino el mejor.
İyi bir denizci değil, en iyi denizci.
Quizá no pueda seguir sirviendo a mi país como Marine.
Artık ülkeme denizci olarak hizmet edemezdim.
Marinero Derek Balfour, veintidós años.
Denizci er Derek Balfour, 22.
" El marinero Balfour carece de las condiciones necesarias para el ascenso, aunque siente una gran devoción por la Marina.
" Denizci Balfour'da rütbe arttıracak yetenekler eksik. Ama kendini donanmaya adamış durumda.
- hasta que se unió a la Marina. - Un amigo del marinero Balfour dice que el jueves por la noche estuvieron juntos en un club de D.C.
- Denizci Balfour'un bir arkadaşı perşembe gecesi bir barda olduklarını söylüyor.
En realidad, Sr. Palmer, el marinero Balfour fue dispuesto como si lo fuera, como si hubiera sido alguien más cercano al mando.
Aslında Bay Palmer, Denizci Balfour'u totemlere göre yargılayacaksan çok yukarlarda olduğunu görürdün.
De cualquier forma, el marinero Balfour aquí presente, murió por la pérdida de sangre a causa de la sección de la carótida.
Denizci Balfour şahdamarı parçalanması sonucu kan kaybından öldü.
En el servidor de la Marina no había nada inusual respecto a los correos del marinero Balfour.
Donanma sunucuları Denizci Belfour'un mailinde bir şey olmadığını gösteriyor.
Hola, marinero.
Merhaba, denizci.
Adiós, marinero.
Hoşça kal, denizci.
Así es, marinero.
Doğru, denizci.
No existen los exmarines.
- Eski denizci diye bir şey yoktur.
Marinero Leonard, ¿ cuál fue su reclamo?
Denizci Er Leonard, şikayetin neydi?
Tomen sus cosas.
Denizci cesedi bulundu.
Marinero Derek Balfour.
Denizci er Derek Balfour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]