Translate.vc / Spanish → Turkish / Devlin
Devlin translate Turkish
561 parallel translation
- Devlin.
Devlin.
No quiero servir de cebo, Sr. Devlin.
Ben güvercin değilim, bay Devlin.
Eres malo, Devlin.
Sen ne sıçansın, Devlin.
Que soy muy feliz.
Çok mutluyum, Devlin.
No, Devlin, me burlo de mí misma.
Hayır, Devlin, kendimle eğleniyorum.
¿ Por qué no quieres quererme?
Bana neden inanmıyorsun, Devlin?
El invencible Devlin se ha enamorado de alguien que no merece ni mirarla.
Yenilmez Devlin aşık olmuş hemde kelime bile sarf etmeye değmeyecek birisine.
Pobre Devlin, se ha enamorado de una mujer que no es buena.
Zavallı Devlin, işe yaramaz bir kıza aşık.
Nuestro agente Devlin y Alicia Huberman acaban de llegar.
Adamımız Devlin onu daha önceki gün getirdi.
¿ Devlin le ha dicho en qué va a consistir su trabajo?
Adamınız Devlin kıza işin doğasını anlattı mı?
Muy bien, le daré instrucciones a Devlin inmediatamente.
Bu iyi. Devlin'e talimatları hemen ileteceğim.
Aquí T.R. Devlin, ¿ hay algún recado para mí?
Ben T.R. Devlin. Benim için mesaj var mı?
- ¿ Qué ocurre Devlin? ¿ Qué le pasa?
Ne oldu, Devlin, sorun nedir?
Devlin, no acabo de entenderle.
Davranışını anlayamıyorum.
Creí que iba a decir Vd. algo, Devlin.
Birşey söyleyeceksin sandım.
- Bien, Devlin, nada más.
Tamam, Devlin, hepsi bu kadar.
Dime a mi lo que no le dijiste a ellos, Devlin... que soy buena, que te quiero y que no cambiaré jamás.
Hayatım, onlara söylemediklerini, bana söyle. Hoş olduğumu düşündüğünü, seni sevdiğimi ve asla geriye dönmek istemediğimi.
¡ Devlin!
Oh, Dev, Dev!
- ¿ Tu nombre es Devlin?
Devlin olarak mı?
¿ Ese Sr. Devlin?
Şu beraber olduğun bay Devlin mi?
El Sr. Devlin viene prodigándome sus atenciones desde que llegué.
Bay Devlin geldiğimizden beri beni ilgisiyle bunalttı..
El Sr. Devlin no me interesa.
Bay Devlin beni ilgilendirmiyor.
- Eso lo recogerá Devlin luego. - Sí.
Oh, Dev onları sonra toplar.
- Recuerdas al Sr. Devlin, ¿ no? - ¿ Cómo está Vd.?
Bay Devlin'i hatırlıyor musun, Alex?
Os miraba a ti y a tu amigo, el Sr. Devlin.
Seni seyrediyordum ve arkadaşın, bay Devlin'i.
Alex... ya te he dicho antes que no significa nada para mí.
Alex... Daha önce de söyledim, bay Devlin bana birişey ifade etmiyor.
¿ Querrías convencerme tú misma Alicia... de que el Sr. Devlin no significa nada para ti?
Beni ikna etmek ister misin Alicia bay Devlin'in sana birşey ifade etmediğine?
La Srta. Huberman desea ver al Capitán Prescott o al Sr. Devlin.
Bayan Huberman Yüzbaşı Prescott veya bay Devlin ile görüşmek istiyor.
Prometo no volver a infringir estas normas... pero necesitaba consejo y no encontré al Sr. Devlin.
Kuralları bir daha bozmayacağımı garanti ederim ama tavsiyeye ihtiyacım var ve bay Devlin'e ulaşamadım.
¿ Qué opina Vd. de esto, Devlin?
Bunun hakkında ne düşünüyorsun, Devlin?
- En eso, quizá Devlin tenga razón.
Devlin haklı olabilir.
Me extraña que el Sr. Devlin venga esta noche.
Bay Devlin'in bu gece gelmesine şaşırdım.
- Hola, Devlin.
Merhaba, Dev.
- Sr. Devlin, encantado de verle.
Devlin, seni gördüğüme sevindim.
Le hemos invitado los dos, Sr. Devlin.
İkimiz davet ettik, bay Devlin.
Sr. Devlin, qué alegría ¿ Se acuerda de mí?
Bay Devlin, ne hoş! Beni hatırladınız mı?
- ¿ Lo pasa bien, Sr. Devlin?
Keyf alıyor musunuz, bay Devlin?
¿ Te molesta el Sr. Devlin?
Bay Devlin çok rahatsız ediyor mu?
¿ Sr. Devlin, se marcha tan pronto?
Bay Devlin, bu kadar çabuk mu ayrılıyorsunuz?
¿ El Sr. Devlin?
Bay Devlin mi?
La arena que trajo Devlin contiene mineral de uranio.
Devlin'in getirdiği kum uranyum madeni içeriyordu.
El Sr. Devlin se trasladará a España.
Bay Devlin İspanya'ya transfer oldu.
- ¿ Lo sabe ya el Sr. Devlin?
Bay Devlin bunu biliyor mu?
Aquí en Río ya no hay trabajo... para un cerebro tan importante como el del Sr. Devlin.
Burada gerçekten de bay Devlin gibi akıllı birisi için fazla yapacak birşey yok.
¿ De momento sigo informando al Sr. Devlin como de costumbre?
Bu arada halen bay Devlin'e mi rapor vereceğim.
¿ Quiere decir al Sr. Sebastian que está aquí el Sr. Devlin?
Bay Sebastian'a bay Devlin geldi der misiniz?
Si lo desea, Sr. Devlin, avisaré al Sr. Sebastian.
Eğer burada beklerseniz bay Devlin, ben bay Sebastian'a haber vereyim.
El Sr. Devlin desea verle, señor.
Bay Devlin sizi görmek ister efendim.
¿ Qué significa esto, Sr. Devlin?
Bu ne demek, bay Devlin?
El Sr. Devlin la oyó mientras estaba esperándome.
Bay Devlin beni beklerken çığlığını duymuş.
¿ Tiene Vd. coche, Sr. Devlin?
Arabanı var mı bay Devlin? Ön tarafta.