Dew translate Turkish

Randy, él es Howard Cole, el marido de Irene, y ella es Donna Dew... una nueva estrella de Hollywood.

Randy, bu Howard Cole Irene'in kocası, ve Bayan Donna Dew, Hollywood'un en yeni yıldızlarından.

¿ No está hermosa la Srta. Dew?

Bayan Dew bu gece çok güzel değil mi?

Ojala no sea la Srta. Dew.

Umarım Bayan Dew olmaz.

Una joyita de Hollywood, la Srta. Donna Dew.

Hollywood'dan gelen Bayan Donna Dew.

- Gracias, Srta. Dew.

Teşekkür ederim Bayan Dew.

Dígame, ¿ ha visto a la Srta. Dew últimamente?

Son zamanlarda Bayan Dew'u gördünüz mü?

Pero la línea DEW y las transmisiones del NORAD es otra cosa.

Ama DEW çizgisi ve NORAD emisyonu başka bir şey.

Presenta heridas graves... ¡ Dew!

Şiddetli vurmadan oluşmuş yaralar, derin ısırık izleri...

¡ Hola, Dew!

Hey, Dew!

Sabes, Dew, te vendría bien un corte de pelo. ¿ Quieres recostarte?

Bak Dew bununla saçını kesebilirsin. Biraz dinlenmek ister misin?

Todo es muy extraño, Dew.

Her şey çok garip, Dew.

Escucha, odio la violencia, Dew.

Dinle Dew, şiddetten nefret ederim.

Te diré, Dew, que ya empiezo a sentirme un poco idiota aquí afuera.

Dew, burada, kendimi biraz aptal gibi hissetmeye başladım.

¿ Te estás emocionando, Dew?

Biraz heyecanlandın mı Dew?

Sabes que Dew Lock compró uno de esos de plástico verde.

Haberin var mı? Dew Lock şu yeni çıkan plastik ağaçlardan almış.

Vendí algunas cosas y hoy canto en el Dew Drop Inn.

Bir kaç eşya sattım ve bu gece Dwe Drop Inn'de sahneye çıkıyorum.

La noticia más importante es Cassandra en el Dew Drop Inn.

Bu geceki büyük haberimiz şu : Cassandra Elridge Dew Drop Inn'de.

Estoy Millie Rocío el psicólogo de la escuela,

Ben Millie Dew, okulun psikoloğuyum.

Y sólo tú, la chica Yoni Yum Dew original, puede ayudarme.

Ve sadece orijinal Yani Yum Kızı bana yardım edebilir.

Y entonces, en una imitación muy sutil de una grulla blanca hembra, ella camina danzando hacia un gran nido donde hay... una lata de Yoni Yum y una lata de Dew!

Ve ardından, dişi turna zorlu giriş gösterisinden sonra dans ederek yavaşça geniş yuvasına doğru yaklaşmaya başlar. Ve yuvada ne duruyor? Bir şişe Yani Yum ve bir şişe Dew.

" porque él comió del rocío...

For he on honey-dew hath fed...

Pepsi tiene a su Coca Cola.

Mountain Dew'ün Mello Yello'su.

Mountain Dew o jugo de cangrejo.

Mountain Dew ya da Crab Juice.

La perfecta combinación de gaseosa y mozzarella.

Mountain Dew ile mozzarella'ın mükemmel kombinasyonu.

¡ Eh, "Deweyto"! He descubierto a tu amiguita.

Hey Dew, kız arkadaşını buradan çıkart.

Estoy comprobando tu lata con ruedas, "Deweyto".

Sadece senin hurdanı kontrol ediyordum Dew.

¿ Y la puerta?

Dew?

¿ Refresco?

Hey! Mountain Dew içeceği mi?

Y yo digo "¿ Mountain Dew? ¡ Mountain Don't!"

Ben de dedim, "Himalayalar ben yalamam."

Tráeme una caja de Mountain Dew.

Bir kasa soda getir.

Es loción para después de afeitarse.

Bu sadece Mountain Dew.

¡ Agua, Fresca, Mountain Dew!

Su, soda, meyveli soda.

Es Mountain Dew.

Bu Gazoz.

No mezcles NoDoz con gaseosas.

Mountain Dew ile NeDoz'u karşılaştırmanı tavsiye ederim. Evet. Neden mi?

Lo persuadiste de no mezclar cafeína con gaseosas puede ser mortal.

Onu Mountain Dew'le NeDoz'u karıştırmamaya ikna etmen iyi oldu. Öldürücü bir karışım olabilir.

Quiero una Mountain Dew y una ensalada.

Bana da Dağ Böğürtleni'yle doğranmış salata.

Vamos, compremos unas Mountain Dew.

Hadi çocuklar, Dew Dağı'na çıkalım.

Bueno, voy a darte dos suposiciones de que es esto. Y no es Mountain Dew ( refresco ).

Bu şeyin ne olduğunu iki denemede bulmanı istiyorum ama Mountain Dew olmadığını bil.

- Parece ser de Mountain Dew.

Mountain Dew galiba.

Kev, un refresco.

Kev, Dew al.

- ¿ Qué tal? Quería ocho dólares de gasolina y un refresco Mountain Dew

Bana 8 dolarlık benzin ve bir gazoz.

1 MES ANTES DARLI NGTON, CAROLI NA DEL SUR en la final de Mountain Dew Southern 500.

BİR AY ÖNCE DARLINGTON, GÜNEY CAROLINA Yani buradaki konumun bu. Mountain Dew.

Damas y caballeros, por favor únanse a mí para rendir homenaje... ¡ a la carrera de la final de Mountain Dew Southern 500.!

Bayanlar ve baylar, lütfen siz de bana katılın son Mountain Dew Güney 500 ayağının koşuluşunu kutlarken.

¡ Dew!

Dew!

- Dew.

- Whittington. - Dew.

¿ Dew?

Dew?

Debo salvar al mundo libre. DEW DROP Inn

Konserde görüşürüz!

Eh, "Deweyto".

Hey Dew.

- Tengo que ir a la policía.

Polise gitmem gerekiyor. Bu bir emir mi Dew?

Eh, Dew.

- Selam Dew.

Eres huésped de honor de Mountain Dew...

SHAUN...