Translate.vc / Spanish → Turkish / Dgse
Dgse translate Turkish
34 parallel translation
La DGSE sabe que Durand está aquí. Han enviado a un agente y piden colaboración.
Fransız İstihbaratı Durand'ın burada olduğunu biliyor.
- Jean Luc Goyon de la DGSE.
Bize bir ajan gönderiyorlar. - Jean-Luc Goyon Fransız İstihbaratından.
Jean-Luc Goyon del DGSE. No sabía que nosotros trabajáramos con los franceses.
Fransızlarla çalışmanın bize göre olduğunu bilmezdim.
La DGSE francesa tiene a Sark bajo custodia.
Fransız İstihbaratı Sark'ı gözaltına aldı.
- Son de la DGSE.
- DGSE.
Escaneando datos de la DGSE.
DGSE veritabanları taranıyor.
Estos payasos entraron tan campantes mientras estábamos allí, tratando de hacerse pasar por Agentes de la NSA, pero son de la DGSE.
Bu jokerler kendilerini NSA ajanı olarak tanıtıp geçmeye çalıştılar.
Agencia de Inteligencia francesa.
Ama DGSE'denler. Fransız İstihbarat Ajansı.
Trabajamos para DGSE.
Fransız gizli servisi mi?
Hablé con Hoyt. Confirmó que Shin Won llamó a DGSE porque pensó que diríamos que no.
Hoyt'la konuştum Shin Won'un Fransız Gizli Servisi'ni aradığını doğruladı....... Çünkü bizim hayır diyeceğimizi düşünmüş...
La DGSE me ha dado un lugar donde lo podemos ubicar.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü bana kart-vizitini verdi. Nerede olduğunu biliyorlar.
Con el fin de evitar que escapen al extranjero... ya hemos informado a la DGSE *... * Agencia de Inteligencia francesa. La BND *, la SND * *...
Yurtdışına kaçmalarını engellemek için Fransız, Alman ve İsviçre ve diğer komşuların istihbarat teşkilatlarını bilgilendirip, yardımlarını talep ettik.
Estos dos son ex DGSE.
İki tanesi eski DGSE.
Ha identificado a dos ex-agentes de la DGSE que se reunieron con su hermano.
Kardeşiyle görüşen iki eski DGSE ajanının kimliğini belirledi.
La DGSE dice que la disponibilidad del satélite es inminente.
D.G.S.E. uydunun hazır olmak üzere olduğunu söyledi.
¿ DGSE?
D.G.S.E.?
Tuviste dos oportunidades de volver a la DGSE, y las rechazaste las dos.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü'ne dönmen için iki kez fırsat geçti eline ama ikisini de geri çevirdin.
Ex DGSE, División de Acción.
Eski Özel Harekat askeri.
Solía ser un oficial de inteligencia de la DGSE.
Eskiden DGSE'de istihbarat subayı olarak çalışıyordum. * DGSE : Fransız İstibarat Teşkilatı *
Es una de las mejores analistas de inteligencia en la DGSE, usted habla cinco idiomas.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü'nün en iyi istihbarat çözümlemecilerinden birisiniz, beş dil konuşuyorsunuz.
¿ Eres del DGSE, verdad?
Sen Gizli Hizmet Teşkilatı'ndan değil misin?
- Él está conmigo
- DGSE, benimle beraber.
Era de la DGSE.
- Şuradaki güvenlik görevlisi. Onu tanıyorum, istihbaratta çalışıyordu eskiden.
Resulta que está de excedencia de la DGSE.
Ortaya çıktığı üzere DGSE'den izinli.
- Era mi compañero de la DGSE.
- PGSE'den meslektaşımdı.
Me llamo Chloe Tousignant.
Benim adım Chloe Tousignant. Ben DGSE'n, n özel ajanıyım.
Soy de la DGSE. Sé quién eres, señorita Tousignant.
Kim olduğunuzu biliyorum, BayanTousignant.
Puede que no me aclare con la pronunciación exacta, pero sé que no eres de la DGSE.
Belki telaffuzunun tam nasıl yapılacağını bilmiyorum, ama DGSE'den olmadığınızı biliyorum.
Has sido entrenada por la DGSE para resistir los interrogatorios.
DGSE tarafından bir sorgulamaya dayanabilmek için eğitildin.
Trabajo con Chloe en el DGGE.
Chloe ile DGSE'de çalışıyorum.
Hasta hace cuatro semanas, era una analista del DGSE.
Dört hafta öncesine kadar DSGE'de analisttim.
Esperábamos que la DGSE pudiera hablarnos sobre el atropello y fuga de París.
DGSE'nin bize Paristeki vur kaç olayını açıklayacağını umuyorduk.
La DGSE.
Fransız istihbaratı aradı.
Ressler, Navabi, contactad con el DGSE.
Ressler, Navabi, DGSE * ile görüşün.