Translate.vc / Spanish → Turkish / Dicky
Dicky translate Turkish
247 parallel translation
- Juraría que es Dicky Randall.
Dicky Randall olduğuna yemin edebilirim.
- ¿ Dicky Randall.?
Dicky Randall mı?
Oh, si, Dicky Randall.
Evet. Dicky Randall.
Si es un oficial alemán, ¿ Cómo puede ser Dicky Randall?
Bir Nazi subayı nasıl Dicky Randall olabilir?
¿ No es usted Dicky Randall?
Siz Dicky Randall değil misiniz?
No tengo la culpa de que Dicky tenga un doble.
İhtiyar Dicky Randall'ın bir ikizi olduğunu nasıl bilebilirdim?
- Tiene que ser Dicky Randall. Sí.
- Dicky Randall olmalı.
Vamos a avisar a Dicky Randall ahora mismo.
- Evet Charters. - Ne olursa olsun, hemen Dicky Randall'ı uyarmalıyız.
Me he acordado de que a Dicky siempre le llevaban... un "Donut" a su habitación para merendar.
Birden Dicky Randall'ın öğleden sonra çayı için hep donut istediğini hatırladım.
SI ES DICKY RANDALL QUE JUGÓ CON...
Centilmenler Ligi'nde oynayan Dicky Randall'san çok zor durumdasın.
Es Dicky.
Bu Dicky.
¿ Tienes hambre, Dicky?
Acıktın mı Dicky?
Vamos, Dicky.
Gel bakalım Dicky.
Hola, Dicky.
Merhaba Dicky.
"Dicky Douse camina por la orilla del rio ve a la señora pelícano poniendo sus huevos".
Bir bakmış, Madam Pelikan yumurtalarının üstüne kuluçkaya yatmış.
¿ Sabes que Dicky y yo... hacíamos numeritos en la facultad?
Biliyor musun, Dickie ve ben üniversitede gösteriler yapardık.
Ven, Dicky. ¡ Vamos!
- Hadi, Dickie. Hadi. - Ne var?
- ¡ Dios mío, Dicky! Estás aviejado, canoso, y yo estoy engordando.
Sen yaşlanıyorsun, ben şişmanlıyorum ve saçlarımız beyazlıyor.
¿ Esto te choca, viejo Dicky?
Şok oldun değil mi, eski dostum, Dickie?
Dicky, espera, por favor.
Lütfen. Lütfen. Lütfen.
Dicky, ¿ cómo hemos podio meternos... en una situación así?
Dick, bu duruma nasıl düştük ki?
- Dicky, estoy agotada.
- Ah, Dickie, çok yorgunum.
¿ Qué hacemos, Dickie?
Ne hakkında, Dicky? Adamın kulağı sende.
- Estás bien, Dicky?
- İyi misin, canım?
Bueno Dicky, es suficiente.
Tamamm, delikanlı canla başla mücadele etti.
Vamos Dicky, es solo un poco de risas en este mundo frio y cruel.
Hadi canım, şu sıkıcı, zalim dünyada şaka da mı yapmayalım.
Buen chico, Dicky.
İyi çocuk, Dicky.
¡ Ataca Dicky!
Saldır Dicky!
¡ Dicky!
Dicky! Dicky!
¡ Dicky! ¡ No dejes que se me acerque!
Bana yaklaşmalarına izin verme.
¡ Ataca, Dicky!
Saldır Dicky! Saldır!
¡ Ataca Dicky!
Saldır Dicky! Saldır!
¡ Dicky!
Dicky! Saldır!
¡ Ataca! ¡ Ve por ellos!
Kurtul onlardan Dicky!
¡ Dicky!
Saldır Dicky!
Buen chico, Dicky.
İyi çocuk Dicky.
- Desearía que Ricardito estuviera aquí.
Ah, keşke Dicky'cik amcanız da burada olsaydı.
¿ Sabes, Tricky Dicky?
Bilirsin işte, Tricky Dicky.
¡ Spiro Agnew! ¡ El astuto Nixon!
Spiro Agnew... ve Entrikacı Dicky Nixon gibi isimleri var.
Tú eres Harry Redleaf ; y tú, Dicky Thorson.
Sen Harry Readleaf'sin, Sende Dicky Thorson'sun.
Y será mas fácil si empezaran a llamarse Harry y Dicky.
Aynen öyle. Birbirinizden Harry ve Dicky olarak bahsederseniz çok daha kolay olacak.
Entonces, Dicky, ¿ nos quedaremos aquí sentados aguardando?
Yani, Dicky ve ben burada sadece oturup bekleyecek miyiz?
Lo veo la semana que viene.
Bana bir kez daha Dicky dersen, seni öldürürüm. Haftaya görüşürüz.
Tengo esposa, pero no estoy con ella, Dicky. Y no me quejo. Me dices Dicky una vez más, y te mato.
Benim bir eşim ve ailem var sana katılmıyorum, Dicky, ama beni yakınırken duymuyorsun.
Sí, Harry Redleaf... y Dicky Thorson.
Evet. Harry Redleaf ve Dicky Thorson.
Recordaba a mi mentor, Dicky Fox, que dijo :
Akıl hocam Dicky Fox'un sözlerini hatırlıyordum, demişti ki..
"Dicky Douse"
Mızmız Pouc, bir nehrin kenarında yürüyormuş.
Dicky, no te pongas triste...
- Şey Dickie, o sadece... Dickie. - Hayır.
Y siempre llevo a Dicky conmigo.
Dicky hep yanımda.
¡ Ataca, Dicky!
Saldır!
- Te daré una bofetada, Enriquito.
Bana "Dicky'cik" deme, ördekçik.