Translate.vc / Spanish → Turkish / Din
Din translate Turkish
2,963 parallel translation
¿ De eso quieres hablar?
Din hakkında konuşmak ister misin? - İsa aşkına!
Nacido católico, encontró una chica judía, se convirtió para casarse con ella.
Katolik. Musevi bir kızla tanıştı evlenmek için din değiştirdi.
Las principales religiones son el fin de semana.
Çoğu din hafta sonunu baz alır. Cuma, cumartesi ya da pazar.
A partir del año pasado, que fue en realidad el primer "Miércoles de Fuegos de Artificio" tras las protestas que siguieron a las elecciones presidenciales, los líderes de Irán, por primera vez, denunciaron al "Miércoles de los Fuegos" como una fiesta impía, y declararon que el "Miércoles de los Fuegos" carece de base religiosa.
İran lideri, geçen yılki başkanlık seçimlerini izleyen... protestoların ardından fiili olarak ilk kez yapılan... yılbaşı kutlamalarını... din dışı olduğu gerekçesiyle kınadı... ve yılbaşının dini bir temelinin olmadığını söyledi.
¡ Pervertido religioso!
Din manyağı!
Só-lo ha-ce fal-ta le-er el es-ló-gan.
Pos-ter-de-ki sa-tı-rı o-ku-mak i-çin, za-man a-yı-ra-bi-lir-din.
Como el agua con el aceite.
Din ve devlet işlerini ayıralım.
¿ Qué es la religión?
Din bu mu?
Machos alfa atrapados y encerrados Entre la religión y la política.
Alfa erkeği siyaset ve din tarafından köşeye sıkıştırıldı.
-... una religión, una farsa.
- Din vardı, sulu komedi.
Creo que la religión era para ella como una póliza de seguros.
Sanırım, din onun için... bir sigorta poliçesi gibiydi.
Ding-ding-ding-ding-ding!
Din don din don!
¡ La Religión está excenta de impuestos!
Din vergiden muaftır!
- Trascender la mirada mundana a la iglesia.
Dünyadaki din algısını değiştirmeleri konusunda.
- Religión es deficiente, que es cierto.
- Din mükemmel değildir, biliyorum.
Sería importante por la fe humana.
Benim din ve insanların inançları için önemli olduğumu düşünüyor.
Una nueva Biblia, una nueva fe.
Yeni bir İncil, yeni bir din.
La religión no tiene nada que enseñar en una decisión como la tuya.
Din seninki gibi kararlarda bize bir şey öğütlemez.
Quiero decir, no todos los serbios, solo los serbios radicales
Sadece din düşmanı Sırpları kast etmiştim.
Lo suyo no es la música religiosa, sino las bajas.
Sanki din müziği değil de rapor alma uzmanı.
Está allá como misionera.
Orada din yayıyor.
Religión, historia, ciencia, perderían todo.
Din, tarih, bilim, her şeyi kaybedecekler.
Mis perros le arrancaron el corazón a un actor que se atrevió a insultar mi orgullo.
Senin kim olduğunu biliyorum din adamı.
Encontraste una religión ¿ cierto?
Bir din buldun, öyle mi?
Su fanatismo por la religión hizo que lo expulsaran de la iglesia.
Din fanatikliği kiliseden uzaklaştırılmasına sebep oldu.
Debes volver a Pisa y enfocarte en Dios, y los votos sacerdotales, la pobreza, la obediencia, el celibato.
Pisa'ya dönmeli ve Tanrı'ya, papazlık yeminlerine, yoksulluğa din için evlenmeme gibi konulara odaklanmalısın sen.
Penny, mi trabajo como oficiante es crear un puente entre la congregación y la pareja construido con sinceridad y respeto mutuo.
Penny, din adamı olarak benim görevim dinle, güven ve karşılıklı saygı üzerine olan çiftlerin arasında bir köprü kurmak.
Simonía, usura, lujuria pública, y envenenamiento, quizás.
din görevlilerini satın alma, zamparalık yaparak halkın ahlakını bozma, zehirlenmek, belki.
Como, me temo, vuestra presencia aquí. ¿ Ya no es un hombre de Dios?
burda bulunduğunuza göre, sanırım artık din adamı değilsiniz?
Tullius hará correr la voz hasta que... el ruido llegue a oídos de Titus.
Tullius bu ses verecek kadar... din Titus'kulakları ulaşır.
Para incrementar la escalada de violencia contra los visitantes, un número creciente de figuras religiosas han empezado a hablar en contra de los mismos.
Ziyaretçilere karşı artan şiddetin tırmanmasına ek olarak artan sayıdaki din adamları Ziyaretçilere karşı seslerini yükseltmeye başladılar.
Él también lo ve.
Bir din adamını tanıyor.
En otras palabras, a diferencia de la religión y la política la ciencia no tiene ego y todo lo que sugiere acepta la posibilidad de resultar erróneo finalmente.
Başka bir deyişle, din ve politikanın aksine bilimin egosu yoktur ve önerdiği her şeyin aslında yanlış olabileceği ihtimalini de kabul eder.
Es una religión establecida en Yoruba y desarrollada en Cuba.
Küba'da ortaya çıkan Yoruba kökenli bir din.
Aquí hay manifestaciones de varias religiones.
Burada birkaç farklı din görülüyor.
¿ Esto es a lo que llama religión?
Buna din mi diyorsun?
Pero no para los asesinatos, para la religión.
Ama cinayetler için değil, din için.
Es la religión que une a nuestra nación, y esta pelota, esta pelota.. Es nuestro santo grial.
Bu spor ulusumuzu birleştiren bir din, ve bu top, bu top da- - Bizim Kutsal Kâse'miz.
Dicen que a un hombre de fe, eso no le sirve?
Bir din adamı olduğunu söyledin. Bu bizi korumaz mı?
Para esto se requiere un hombre de fe.
Bu bir din adamı gerektirir.
Volver atras en el tiempo para "din-din".
Akşam yemeği için tam zamanında döndünüz.
Tenían muchas imágenes hardcore... que estaban en contra de todo lo que la sociedad cree estimar religión, política.
Pek çoğu politika, din gibi toplumun çok yüksek tuttuğu değerlere şiddetle muhalefet yapan resimler içerirdi.
Algunos son sectas, algunos son religiones.
Bazıları tarikat, bazıları din.
Igual que les ha ido bien durante miles de años sin religión.
Tıpkı binlerce yıl din olmadan geçinip gittikleri gibi.
Mira, no me importa cual sea tu perversa teoría, no hay conversiones en este hospital.
Bak, sapkın din bilgin ile ilgilenmiyorum, ama bu hastanede kimse dönüştürülmeyecek.
Bueno... Resulta que todos los grandes monarcas siempre han tenido hombres santos a su lado para consagrar guerras...
Görünüşe bakılırsa, tüm hükümdarlar savaşların kutsal sayılması için din adamlarına ihtiyaç duydular.
Comete tu pastel de arroz. ¿ Cuanto tiempo crees que durará todo esto de la religión?
Sen pirinçli kurabiyeni ye. Sence bütün bu din olayını ne kadar daha sürdürecek?
Creo que ahora se quiere convertir. Sí, sí.
Bizimkisi bu laftan sonra kesin din değiştirmek isteyecek.
Las imágenes del amanecer aparecen en toda religión o culto.
Güneşin doğuşu betimlemesi her din ve inanç için genel bir şey.
¿ Por religión?
Din mi?
Es religión.
Din.