English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Diás

Diás translate Turkish

4,337 parallel translation
Buenos dias a todo el mundo.
Sabah, herkes.
Estoy tratando de mostrarte que aunque vaya a estar en una Universidad en la otra punta del país, aún podremos vernos todos los dias, igual que por aquí.
Koleje gitsem de görüşebileceğimizi sana göstermek istedim. Aynı böyle.
Casi todos los dias, aquello terminaba contigo y conmigo en lo alto.
Neredeyse her defasında sen ve ben en üstte bitirirdik.
Casi todos los dias... Te tiraba hacia abajo con el resto de los perdedores.
Neredeyse her defasında diğer eziklerle birlikte seni yere sererdim.
Buenos dias. ¿ Has encontrado algo?
İyi sabahlar. Bir şey buldun mu?
¿ Dónde está Lane? El supervisor dice que usa sus dias de enfermedad para arbitrar un juego de softbol femenino
Şefi, izin günlerinde kızlar beyzbol maçında hakemlik yaptığını söyledi.
Ahora, eso fue hace dos dias, en Florida.
Yani iki gün önce Florida'dan.
Bueno, solo voy a estar por aquí algunos dias. ¿ Por qué un marinero de permiso desea mantener su mente aguda?
Birkaç gün kalacağım. İzindeki bir denizci neden zihnini açık tutmak ister ki?
Buenos dias Walter.
Merhaba, Walter!
Se denunció su desaparición hace dos dias.
İki gün önce kayıp olduğu bildirilmiş.
Bueno, ya sabes, está en mi contrato, si mi compañera se vuelve anciana y no hago nada para evitarlo, es, digamos, seis dias de vacaciones, así que realmente yo no- -
Eğer partnerim yaşlı birine dönüşür ve ben herhangi bir şey yapmazsam 6 günlük tatil yapmışım gibi olacaktı.
Buenos dias.
Günaydın.
Si, quizas nosotros podamos, uh, programar algunas entrevistas en los proximos dias.
- Belki de birkaç gün sonra gelip bir görüşme daha yapmalıyız.
¡ BUENOS DIAS!
Günaydın?
Wow, no ves eso todos los dias.
Wow, bunu hergün göremezsin.
Buenos dias, Señor.
İyi günler bayım.
Esa sera realmente nuestra mejor oportunidad en los proximos 35 dias.
Aslında bu önümüzdeki 35 gün içindeki sahip olabileceğimiz en uzun süre.
Estaba colgada en mitad del océano varios dias.
Günlerce okyanusun ortasında dayanmayı başardı.
hubiera tenido que comer por dias o semanas si no hubiera caido en invernacion.
Eğer kış uykusuna yattıysa, günlerce hatta haftalarca birşey yemeden yaşamış olabilir.
Su ejecución es en como tres dias.
- Üç gün içinde idam edilecek.
Buenos dias a todos.
Günaydın, millet.
Tarde todos los dias de esta semana.
Bu hafta her gün geciktiniz.
Gracias Buenos dias, señor
Teşekkür ederim. Günaydın, beyefendi.
Tu me dices que te invite a festejar en tus dias de cumpleaños, pero te molestas cuando no tienes un regalo para abrir durante el día.
Doğum gününde tatile gitmek için başımın etini yersin, ama o gün açacak hediye olmayınca üzülürsün.
Lo más dificil de tener hijos es justo... justo los dias que pasas con ellos.
Çocuğunuz olmasının en zor yanı onlarla geçirdiğiniz günlerdir.
Son esos dias que los tienes tu, es la parte más dificil de tener niños.
Çocuk sahibi olmanın en zor yanı her gün onlara sahip olmaktır.
Todos los dias, tienes que levantarte a las seis de la mañana, lo cual, para empezar, no es lo mío.
Her Allah'ın günü. Sabahın altısında kalkıp ki öncelikle, ben o tarz bir adam değilim.
He estado comiendo helado y otras cosas por el estilo desde hace casi dos dias.
İki gündür durmadan dondurma ile bir sürü şey yedim.
Entonces es importante, asegurate de que llege a la división de arqueología, pero puede llegar ahí despues de que se lo muestres a tus padres, ha pasado 500 años en la arena, que son unos dias más.
O halde önemli bir şey. Arkeoloji bölümündekilere ulaştır mutlaka. Ama tabii 500 yıl kumun içinde bekleyebildiğine göre annenle babana gösterebilmen için birkaç gün daha bekleyebilir.
- De acuerdo. Buenos dias, compañeros. ¿ Como va el trabajo?
İyi günler, beyler.
Buenos dias
- Günaydın.
Buenos dias
Günaydın.
Buenos dias, Gabriela.
Günaydın, Gabriella.
Basicamente, estoy en la ironía estos dias.
Temel olarak bu aralar ironi ile içli dışlıyım.
Buenos dias. Puñaladas por la espalda, hijos de puta.
- Sana da günaydın hayın.
Buenos dias. Buenos dias.
Günaydın.
- Buenos dias.
- Günaydın.
Buenos dias. - Buenos dias.
Merhaba, günaydın.
- Buenos dias.
Günaydın. Günaydın.
- Buenos dias. - Hola.
- Günaydın.
¿ Como estás? Buenos dias.
Nasılsınız?
Buenos dias.
- Günaydın.
Bien, dos dias menos el tiempo que llevamos en la carretera.
İki gün eksi yolda olduğumuz süre.
Entonces, como dos dias basicamente.
Yani iki gün.
De cuantos vampiros monstruosos se supone que tengo que ocuparme estos dias
Bugünlerde kaç tane kahrolası vampirle ilgilenmem gerekiyor?
Ah, buenos dias, mi amigo de pago.
Günaydın, maaşlı arkadaşım.
Buenos dias, caballeros.
İyi günler, beyler.
Llevo tres dias aqui en el atico.
Şöyle ki üç gündür tavan arasındayım.
Buenos dias, Phoebe
Günaydın, Phoebe.
Y unos dias despues...
Birkaç gün sonraysa...
Buenos dias señoritas ¿ Qué?
Günaydın bayanlar. Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]