Translate.vc / Spanish → Turkish / Dna
Dna translate Turkish
11,565 parallel translation
¿ ADN humano?
- İnsan DNA'sı mı?
Sr. Murphy, me gustaría tomar una muestra de ADN.
Bay Murphy, bir DNA örneği almak istiyorum.
Introduce su ADN en el CODIS.
DNA'sını FBI DNA veri tabanında taratın.
No hay coincidencia de sus huellas. O de su ADN.
Parmak izlerinizden ve DNA'nızdan bir eşleşme bulamadık.
Llevará un tiempo sacar la secuencia de ADN.
DNA dizicinin işini halletmesi biraz uzun sürer.
Este ADN tiene la mitad de los marcadores genéticos que debería tener.
Bu DNA olması gereken genetik işaretlerin sadece yarısını taşıyor.
Yo hablaré con él, para descubrir si su personalidad es tan excepcional como su ADN.
Onunla konuşurum, bakalım karakteri de DNA'sı kadar ender mi?
Solo que el deterioro de los marcadores del ADN definitivamente no es natural.
Sadece DNA işaretçilerinin bozulmasının kesinlikle doğal olmadığı.
Intentamos extraer el ADN, pero...
DNA'sını çıkarmaya çalıştık ama...
Creemos que es para cifrar los marcadores genéticos y así que no puedan ser identificados. ¿ Pero cómo?
Biliyoruz. DNA işaretçilerini karıştırıp kimlikleri bulunmasın diye olduğunu düşünüyoruz. Ama nasıl?
Con él, Ray podrá descifrar los marcadores de ADN y podríamos conseguir identificar a alguno de nuestros Fantasmas.
O olursa, Ray belki DNA işaretçilerini düzeltir biz de bir ihtimal bazı Hayaletlerimizin kimliklerini buluruz.
Lo que hace aquella pastilla está alterando su ADN y también les hace susceptibles a la sugestión de Darhk.
DNA'larını bozan ilaç aynı zamanda Darkh'ın söylediklerini de yaptırıyor.
Y el componente que destruyó el ADN residual del diente.
Bileşen kesinlikle dişteki DNA'yı bozmuş.
¿ Hay alguna forma de reconstruir el ADN para tener una oportunidad de identificar a esos tipos?
Adamların kimliğini bulabilmemiz için DNA'yı toplama şansın var mı?
Sólo es una prueba de ADN.
Basit bir DNA testi işte.
Pero hice suficientes pruebas con tu sangre para reconocer tu secuencia de ADN en cualquier parte.
Ama kanın üzerinde DNA örneğini tanıyacak kadar test yaptım.
Tus descendientes están, evidentemente, hechos de tu ADN.
Sizin soyu, açıkçası, senin DNA oluşur.
Bueno, accidentalmente contaminé la muestra de ADN.
Yanlışlıkla DNA örneğini bozmuşum.
Nuestro ADN online, revela nuestra verdadera naturaleza incluso... Cuando mentimos.
Çevrimiçi DNA'mız biz yalan söylesek bile asıl doğamızı açığa vurur.
¿ Se recuperó ADN? No.
DNA örneği var mı?
Uh, he utilizado la estructura ósea del cadáver y el ADN evidencia de coloración y el cabello para recrear esta aproximación de los rasgos faciales de la víctima.
Uh, cesedin kemik yapısını, DNA kalıntılarını ve saç rengini kullanarak kurbanımıza en yakın yüz yapısını oluşturuyorum.
La policía encontró ADN en el coche de Helena.
Polis, Helena'nın arabasına DNA izi bulmuş.
Incluso aunque el ADN coincida con el de tu hermano,
DNA kardeşinizle eşleşse bile,
¿ Qué quieres decir con que el ADN coincide con el de él?
DNA eşleşti derken?
¿ Qué ADN?
Hangi DNA?
¿ Encontraron el ADN de Caleb en la escena del crimen?
Caleb'ın DNA'sını olay yerinde mi buldular?
Vale, nadie va a creer eso por encima de unas pruebas de ADN.
Tamam ama kimse DNA kanıtı var diye, buna inanmayacaktır.
Vamos a quedarnos despiertos toda la noche, si ese es el tiempo que se necesita para echar abajo la prueba de ADN.
DNA kanıtını yok etmemiz için, elimizden geliyorsa hepimiz tüm gece ayakta kalacağız.
¿ no podríamos hacer lo mismo nosotros y decir que la policía transfirió el ADN de Caleb a la escena del crimen?
Ve polisin DNA'yı olay yerine koyduğunu söyleriz?
Pero seis horas después, hicieron una nueva prueba, y ahí coincidió con el ADN de Caleb.
Ama 6 saat sonra, yeni bir test yapıyorlar, ve işte o zaman Calen'ın DNA'sıyla eşleşiyor.
A la que hemos llegado basándonos en una coincidencia de ADN que fue hecha por la policía de Filadelfia.
DNA sonuçlarına dayanarak söylüyoruz. that was manufactured by the Philadelphia P.D.
Tengo un informe aquí que muestra que había ADN de Caleb Hapstall en el coche de la víctima.
Burada elimde, kurbanın arabasından alınmış Caleb'In DNA'sını gösteren bir belge var.
Que es el segundo informe que hiciste después de que tomara una muestra del ADN de mi cliente y la colocara ilegalmente en la escena del crimen.
İkinci sorgulamada oluşmuş bir rapor. Müvekkilimden DNA örneği aldıktan sonra. Ve onu yasa dışı bir şekilde, suç mahaline yerleştirdiniz.
Patterson puede probar el ADN de Taylor contra Jane.
Patterson, Taylor'ın DNA'sını Jane'inkiyle karşılaştırabilir.
Estamos tratando de verificar con un poco de ADN... de los expedientes de Taylor.
Taylor'ın dava dosyalarındaki DNA yoluyla teyit etmeye çalışıyoruz.
Patterson piensa que puede tener resultados concluyentes de ADN en las próximos ocho horas.
Patterson, DNA sonuçlarını sekiz saat içinde alacağını söylüyor.
No hay huellas, ni ADN, ni rastro de él en el sistema.
İz yok, DNA yok, kayıtlı hiçbir şey yok.
Y queríamos esperar a los resultados de ADN antes de decirte.
Sana söylemeden önce DNA sonuçlarını beklemek istedik.
Probamos tu ADN para ver si coincide con Taylor.
Taylor'unki ile senin DNA'nı karşılaştırdık.
Hicimos revisar tu ADN.
DNA testi istedik.
Tus pruebas de ADN confirmaron que ella es "Taylor Shaw".
DNA testi Taylor Shaw olduğunu onaylamıştı.
Todo lo que sé, es que los resultados de ADN contradicen directamente la prueba de isótopos.
Tek bildiğim DNA testiyle izotop testi birbiriyle çelişiyor.
Tus pruebas de ADN confirman que es Taylor Shaw.
DNA testi Taylor Shaw olduğunu onayladı.
Los resultados de ADN contradicen directamente el estudio isotópico.
DNA testi izotop testi ile çelişiyor.
Este estudio isotópico del diente de Jane está en conflicto directo con los resultados que compararon su ADN con el de Taylor Shaw.
Jane'in dişinden aldığımız izotop testi sonucu ile DNA testinden gelen sonuçlar uyuşmuyor.
La coincidencia de ADN fue de 99.9 %.
DNA eşleşmesi 99.9 %.
La ley trata el ADN como infalible.
Kanuna göre DNA testi geçerli.
Su ADN es el ADN de Taylor.
Onun DNA'sı Taylor'ınki ile aynı.
Pero hicieron pruebas de ADN.
Ama DNA testi yapıldı.
Me pareció que quizás ella no sea su propia hija. Puede que ella haya sido adoptada. Sugiero que hagamos una prueba de ADN.
Sanki onun kendi kizi degilmis gibi bir hisse kapildim evlat edinilmis olabilir Bir DNA testi yapilmasi gerektigini oneriyorum.
Algunos rastros de ADN.
- Biraz DNA çıktı.