Drown translate Turkish

Fue un desastre Dunbar pasó, Johan está furioso y yo estoy jodido.

Tam bir felaketti. Dunbar çekip gitti, Drown sinirlendi ve ben de çıldırdım.

¿ Alguna vez pensaste, pensaste? Mucha gente común que seguramente se ahogará.

A lotta people everyday who will surely drown.

Para ver una nueva era, El avance más significativo en la guerra desde el depredador Drown.

İnsansız hava aracından bu yana savaş döneminin, en önemli gelişmesine tanıklık ediyorsun.

♪ And drown you out ♪ Y te ahogaré.

# Seni bastırırım #

Vamos cariño.

Yürü hayatım. Al, yumurtaları al! ♪ Drown me

Bueno, me cansaron las entrevistas estilo la BBC, en donde hay un presentador en el medio y una conversación interesante- - quizá haya cinco personas alrededor de una mesa... y "A" y "B" están teniendo una conversación interesante,

â ™ ª Where people drown and people serve â ™ ª â ™ ª Don't be shy you just deserve â ™ ª â ™ ª It's only just â ™ ª â ™ ª Light years to go â ™ ª Tam ortada bir sunucunun bulunduğu BBC tarzı tartışma programlarından usandım masada 5 kişi var diyelim A ile B arasında ilginç bir konuşma olurken sunucu bir anda'C hakkında ne düşünüyorsunuz'diye sorunca akış tamamen kopuyor ve tartışma berbat oluyor dengeyi sağlamak için yapılan bu tür şeyler hep başıma geldi.