Translate.vc / Spanish → Turkish / Dìa
Dìa translate Turkish
52 parallel translation
- Buen dìa, Jacob.
- Günaydın Jacob.
No me olvidaré ese dìa, no mientras viva envié a Patience con su madre y no habré estado sembrando no mas de otra hora cuando Hugh McCarthy vino corriendo...
Unutacak kadar uzun yaşamadım. Patience'ı annesine gönderdim. Ve henüz fala bir zaman olmamıştı ki
Sabe usted, que mentalmente he vuelto a la escena del crimen, dìa a dìa pero sigue siendo un enigma para mì, como para cualquier otro.
Biliyormusunuz olay gününe, günden güne, günden güne kafamda gidiyorum. Ama bende herkes gibi karışmış vaziyetteyim.
Buen dìa.
- Nişanlısı! İyi günler.
Lentamente, poco a poco, dìa tras dìa... se las arregló para salir del profundo pozo de la desesperaciòn... y armar débilmente algo aproximado a una vida.
Sonra yavaşça, azar azar, günden güne umutsuzluğunun kara kuyusundan sıyrılarak,... biraz yaşayan bir görüntü sergilemeye başladı.
Jurò que un dìa... tu obtendrìas el trofeo que èl nunca pudo ganar.
Asla kazanamadığı kupayı, bir gün senin kazanacağına yemin etti.
Es tu dìa... tu dìa! Sal allà!
Oraya çık ve dans et.
Salí a pasear en un dìa de invierno
Bir kış günü yürüyüş yapıyorum
El dìa exacto del fin del mundo.
Dünya'nın sonunun geleceği günü.
El otro dìa dijo que vio a la Virgen.
Geçen gün Meryem Ana'yı gördüğünü söyledi.
Una fecha. Un dìa concreto del calendario.
Bir gün, takvimde özellikle belirtilmiş bir gün.
Dììgamelo otro dìa.
Başka zaman söylersin. Şu an...
Lo sé todo, va a ser aquí, hoy es "El Dìa de la Bestia".
Her şeyi biliyorum. Burada olacak. Bugün Şeytan'ın Günü.
Muchas gracias, hoy es el primer dìa en esta nueva etapa de "La zona oscura", volvemos, después de nueve meses dispuestos a renacer de las cenizas.
Teşekkürler. Bugün "Dark Zone" da yeni bir döneme başlıyoruz. Dokuz aylık bir aradan sonra küllerimizden yeniden doğduk.
No he hecho nada en todo el dìa.
Bütün gün hiçbir şey yapmadım.
Si el país no se va con los perros o los radicales te tendremos como Primer Ministro algún dìa
Eğer ülke radikallerin eline geçmezse,..... Başbakanımız sen olmalısın!
Necesito que intente recordar el dìa que murió la bruja mala y el bonito collar que le arrancaron del cuello.
Kötü cadının öldüğü ve güzel kolyenin boynundan koparıldığı günü hatırlamaya çalışmanı istiyorum.
¿ Recuerda ese dìa?
O günü hatırlıyor musun?
Yo solo... tu sabes, He estado esperando todo el dìa... Solo quiero sabes si vamos a pasar algun tiempo juntos.
Ben... biliyorsun bütün gün boyunca bekledim... sadece birlikte biraz zaman geçirecek miyiz bilmek istedim.
Hola, bello dìa.
Selam, güzel bayan.
Que se jodan los Sijes y los Pakistanies bombardeando las avenidas en taxis decrepitos, saliendo vapor de sus poros, apestando mi dìa.
caddeleri bombalar patlatarak darmadağın eden, etrafı karıştırıp günümü mahveden Pakistanlıların canı cehenneme.
Por que cada dia que ha tenido desde ese dìa, es gracias a mi.
Çünkü o günden beri yaşadığı hergün, benim sayemde..
Aprendías a conducirlo en menos de un dìa... y podías pedirlo de cualquier color, siempre que fuese negro.
Bir günden kısa zamanda kullanmayı öğrenebilirdiniz. Siyah olduğu sürece istediğiniz rengi seçebilirdiniz.
No hubo suicidios ese dìa en Wall Street.
Wall Streette o gün intihar eden olmadı.
Sigue muy húmedo allí afuera desde el otro dìa... por eso, aléjate de la barandilla donde es más hondo.
Yer hala, geçen günün ıslaklığını taşıyor. Bariyerden uzak dur, derindir.
La NBC transmitió la carrera... y las empresas de todos los EE.UU. trabajaron sólo medio día... para que sus empleados oyeran la final... gracias a una carta del Sr. Howard enviada el dìa anterior.
NBC koşuyu yayınlarken, Amerikan şirketleri, Howard'ın sadece bir gün önce yaptığı konuşmayı çalışanlarının dinleyebilmeleri için yarım gün tatil verdi.
Y no percibieron la desapariciòn de Vanessa hasta el dìa siguiente.
Burada ertesi gün oluncaya kadar Vanessa'nın kaybolduğunu farketmediğiniz yazıyor.
Parece ser que el ex de Vanessa la vio con el tipo el dìa que ella murió.
Görünüşe göre Vanessa'nın eski sevgilisi onu öldüğü gün hayranıyla görmüş.
Todos en la campaña del 92, sacada el dìa de las elecciones.
92 bölgesel seçim kampanyasındaki herkes seçim günü çekilmiş.
Estuve bebiendo todo el dìa.
Bütün gün içiyordum.
Mi víctima hizo unas llamadas a Redding el dìa en que muriò.
Kurbanımız vurulduğu gün birkaç defa Redding'i aramış.
A Clemen lo mataron ese dìa.
Clemen o gün öldürüldü.
Pero Lake estaba en Washington ese dìa.
Fakat Lake o gün Washington'daydı.
Pierdo los mios 3 veces al dìa, Scotty.
Ben kendiminkileri günde üç kere kaybederim, Scotty.
¿ Y por que estas causando problemas en tú primer dìa, perra?
Daha ilk gününden neden belâ arıyorsun, sürtük?
¿ has estado en casa todo el dìa?
Bütün gün evde miydin?
Me mantuve cometiendo errores todo el dìa.
- Bugünde bir sürü sosyal hata yaptım.
Creo que su dìa estuvo bien hoy.
- Sanırım bugün onun için iyi geçti.
El dìa que nacì he salvado al mundo.
Doğduğum gün Dünya'yı kurtardım.
Quisiera decirle a millones lo que hice el dìa de hoy.
Milyonlara bugün neler yaptığımı anlatmam lazım.
Desde el dìa que ella nació.
Doğduğu günden bu yana.
es como un dìa de descanso, como un spa para hombres, para relajarse que se sienten como si necesitaran un poco de atenciòn extra y estàn dispuestos a pagar buen dinero por ella.
[Sighs] Bu, iyi parası olanların bazen ihtiyaç duyduklarını hissettikleri Ekstra ilgiyi spa yada başka şeylerle onlara sunduğumuz bişey
O quizàs sea otro chupador de dìa completo.
Yada muhtemelen Bütün gün bi başkası gibi gözükmek ister
Fueron documentados por istoriadores de ese tiempo. Y verificados por expertos oy dìa...
Zamanin tarihçileri tarafindan kayda alinmis günümüz âlimlerince de dogrulugu ispatlanmistir.
Cada dìa, se perdían mas de mil vidas, pero estaba seguro de nuestra causa.
Hergün, binin üzerinde adam kaybediyorduk ama ben yine de rotamizdan emindim.
La crema del liderazgo político y militar eliminados en un solo dìa.
Askeri ve politik liderligin kaymak tabakasi bir gün içinde yok edilmisti.
Aplastaremos al bárbaro de poco en poco. Dìa tras dìa, asta que sea solo polvo.
Bu barbari yavas yavas, gün be gün ögütecegiz ta ki toz olana kadar!
Este es tu dìa de suerte.
Bugün şanslı günün.
¿ Como estuvo tu primer dìa de trabajo?
- İşteki ilk günün nasıl?
Tal vez no en un bote en Grecia, pero... pero un dìa.
Belki Yunanistan'daki bu teknede değil ama bir gün.
Bueno, he estado estudiando en Liverpool por unos tres años mi padre estaba muy ansioso en que tuviese algunas calificaciones académicas fuè precisamente en ese dìa tres de Junio, que regresé a casa.
Son üç yıldır Liverpool'da okuyorum. Babam çok endişeliydi.