English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Dío

Dío translate Turkish

26 parallel translation
¿ Eres el hombre que dío 200 libras... a un sacerdote armenio, por copiar este mapa? Sí.
Sen bunun bir kopyası için Ermeni keşişine 200 lira veren kişi misin?
Ya no queda casa en la dirección que usted me dío,
Verdiğiniz adresten bir şey çıkmadı.
Por eso nos dío Ud, esa direcccíón. Escúcheme...
Heinrich'i oraya siz gönderdiniz.
- Le pediste el número y lo rompiste. - No se dío cuenta.
- Bir kızdan numarasını istedin ve onu yırtıp attın.
Dío 20, empató.
Bu da 20. Eşit oldu.
Gracias, dío Tudley.
Sağ olasın Dadli amuca.
- Zhaan me dío algo
Zhaan bana bir şey verdi.
Entonces debes de ser uno de los Constructores de la nave... uno de los que dío la inteligencia a las Leviatanes
O halde siz geminin yapımcılarından biri olmalısınız. Leviathan'lara akıl verenlerden biri.
Las reliquias hablan de él como creador de toda vida, aquel quien nos dío la existencia
Bu kalıntılar onun tüm yaşamın yaratıcısı olduğunu anlatıyor. Bizim varlığımızı sağlayan kişi.
Y entonces, él me dío dos rupías y se escapó, para ír a jugar a las bolítas.
Ama o bana 2 rubi verip misket oynamaya gitti. Shanti iyi bir kızdır.
No, el jefe me dío una mano.
Tam sayılmaz. Bir kaç büyüğüm destek çıktılar sadece.
¿ Oye, tío Dío?
Hey, Dio dayı.
Cielos, ¿ Qué te dío la pista?
Bak bunu hiç anlayamamıştım!
Era la pieza central de una antigua ciudad llamada Dío y era dedicado a Zeus.
Zeus'a ithaf edilmiş bu tapınak, Dion diye bilinen antik bir şehrin en önemli parçasıdır.
Dío era una ciudad construida en la base del Monte Olimpo y eso es muy cerca de la casa de los Dioses y Diosas del Olimpo donde vivía Zeus, según la mitología griega.
Dion, Olimpos Dağı'nın eteklerine kurulu bir şehirdi ve bundan dolayı da Yunan mitolojisindeki tanrılara ve Zeus'un evine çok yakındı.
De hecho, el nombre de la ciudad, Dío, significa Zeus.
Aslına bakarsanız, şehrin adı Dion, Zeus anlamına gelir.
El templo de Dío data del siglo quinto antes de Cristo. La era dorada de la mitología griega.
Dion tapınağının tarihi M.Ö. 5. yüzyıla, Yunan Mitolojisinin altın çağına kadar uzanır.
Para la gente que oraba en Dío es claro que Zeus era diferente de todos los demás Dioses griegos.
Dion Tapınağında ibadet eden insanlar için, Zeus'un diğer tüm tanrılardan daha farklı olduğu çok aşikârdır.
No. Mamá no me le dío.
Annem bana vermedi.
El sitio web que usé para encontrarle le dío mi información. ¿ Y el también te estaba buscando?
Ona ulaştığım site ona bilgilerimi vermiş.
Me dío una segunda oportunidad para conseguir mi sueño.
Rüyalarımı yaşamak için bana ikinci bir şans verdi.
¿ Y sabes que? Después de leer las historias que me dío Aria tuyas, tengo que estar de acuerdo.
Biliyor musun, Aria'nın bana verdiği hikayeleri okuduktan sonra, buna ben de katılıyorum.
Oye, quizás la próxima vez podemos usar el artefacto que Dios me dío. Mi...
Belki bir dahaki sefere Tanrı'nın bana vermiş olduğu aleti kullanırız.
Me imaginé que Percy iba a necesitar ayuda con sus planes nucleares así que estoy pescando a través de la CIA los datos que nos dío Kendrick para ver dónde los encontró, y sucede que..
Percy'nin Nükleer planı için Mühendislik yardıma ihtiyacı oldugunu keşfettim. Bu yüzden bende Kendrick'in bize verdiği verilerden yardımı nereden bulacağını fark ettim.
Cuando se dío vuelta hacia mi... Yo solo la golpeé.
Bana doğru tekrar döndüğü an ona vurdum.
Whoa, ¿ qué quieres decir? - ¿ El dío el resto?
Ne demeye çalışıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]