Translate.vc / Spanish → Turkish / Dólares
Dólares translate Turkish
43,960 parallel translation
La Agencia de Protección Ambiental lo demandará por cientos de millones de dólares.
Çevre Koruma Ajansı size 100 milyonlarca dolar fatura kesmek üzere.
Me preguntaba si podría atreverme a pedirte unos dólares para el autobús.
Biraz daha yüzsüz olmam gerekirse eğer, bana otobüs için birkaç dolar verebilir misin? Oh, tabi.
Y te conseguí anuncios, te conseguí telenovelas, finalmente te conseguí un trabajo por el que te pagaban casi tres millones de dólares al año, haciéndote tan famoso que puedes llevar un gorro de lana con una temperatura exterior de 27 grados, y nadie te dice nada.
Sana reklamlar, günlük diziler, ve en sonunda sana öyle bir iş buldum ki neredeyse yılda 3 milyon dolar, kazandırıp seni meşhur yapan ki dışarısı 40 dereceyken bile kayak beresi takıp gezebilmene, kimsenin birşey söyleyemeyeceği bir iş.
Al instante en que salí del local, tuve el valor de tirar los diez dólares del Wendy's desde mi coche, me fui a casa y me comí una ensalada.
İkinciyi pencerede bırakıp, diğerini ise hareket halindeyken camdan dışarı attım, sonra da eve gidip salata yedim.
La gasolina es a 3,27 dólares el galón.
Benzin üç dolar yirmi yedi sentti.
El costo debería ser, como mucho, 58,86 dólares.
Toplam fiyatın en fazla 58 dolar 86 sent olması lazım.
¡ Y el total han sido 64,39 dólares!
Senin aldığının toplamı 64 dolar 39 sent!
Aceptamos pagos electrónicos de cualquier tipo de moneda : dólares, yuans, BlackCoin...
Tüm bilinen para birimlerinde e-ödeme kabul ediyoruz.... dolar, yen, blackcoin.
5.92 dólares.
5.92 $
Yo diría que vale 600 dólares.
600 $ değerinde olduğunu söyleyebilirim.
50 dólares al mes cada familia.
Her aile ayda 50 $ veriyor.
PÁGUENSE CIEN MIL DÓLARES Y 0 CENTAVOS
"100 bin dolar."
Pero llegaron al límite con los bancos, buscaban 800 mil dólares a cualquier tasa que les dijera.
Ama bankalardaki kredi limitlerini doldurmuşlar faizine bakmaksızın 800 bin dolar arıyorlardı.
Todos vamos a ganarnos unos tropecientos millones de dólares.
Bize milyonlarca dolar kazandıracak.
Tres millones de dólares.
3 milyon dolar.
Lo que, convertido a moneda estadounidense, son siete dólares con 40 centavos.
Bayım, korkarım size kötü haberlerim var.
Necesitas una foto de ti desnudo en el baño, cubriendo tus partes con un puñado de billetes de 100 dólares.
"Brian, Meg ve Chris televizyon izliyor. Lois morali bozuk, içeri girer."
Y lo único que hemos tenido que hacer ha sido contratar a esa sucia prostituta por 200 dólares para que fingiera ser una mujer amable en un bar.
Bayanlar ve baylar, yolculuğumuzun sonuna yaklaşm... Lanet olsun! Bu hava kaçmazdı işte...
Esta estatuita vale aproximadamente 10 000 dólares.
Bu küçük biblo yaklaşık 10.000 dolar.
Y esta hermosa espada vale 200 000 dólares.
Ve bu güzel kılıç, 200.000 dolar.
Y esta pieza vale aproximadamente 330 000 dólares.
Buradaki parça yaklaşık 330.000 dolar.
- 250 dólares.
- 250 Amerikan doları.
Es decir, unos siete dólares.
Bu yaklaşık yedi dolar eder.
Siete dólares por kilo.
Kilosu yedi dolar.
En China, esto se vende a 3000 dólares por kilo.
Çin'de bu kilo başına 3.000 dolar ederdi.
Según dijo, cada compra equivale como mínimo a 1000 dólares de Hong Kong.
Söylediğine göre bir alım en az 1.000 Hong Kong doları.
Y él tiene 9,2 millones de dólares en marfil.
9,2 milyon dolar değerinde fil dişine sahip.
Ya hemos invertido unos 600 000 dólares.
Biliyorsun, yaklaşık 600.000 dolar koyduk.
Hay cientos de millones de dólares guardados en esas tiendas en las manos incorrectas.
Bu tarz yerlerde, yanlış ellerde, yüzlerce milyon dolar yatıyor.
El kilo de marfil de contrabando cuesta 1300 dólares.
Kaçak fil dişinin kilosu 1.300 dolar.
Hablamos de millones y millones de dólares, y de una gigantesca cantidad de marfil que sigue entrando a China, a ese agujero negro.
Milyonlarca ve milyonlarca dolardan, Çin'e giren devasa miktarlardaki fil dişinden bahsediyoruz. Bu kara deliğe giriyorlar.
Tiene millones de dólares ahí.
Burada milyonlarca dolar var.
¿ Son 25 dólares por kilo?
Kilo başına 25 dolar, değil mi?
Todavía te voy a dar 20 dólares, si me dejas pegarte en la cara.
Yüzünün ortasına bir tane çakmama izin ver sana 20 papel daha vereyim.
- No tienes 40 dólares.
- Sen de o kadar yoktur ki.
400.000 dólares...
$ 400,000...
No podemos alentar a personas que tienen problemas serios. Nos pagan 1000 dólares.
Bu meblağda bir para alırsak iki katlı tuvalet kağıdını bırakıp ıslak mendile geçebiliriz.
Quiero mis 48.50 dólares de vuelta, chivato.
48.50 dolarımı geri istiyorum, pis ispiyoncu.
Esta noche ya llevamos ganado 1500 dólares.
Bu gece 1500 dolar kazanmışız.
¿ 1500 dólares en una noche?
Bir gecede 1500 dolar mı?
Como me hicieron a mí en la noche de margaritas a dos dólares.
2 dolarlık margarita gecesinde benim bıraktığım gibi.
Mirad, por solo 19 dólares al mes...
Şuraya bak : Ayda sadece 19 dolara...
Bien, ¿ a quién le doy mis cinco dólares de la apuesta?
Kim 5 dolarımı havuz için verebilir?
Dos millones de dólares.
2 milyon dolar.
Lo sé, dos millones de dólares.
Aynen, 2 milyon dolar.
No me importa si me pagas dos o cinco millones de dólares, no podrás deshacerte de mí.
Bana, 2 milyon ya da 5 milyon dolar ödemen fark etmez benden kurtulamazsın.
Parágrafo 1403, sub-parágrafo seis, nota al pie 11 : "La provisión de la compra de 108 millones de dólares en vidrio".
Paragraf 1403, alt paragraf 6, dipnot 11... "108 milyon $ cam ödemesi"
¿ Ese es el por qué conducías un camión blindado por 14 dólares la hora?
O yüzden saati 14 dolara kamyon sürüyordun demek?
Una por diez dólares, dos por dieciséis.
Tanesi $ 10, iki tanesi $ 16.
En la bolsa misteriosa solo hay 9.000 dólares.
Ama şunu bilmelisiniz, Family Guy'ın yaratım sürecinde çok çalışanlar yalnızca Griffinler değil.
Dos dólares.
Harika bir kitap.