Translate.vc / Spanish → Turkish / Dúo
Dúo translate Turkish
598 parallel translation
La escena acaba cuando estáis en los escalones y vamos al dúo.
Sahne siz basamaklardayken sona erer ve düete geçeriz.
Vamos, todos listos para el número del dúo.
Haydi çocuklar, düet için hazırlık yapın.
Seguro que usted y yo podríamos formar un dúo de infarto.
Eminim ikimiz harika düet yapardık.
Creo que si tocamos juntos a dúo, usted y yo, la armónica...
Bence ikimiz mızıkayla bir düet yapacak olursak...
Vamos a tocar un buen dúo bien alto y le sorprenderá lo que puede ocurrir.
Şimdi bir düet yapalım, olacaklara şaşıracaksınız.
En una ópera italiana incluso llegan a cantar un dúo.
Bir İtalyan operasında ikili daha da ileri gidip düet yaparlar.
Hoy no habrá ningún dúo.
Bugün düet olmayacak.
Haríamos un buen dúo.
Biz ikimiz güzel müzik yapabilirdik.
Muy bien ¿ y si hicieras dúo con Frank?
Bu güzel Hugo, fakat Frank'le biraz müzik yapmaya ne dersin, ha? Frank!
Somos un gran dúo.
Ne harika bir çiftiz!
Vi las pruebas, y Dexter me dice que el dúo de acróbatas eres tú.
Bazı ilginç sahneler gördüm ve Dexter'e dublörlerin kimler olduğunu sordum. Hepsinin sen olduğunu söyledi.
Tal vez algún día toquemos a dúo.
Belki bir gün seninle düet yaparız.
Este pobre dúo indefenso
Ah, savunmasız bir çift yine
Cantemos a dúo, ¿ eh?
- Beraber söyleyelim ha.
Este dúo amoroso envejece,
Bu aşk oyunlarından sıkıldım artık.
Nada te hace conocer mejor el año 1946 que el dúo Bogart-Bacall en "El sueño eterno" de Hawks.
Hiçbir şey Bogart-Bacall ikilisinin oynadığı, Hawk'ın yönettiği "Derin Uyku" dan daha iyi bir duygu veremez.
Sé cantar a dúo, si cambio a menudo de duetista.
Partnerimi değiştirme şartıyla yapabilirim.
Y este es un dúo cómico.
Komik bir ikili. Kalça ölçüleri değişmemiş.
- Pero el Dúo sí.
- Dinamik İkili biliyordur.
¡ El Dúo se ha escapado!
Dinamik İkili tuzağımızdan kaçtı!
¡ Mirad al Dúo Dinámico!
Bakın, Dinamik İkili!
No es gracias a ti que el Dúo haya sido silenciado.
Sayende olmasa da, Dinamik İkili sonsuza dek susturuldu.
¡ Adiós, Dúo Dinámico!
Elveda Dinamik İkili!
¡ Por Cleopatra, que me presenten a ese dúo capaz de poner en movimiento toda una guarnición de mis legionarios!
Kleopatra adına, bir garnizon askerime karşı gelen... şu iki Galyalıyı göster bana.
La Loba de Oro al simpático dúo de gemelos bailarines... León y Tigre.
En sempatik Altın Dişi Kurt ödülü vals yapan ikizler Aslan ve Kaplan'a.
DÚO PARA PIANO
DUET FOR PIANO
Oye, Arthur, ¿ qué tal si bajas y jugamos un dúo de "Jesur"?
Hey, Arthur, aşağı gelip tegwar oynamaya ne dersin?
Terminamos el dúo, y yo estaba aburrido de hacer los mismos chistes viejos.
Düeti bitirmiştik ve ben aynı eski şakaları yapmaktan sıkılmıştım.
Dame tu brazo. Sabes, ¿ el dúo que compusimos anoche?
Dün gece yaptığımız düeti hatırlıyor musun?
El sistema sonoro de alarmas duplica exactamente el dúo entre la reina vieja y la joven que desea su reino.
Sesli alarm sistemi, kraliçe arıyla ona meydan okuyan genç kraliçe arının arasındaki düetin tıpkısını çıkarıyor.
Tú y tu padre son un gran dúo.
Siz tam bir çiftsiniz, sen ve baban.
¿ Quiere cantar a dúo Compañeros de barra?
Meyhane Ahbapları'nı birlikte söyleyelim mi?
No, no quiero cantar a dúo Compañeros de barra
Hayır, Meyhane Ahbapları'nı birlikte söylemeyelim.
Cuando se canta a dúo se puede pedir un deseo. Porque el corazón está abierto.
Kanon söyledikten sonra bir dilek tutabilirsiniz çünkü yüreğiniz herşeye açık olur.
Se trata de Peewee, Moose, Jugo, ganso, El Tanque, El Canciller, el toro, La Cannonball Express, especificaciones, y el dúo dinámico.
Bu Ufaklık, Amerikan Geyiği, Meyve Suyu, Kaz, Tank, Şansölye, Boğa, Gülle Ekspresi, Dört Göz ve Muhteşem İkili.
Ven acá y cantaremos a dúo.
Gel. Burada yer var. İkili şarkı söyleyebiliriz.
Sí, hemos sido nominados de nuevo como "el mejor dúo de pop del año". Pero quiero hacer música más seria.
Yine, yılın en iyi Pop Düeti seçildik ama ben daha ciddi müzik yapmak istiyorum.
el dúo pop italiano paolo e isabella asombraron a la multitud fuera de un negocio cerca de la Fuente de Trevi, haciendo alarde del nuevo pelo rubio de isabella. "
Trevi Çeşmesi yakınlarında bir dondurmacının önünde İtalyan pop düeti Paolo ve saç rengini değiştiren Isabella'yı gören halk heyecanlandı.
Parece que el Dúo Dinámico anda junto otra vez.
Dinamik İkili yine bir araya gelmiş.
Y éramos un dúo tan improbable.
Biz pek uygun bir çift değildik.
Cantan un dúo.
Beraber düet yapacaklar.
¡ Oh, el duo inseparable!
Ayrılmaz ikili.
No tenias por que deshacer el duo ni irte porque el compromiso entre Judy y Phil era mentira.
İş buraya geldi... Oyunu ve kasabayı terk etmeniz gerekmiyordu. - Judy ve Phil'in nişanı sahteydi.
¡ Qué duo!
Al sana bir bilmece.
"Eretis animae duo in corpore uno." No lo olvidemos.
"Bir kere yapmadan, iki kere düşün." Bu sözü unutmayalım.
Con tu juicio y mis locas ideas somos un gran dúo, como en Sicilia.
Sicilya'da böyle oldu.
Somos un duo perfecto
Mükemmel bir düetiz
Gracias. Miren que duo.
Bunlar gerçek bir çift.
El duo Smash
Smash İkilisiydiler.
El duo Smash...
Smash İkilisi!
Leibniz en portería, cuatro atrás Kant, Hegel, Schopenhauer y Schelling, adelante Schlegel, Wittgenstein, Nietzsche y Heidegger, y en el dúo del medio de Beckenbauer y Jaspers.
Kalede Leibniz var. Arka 4'lü : Kant, Hegel, Schopenhauer ve Schelling.