Economy translate Turkish

# The economy's depressed, not me

* Ekonomi olan durgun, ben değil *

# The economy's depressed, not me

* Ekonomi durgun, ben değilim *

# - Economy's depressed, not me

* Ekonomi durgun olan, ben değilim *

A los chinos les gustan los autos. ELIZABETH ECONOMY

Çinliler arabaları sever.

Entonces, te conseguí cinco noches, vuelo y auto, económico premium, todo incluído.

Senin için beş gecelik, gidiş-dönüş premium economy uçak bileti olan her şey dahil bir tatil paketim var.

" Linda, pondré mi cartera entre nosotras, y podemos fingir que estamos en un vuelo de Delta Economy Comfort.

" Dinle Linda, çantamı aramıza koyarım, böylece Delta uçağının konforlu koltuğundaymışız gibi yaparız.

"¡ Turn the economy around!"

"Döndürün ekonomiyi!"