English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Emú

Emú translate Turkish

64 parallel translation
Y un emú.
Ve bir devekuşu.
Había unas cebras bloqueando la autopista... y algo llamado un emú... había detenido el tráfico en la carretera 676.
Bir saat önce bir grup zebra transit karayolunu kapattı. Bir de emu diye bir şey varmış. 7 numaralı yolda trafiği kilometrelerce kilitledi.
Porque eres un nazi pequeño e impotente con un bicho en el culo del tamaño de un emú?
Senin minik, iktidarsız, gıcık..... bir Nazi olman nasıl bir sebep?
Sí... y Ally sólo quería ver al emú bebé pero nunca salió de su cosa.
Evet. Ally'nin tek görmek istediği deve kuşu yavrusuydu.
Ni de avestruz, ni de emú, ni de ganso. Directo de la gallina a tu casa
Devekuşu ya da ördekten değil gerçek tavuklardan direk size geliyor.
Es un hueso tratado de un emú.
İşlenmiş devekuşu kemiği.
En este momento, yo diría que eres más bien un emú.
Evet, hele şu durumda, seni daha çok küçük bir... devekuşuna benzetiyorum.
Oye, emú, echa un vistazo.
Hey, hey, küçük devekuşu, şuna bir bak.
- La próxima vez póngale pañal al emú.
Bir dahaki sefere devekuşunun altını bağlarız.
Emú.
Emu.
Lo que no tenemos es un emú.
Ama koşucu devekuşu yok.
- Emú.
- Emu.
- Una vez la vi derribar un emú.
Bir keresinde onu bir emu öldürürken gördüm.
- ¿ Un emú?
Emu mu?
Cuando reventó la burbuja inmobiliaria en el 2008, ella y su amiga Ruth Ann criaron emús para sacar un dinero extra.
2008'de emlak işi patladığında arkadaşı Ruth Ann'le fazla para için emu yetiştirdiler.
¿ Emú?
Emu mu?
- ¡ Es emú!
- Bu bir kuş!
- Mal. Se ha puesto un disfraz de perro gigante y ha salido por allí con un emú falso al hombro.
Koca bir köpek kıyafeti giyip, omuzlarında büyük sahte bir devekuşu ile o köşeden çıktı.
- No era un emú.
- O devekuşu değildi.
Veían un emú, un pájaro grande nativo de este continente.
Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emu'yu gördüler.
Australia es el hogar de mi ave favorita, el emú, un pájaro que no puede volar.
Avustralya benim en sevdiğim kuş olan ve uçamayan emu adlı kuşun vatanı.
"¿ Acaso los emúes soñarán con volar?"
"Emu'lar uçmayı hayal eder mi?"
Así que tal vez en realidad escribió algo raro como... "Soy un emú".
Belki de "Ben bir emuyum." gibi saçma sapan bir şey yazmıştır.
Rod Hull tenía un emú.
Rod Hull'un emusu vardı.
Los ualabíes y los emúes. Ambos son de Australia.
Vallabi de emu da Avustralya hayvanı.
Kev estaba esperando que el emú tenga sexo con el canguro.
Kev,'emuyla kangurunun sevişmesini bekliyorum'dedi.
¿ Qué tienen en común un hombre muerto, un crucero y un emú?
Ölü bir adamla, yolcu gemisi ve devekuşunun ortak özelliği nedir?
Quietos. Emú.
Kımıldamayın.
... el ADN se coloca en huevos de avestruz sin fertilizar...
... döllenmemiş emu veya devekuşu yumurtası.
¿ emu?
Yoksa emu muydu?
Ella se llama Emm O'Hara
Kadının adı, Emu O'Hara.
Mery.
- Tanrım, Emu, sen...
Ella quería que la matara.
Emu onun kendini öldürmesini istedi.
16 hombres murieron.
- Emu... 16 kişi ölmüş, Emu.
El día en que Emm O'Hara escapó del hospital.
Emu O'Hara'nın hastaneden ayrıldığı gün.
¿ Usted es Emm O'Hara?
- Emu O'Hara mısınız? - Benim.
Emm O ´ Hara está muerta.
Emu O'Hara...
- ¿ Emú?
Emu?
Querría comer algo que estuviera al borde de la extinción algo así como el último emu o un perrillo de las praderas.
yok olmanın eşiğindeki birşeyleri yemek isterdim, bilirsin, son devekuşu yada mirket gibi.
¿ Como con los ventrílocuos?
Rod Hull ve Emu gibi mi?
Habíamos solicitado energía del EMU.
EMU'ya varana kadar bütün enerji gereksinimlerini karşıladık.
¿ Cierto? Sabes que, yo estaba... quería llamarla un emu, pero quiero guardarlo para, tú sabes...
Ona bodur devekuşu demek istiyorum ama şimdilik saklıyorum...
Si Rod Hull y Emu estuvieran vivos habrían usado esto en los anuncios de Pringles
Rod Hull ve Emu hala hayatta olsalardı kesin onları Pringles reklamlarında oynatırlardı.
- ¿ Es un emú?
Emu mu o?
Y habían elegido a un compañero llamado X emu...
Xemu adında bir arkadaşı seçtiler...
Huele como un emu muerto.
Ölü gibi kokuyor.
¿ Un emu muerto?
Ölü mü?
¿ Cómo sabes cómo huele un emu muerto?
Ölü nasıl kokar biliyor musun?
Emu.
Emu.
¿ Cuál es la diferencia?
- Emu bunlar. - Ne farkı var?
Emú.
Devekuşu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]