Translate.vc / Spanish → Turkish / Entendí
Entendí translate Turkish
5,246 parallel translation
Crees que voy por la vida lleno de amargura, abatido, incomprendido. Ya lo entendí.
Kendini öfkeli hissettiğin, yüzüstü bırakıldığını ve yanlış anlaşıldığını düşündüğün bir aşamadan geçtiğini biliyorum.
- Ya entendí. ... "No puedo creer que no sea Matt".
... onun Matt olmadığına inanamıyorum'um.
Ya entendí su jueguito.
Küçük oyununuzu anladım.
Entendí.
Anladım.
Tal vez no entendí cómo se sentía.
Nasıl hissettiğini anlamadım, anlayamadım belki.
No lo entendí. ¡ Doctor!
Anlamadım.
No entendí muy bien lo que estaba sucediendo.
Neler olduğunu pek anlamamıştım.
Entendí que se debe de luchar por la verdad. Y que la justicia debe ser exigida.
Gerçek için mücadele edilmesi ve adaletin talep edilmesi gerektiğini anladım.
Déjeme ver si entendí.
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Sí, entendí eso. ¿ Cuál es su "Plan B"?
Evet, onu anladım. "B planı" nedir?
Me pareces familiar, como si nos vimos antes. ¡ Ya entendí!
- Sanki daha önce tanışmışız gibi aşina geldin.
En ese momento entendí.
İşte o an anlamıştım.
De acuerdo, bien. Déjenme ver si entendí esto bien.
Bakalım tam anlamış mıyım.
Vaya. Entendí totalmente mal.
Sanırım tamamen yanlış anlamışım.
Cuando entendí, matemáticamente, como funcionaban esos modelos quedé muy impresionado.
Matematiksel olarak sistemin nasıl çalıştığını anladığım da çok etkilendim.
- Lo entendí.
- Biliyorum.
No quiero entrometerme pero siempre entendí que tenías que pedirlo.
İkinizin arasına girmek istemem ama böyle şeylerde ilk sahip çıkanın sözü geçer diye biliyorum.
No entendí por qué tenía que matarla también.
Neden onu da öldürmek zorunda olduğumu anlamamıştım.
- No es así como yo lo entendí.
- Ben böyle anlamadım.
- No es así como yo lo entendí.
- Ben böyle anlamamıştım.
yo, yo nunca entendí lo que estaba diciendo.
Ne dediğini hiç anlamadım.
Muchos problemas se resolvieron cuando entendí que nunca sería un verdadero escritor.
Benden iyi bir yazar olamayacağını kabul ettiğim anda sorunlar kendiliğinden çözüldü.
Te entendí mal, y lo siento.
Seni yanlış anlamışım, affedersin.
Sí, Boyle, lo entendí por el contexto.
Lakabından anladım Boyle.
No entendí hasta que no los vi realmente listos para matarme...
Beni öldürmek için hazır bir şekilde bekledikleri ana kadar fark etmemiştim.
Está bien, sólo para asegurarme que lo entendí bien luego de no ahogarse cuando el Gambit se hundió Sarah no llegó a la isla contigo donde la viste morir nuevamente.
Tamam, doğru anladığımdan emin olmak için söylüyorum tekne battığında boğulmadıktan sonra Sarah seninle birlikte adaya sürüklenmedi ama yine de onun tekrar öldüğünü gördün.
Lo siento, no entendí.
Affedersiniz, anlayamadım.
Tal vez no te entendí.
Yanlış anlamış olmalıyım.
Ya entendí, oficial.
Anlaşıldı Bay Her Şeyi Düzgün Yapan.
- La entendí.
- Anladım zaten.
No entendí ni una palabra de eso.
Bir şey anlamadım.
No entendí nada de lo que acaba de decir.
Az önce dediğin hiçbir şeyi anlamadım.
- Entendí.
- Anladım.
Ya entendí.
Anladım.
Lo entendí.
Anladım.
¿ Koo-chour? ¿ Entendí bien?
Doğru mu söyledim?
- Bien, ya entendí.
Tamam, anladım.
Lo entendí.
Hak vermiştim.
Sí, le entendí, Sr. Wyatt.
Evet, anladım Bay Wyatt.
Bien, ya entendí.
Tamam, anladım.
Saben, por fin entendí lo que la gente adora de los perros.
Sonunda insanların neden köpekleri sevdiğini anladım.
Ya entendí.
Tamam, anlıyorum.
No no lo entendí.
Ama anlamamıştım.
¡ No lo entendí!
Anlamadım!
Digamos que entendí lo que acaban de decir.
Ne dediğinizi anlamışım varsayalım.
No te entendí porque tenías mi puño en la boca.
Ağzın yumruklarımla dolu olduğundan seni duyamıyorum.
Está bien, entendí.
Tamam, demek istediğini anladım.
El día que nos encontramos entendí el significado de la eternidad.
Sonsuzluğun ne demek olduğunu ancak tanıştığımız gün anladım.
Por lo que entendí, la brevedad es tu amiga.
Anladığım kadarıyla, kısalık sana lazım.
- Lo entendí perfectamente, señor.
- Çok iyi bir şekilde anladım, efendim.
Sí, eso lo entendí.
Evet, bunun farkındayım.