English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Enterprise

Enterprise translate Turkish

3,031 parallel translation
Picard a Enterprise, ¿ me reciben?
Picard'dan Atılgan'a, beni duyuyor musunuz?
¿ El Enterprise?
Şu Atılgan'ı?
Estoy deseando reanudar mi trabajo a bordo del Enterprise.
Atılgan'daki görevlerime dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Éstos son los viajes de la nave estelar Enterprise, que continúa su misión de exploración de mundos desconocidos descubrimiento de nuevas vidas y civilizaciones hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar.
Bunlar, Yıldız Gemisi Atılgan'ın seyahatleridir. Görevi, yabancı dünyalar keşfetmek yeni yaşam biçimleri ve uygarlıklar aramak daha önce kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmektir.
Grabé un registro de camino al Enterprise.
Atılgan'a dönerken yolda günlük kaydı yapmıştım.
Aquí el capitán Jean-Luc Picard de la nave estelar Enterprise.
Ben Yıldız gemisi Atılgan'dan kaptan Jean-Luc Picard.
Y el Enterprise no estaba luchando contra los cardassianos.
Atılgan'da Kardasyalılarla savaşmıyordu.
Aquí el capitán Riker del Enterprise.
Ben Atılgan gemisi kaptanı Riker.
Esto es, el Enterprise perteneciente a este universo.
Yani, bu evrenin Atılganının.
- Worf a Enterprise.
- Worf'tan Atılgan'a.
- Aquí el Enterprise.
- Atılgan dinlemede.
Éstos son los viajes de la nave estelar Enterprise, que continúa su misión de exploración de mundos desconocidos... descubrimiento de nuevas vidas y civilizaciones... hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar.
Bunlar yıldız gemisi atılganın seyahatleridir. Görevimiz, yeni dünyalar keşfetmek,..... yeni yaşamlar ve yeni medeniyetler aramak,... .. daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmektir.
Se han eliminado las criaturas que infestaban el Enterprise.
Atılgandaki yaratık istilası tamamen ortadan kaldırıldı.
El Enterprise se dirige a Boreth para recoger a un invitado insólito.
Atılgan sıra dışı bir misafiri almak için doğrudan Boreth Gezegeni'ne gidiyor.
El Enterprise orbita alrededor de Nervala IV, esperando poder recuperar datos abandonados por científicos de la Flota Estelar antes de evacuar el planeta hace ocho años.
Atılgan Nervala IV'ün yörüngesinde, Yıldız Filosu araştırmacılarının sekiz yıl önce gezegeni tahliye etmek zorunda kaldıklarında bıraktıkları bilimsel verileri geri alma fırsatını bekliyor.
Comandante William Riker, de la nave estelar Enterprise.
Federasyon Yıldız Gemisi Atılgan'dan Kumandan William Riker.
Riker a Enterprise.
Riker'dan Atılgan'a.
Me ha costado mucho tener una vida propia en el Enterprise.
Atılgan'da kendime bir hayat kurmak için çok çalıştım.
Éstos son los viajes de la nave estelar Enterprise, que continúa su misión de exploración de mundos desconocidos descubrimiento de nuevas vidas y civilizaciones hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar.
Bunlar Yıldız Gemisi Atılgan'ın yolculuklarıdır. Görevi, bilinmeyen yeni dünyalar keşfetmek, yeni yaşamlar ve medeniyetler aramak, daha önce kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmektir.
El Enterprise llega a Detrian para un acontecimiento celeste.
Atılgan eşsiz bir gökyüzü olayı için Detrian sisteminde.
El Enterprise mantendrá su posición para observarlo más de cerca.
Atılgan, çekim dengesizliğini geçip yakından bakma fırsatı yakalayana kadar konumunu koruyacak.
El Enterprise es una nave estelar, capaz de viajar por el espacio.
Atılgan bir yıldız gemisi. Uzayda seyahat etme yeteneğine sahip.
Ha facilitado al profesor Moriarty los medios para controlar el auténtico Enterprise.
Farkında olmadan Profesör Moriarty'e gerçek Atılgan'ın kontrolünü ele geçirmenin yolunu vermiş olabilirsiniz
Ordenador, conecta con el ordenador central del Enterprise.
Bilgisayar, Atılgan'ın merkezi bilgisayarına bağlan.
Es la holosección del Enterprise.
Bu gerçek Atılgan'ın sanal güvertesi olmalı.
El Enterprise está atracado en el conjunto Remmler, donde se procederá a la eliminación de partículas bariónicas acumuladas.
Atılgan, birikmiş baryon partiküllerini temizlemek için, rutin bir prosedüre tabi tutulacağı Remmler Dizisi'ne kenetlendi.
Éstos son los viajes de la nave estelar Enterprise, que continúa su misión de exploración de mundos desconocidos descubrimiento de nuevas vidas y civilizaciones hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar.
Bunlar Yıldız Gemisi Atılgan'ın seyahatleridir. Devam eden görev : Bilinmeyen yeni dünyaları araştırmak, yeni hayatlar ve yeni medeniyetler keşfetmek, daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmektir.
En cuanto le vi, supe que era el primer oficial del Enterprise.
Sizi görür görmez, Atılgan'ın İkinci Kaptanı olduğunuzu anladım.
¿ Tiene una silla a bordo del Enterprise?
Atılgan'da bir eyer mi bulunduruyorsunuz? Evet.
¿ Sabe que tenemos cinco tirelianos a bordo del Enterprise?
Şu anda Atılgan'da görev yapan 5 Tyrellia'lı olduğunu biliyor muydun?
Si le preocupa tanto el trilitio, le sugiero que no interfiera o habrá una explosión que destruirá el Enterprise y a usted.
Trilithium konusunda bu kadar endişeliysen, sana Atılgan'ı ve seni yok edeceğimiz bir patlamayı tetiklemeden önce, bizi engellemeye son vermeni öneririm.
Antes destruir el Enterprise que dejarlo en manos de terroristas.
Reçinenin teröristlerin eline geçmesine izin vermektense, gemiyi yok etmeyi yeğlerim.
Si lo ha planeado tan bien, habrá previsto salir del Enterprise y dejar el sistema.
Bunu uzun zamandır planlıyorsun. Atılgan'dan inmek ve bu sistemden çıkmak için bir yolun olmalı.
Aquí el capitán Picard desde el Enterprise.
Ben Kaptan Picard, Atılgan'dayım.
Una nave no identificada acaba de salir del Enterprise.
Efendim, kimliği belirsiz bir keşif gemisi, az önce Atılgan'dan birini ışınladı.
Estos son los viajes de la nave estelar Enterprise.
Bunlar, Yıldız Gemisi Atılgan'ın seyahatleridir.
Crusher a Enterprise. Los he perdido.
Crusher'dan Atılgan'a.
Justman a Enterprise. Adelante.
Justman'dan Atılgan'a.
Enterprise, ¿ me oyen?
Atılgan, duyuyor musun?
Nos ocultará de los sensores del Enterprise.
Mekiği Atılgan'ın alıcılarından gizleyecektir.
Solo necesito esperar aquí hasta que el Enterprise se convenza de que está muerta y se vaya.
Tek yapmam gereken Atılgan'ın öldüğüne inanıp, buradan gitmesini beklemek.
Crusher a Enterprise. Estoy bien.
Crusher'dan Atılgan'a.
Éstos son los viajes de la nave estelar Enterprise, que continúa su misión de exploración de mundos desconocidos... descubrimiento de nuevas vidas y civilizaciones... hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar.
Bunlar Yıldız Gemisi Atılgan'ın seyahatleridir. Devam eden görev : Bilinmeyen yeni dünyaları araştırmak, yeni hayatlar ve yeni medeniyetler keşfetmek, daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmektir.
Quería hablar con usted sobre mi futuro en el Enterprise.
Atılgan'daki geleceğim konusunda biraz konuşmak istiyorum.
El Enterprise es suyo mientras esté a bordo.
Profesör, burada bulunduğunuz sürece Atılgan sizindir.
Me pidió que dejara el Enterprise y le acompañara en una expedición que podría durar casi un año.
Benden Atılgan'ı bırakmamı ve bir yıl sürebilecek bir keşif seferinde ona katılmamı istedi.
- No quiero dejar el Enterprise, pero su oferta despertó en mí un cierto sentido de culpabilidad.
- Atılgan'ı bırakamam ; fakat teklif, içimdeki bazı pişmanlık duygularını kabarttı.
No puedo dejar el Enterprise y regresar cuando yo quiera.
Atılgan, bırakabileceğim ve sonra geri dönebileceğim bir şey değil.
¡ Enterprise!
Atılgan!
Soy el capitán Jean-Luc Picard de la nave estelar Enterprise. No veo por qué deba responder a su petición.
Ben Federasyon Yıldız Gemisi Atılgan'ın Kaptanı Jean-Luc Picard ve size neden cevap vermem gerektiği konusunda hiç bir sebep bulamıyorum.
- Picard a Enterprise.
- Picard'dan Atılgan'a.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]