Translate.vc / Spanish → Turkish / Esto
Esto translate Turkish
761,371 parallel translation
Nada de esto hubiera pasado si le hubiera puesto gasolina al coche.
Eğer arabamda benzin olsaydı, bunlardan hiçbiri olmayacaktı.
Todo esto es culpa mía.
Hepsi benim hatam.
La razón por la que ahora te cuento esto es para que me escuches cuando te suplique, que te marches.
Sana bunu şimdi söylememin nedeni, sana yalvarırken beni dinlemen için... Uzaklaş...
¿ Qué es todo esto?
Bütün bunlar da ne?
¿ Pero limpió esto?
Ama bunu temizlemiş midir?
No, esto es temporal, bueno, ya sabes... para demostrar ante el tribunal que tengo un trabajo estable.
Hayır, bu sadece geçici bir iş. Yani, ben... bilirsiniz, mahkemeye devamlı bir işim olduğunu göstermek için.
Para hacer todo esto sola y pelear contra un marido resentido en el tribunal, necesitas ayuda.
Tüm bunları tek başına yapmak ve mahkemede kibirli bir kocayla savaşmak için yardıma ihtiyacın var.
No, sé que debo, pero... si lo hago, esto podría acabar y podríamos acabar en la cárcel.
Hayır, yapmam gerektiğini biliyorum. Ama yaparsam, hepsi bitebilir ve hapse girebiliriz.
Alexa, esto no es culpa tuya.
Alexa, bu senin hatan değil.
Solo por haber sido considerada para esto...
Sadece bunun için...
He querido esto durante años.
Bunu yıllarca istedim.
Ven, vamos, ¡ mira esto!
işte, hadii, gel bi bak!
Mira esto.
Şuna bak.
Esto es una piscina de margarita, Jasper.
Buna margarita havuzu denir, Jasper.
Esto es genial.
Bu harika.
Mira esto, mira esto.
Şuna bak, şuna bak.
Esto es divertido y delicioso.
Bu eğlenceli ve lezzetli, ha?
Sé que todo esto es nuevo y da miedo, pero me gustaría presentarte a un amigo, que quizás te haga sentir un poco más cómodo.
Bunun hepsinin çok yeni ve korkutucu olması gerektiğini biliyorum, Ama seni biraz daha rahat hissettirebilecek bir arkadaşımla tanıştırmak isterim
Carol, ¿ por qué me das la lata con esto?
Carol, Neden bunun hakkında kıçımın dibindesin?
¿ De dónde vino esto?
Nerden çıktı bu?
Esto no está amañado.
Sistem arızalı değil.
Amigo, ¿ seguro que esto es lo que quieres?
Ve, ah, ahbap, emin misin, uh, ne istidiğinden?
Vas a necesitar esto, Erica.
Bunlara ihtiyacın olacak Erica.
No he podido encontrar una rama de olivo de verdad, así que esto es una rama de un árbol normal con un surtido de aceitunas enlatadas pegadas.
Gerçek bir zeytin dalı bulamadım, bu yüzden bu çeşiitli konserve zeytinleri normal bir ağaç dalına bantladım.
Esto no es por tu patético cortecito.
Tabi bunun acınası minik yaranla bir ilgisi yok.
¿ Pero esto?
Lakin bu seferki...
Esto nos calentará.
Biraz bizi ısıtrı.
Mira, Paula, esto es solo de la forma que es.
her şey sadece böyle.
Si yo estoy bien con esto entonces tú también deberías estarlo.
Eğer benim için sorun yoksa senin içinde olmamalı.
Ves aquí, ¿ donde esto se desmorona así?
neden burada böyle bir çatlak var?
Yo veré esto.
Bunu bakacağım.
Sus padres estaban tan orgullos que me dieron esto. - ¿ Eres una profesora?
- Ailesi o kadar mutlu oldu ki bunu bana verdi.
Mira, yo no hago esto.
bunu ben yapmıyorum.
- Esto es una locura.
- Bu delilik.
Esto es magnetismo animal.
Bu cinsel cazibe.
Como si esto nunca pasó.
Hiç olmamış gibi.
¿ Quieres venir aquí así podemos bromear sobre esto?
Buraya gelip bununla ilgili şakalaşmak ister misin?
Un momento, ¿ va a hablar con él también sobre esto?
bunu onunla da mı konuşacaksın?
No quiero perder a nadie por esto.
Bu konu yüzünden kimseyi kaybetmek istemiyorum.
Estuvimos los dos en esto, Philip.
Bu ikimizin de suçu.
¿ Cuántas veces dijimos que íbamos a parar con esto?
Buna kaç defa son vereceğiz dedik?
Lo siento, tendremos que hacer esto la próxima semana.
bunu haftaya yapmamız gerekecek.
¡ Siempre haces esto!
Her zaman böyle yapıyorsun.
Esto es sólo porque estoy de guardia.
Bunun tek sebebi işim telefonla konuşmam.
Gracias por esto.
Bunun için teşekkürler.
Sé todo esto porque mi mujer es asiática.
Bunları biliyorum çünkü karım da Asyalı.
Y mientras sucedía todo esto Bill Cosby violó a 54 personas.
Tüm bunlar yaşanırken bir de Bill Cosby, 54 kişiye tecavüz etti.
Pensé : "Yo también me dedico a esto".
"Ben de yapıyorum lan," dedim.
Te quiero dar esto ".
Bu senin olsun. "
Con esto, los dejaré helados. ¿ Listos?
Asıl darbe şimdi geliyor. Hazır mısınız?
Esto es exagerado, incluso para ti.
Bu aşırı, hatta senin için bile.