Translate.vc / Spanish → Turkish / Estáís
Estáís translate Turkish
57 parallel translation
¿ Estáís preparados?
Hazır mısınız?
Únicamente quería decir, que os deseo a cada uno de vosotros... que estaís con nuestro señor como lo estoy yo... que mientras seguia vagando en mis pecados... estaba totalmente oprimida por ellos.
Size yalnızca hepinizin benimle aynı koşullarda Tanrı karşısına..... çıkacağınızı söylemek istedim. Günah içinde yaşarken,
¿ En qué isla estaís?
Hangi adadasınız siz?
- ¿ Por qué estaís todas contra mí?
- Neden hepiniz bana karşısınız?
- Una muy grande. - Sabeís, siempre estaís hablando de lo mismo.
- Biliyor musunuz, siz hep aynı şeyleri konuşuyorsunuz.
¿ Qué estaís haciendo vosotros dos?
Siz ikiniz ne iş çeviriyorsunuz?
Vosotros y los militares parecen distantes como las puntas de una herradura, pero... de verdad, estaís muy cerca.
Siz ve askeriye bir nalın iki ucu gibi uzaksınız..... ama aslında çok yakınsınız.
No habría puesto a Betsey en un peligro así si yo hubiera sabido... ya que todos lo estaís pensando.
Bilseydim, Betsey'yi öyle tehlikeye atmazdım. - Hepiniz merak ediyorsunuz. - Dell, kimse bunu...
Ánimo chicos, ya estaís a salvo.
Sakin olun, güvendesiniz.
¿ Qué estaís haciendo?
Ne yapıyorsunuz?
Sé que estaís cansadas y deseando volver a casa.
Yorgun olduğunuzu ve gitmek istediğinizi biliyorum.
¡ Estaís todos colgados!
Hepiniz uyuşturucu etkisindesiniz!
¿ Qué estaís haciendo?
- Ne yapıyorsunuz?
Kevin y Marc, me estaís sacando de quicio.
Kevin ve Marc, benim sinirimi bozuyorsunuz.
- ¡ Fuera! ¿ Qué estaís haciendo?
Ne yapıyorsunuz?
¿ Qué estaís haciendo, tios?
Siz ne yapıyorsunuz çocuklar? - Azıyorsun!
¿ También estaís aquí por lo de la foto?
Siz de fotoğraf çektirmek için mi geldiniz?
¡ Estaís muertas!
İkiniz de öldünüz!
¿ Os estaís divirtiendo?
İyi vakit geçiriyor muyuz?
Digamos que estaís a punto de inclinaros y besar a vuestr... chica.
Diyelim ki kız arkadaşınızı öpmek için eğildiniz.
Y estaís en buenas manos con Loretta, es un as, no la jodáis.
Burada Loretta ile emin ellerdesiniz. Oldukça beceriklidir, ona sorun çıkarmayın.
Ya sabeís que estaís invitadas a venir conmigo.
Gelmek isteyen herkes davetlimdir.
Ah, espera.... vosotros estaís, en plan coleguitas
Ya da, durun biraz.
Uh, y puedo atestiguar que vosotros tíos estaís trabajando con la mejor.
Sizi temin ederim şu anda en iyisiyle çalışıyorsunuz.
Hay algo chicos que no me estaís diciendo.
Siz çocukların bana söylemediği bir şey var gibi.
¿ Estaís bien chicos?
Siz iyi misiniz?
¿ Estaís enfadadas?
Küs müsünüz?
Vosotros dos no teneís una relación cuando estaís en mis instalaciones o en mi campo...
Siz ikiniz benim tesislerimde ya da benim sahamdayken ilişki kurmayacaksınız.
Estaís multi-lingue. dos mujeres diferentes detrás de cada puerta cerrada en este restaurante.
Bu restoranda boş bulduğun her yerde, dilleri bile farklı olan iki kızla iş tutuyorsun.
- ¿ Qué? - ¿ Estaís discutiendo?
- Tartışıyor musunuz?
Por esto estaís ahí...
O yüzden oradasın...
¿ Estaís preparados, tios?
Hazır mısınız?
Estaís siendo ridículas.
İkinizde saçmalıyorsunuz.
¿ Estaís divorciados?
- Boşanmış mıydınız?
Es como un buscador de atención. ¿ Estaís bien, los dos?
Tam bir dikkat arayan.
Se que lo estaís. Por supuesto lo estaís pero por favor solo confía en mí.
Heyecanlandığını biliyorum.
Chicos, no estaís concentrados en lo que está en juego aquí.
Şu önünüzde olan şeye odaklanmıyorsunuz.
Pero si no estaís realmente seguros de querer a Olivia en vuestras vidas, ahora es el momento de arrepentirse, para no hacerla sufrir a ella. No,
Ama eğer Olivia'nın hayatınızda olmasını istemiyorsanız, hemen şimdi hareket etmelisiniz, yoksa daha büyük hasarlar verebilirsiniz.
¿ Donde estaís consorte mio?
Kocam nerede benim?
Todos vosotros estaís sorprendidos, ¿ verdad?
Şaşırdınız, öyle değil mi?
Entonces, ¿ qué coño estaís tú y tus chicos haciendo aquí?
Peki o zaman sen ve askerlerinin işi ne burada?
Estaís a tope
Sıra sizde.
Chicos estaís todos arropados.
Kemerleriniz bağlandı.
No tengo idea de lo que estaís haciendo, pero quiero que os vayaís ahora mismo.
Burada ne aradığınızı bilemiyorum ama, şimdi gitseniz iyi olur.
¿ Qué piensas de esas palabras que se estaís dando de "Huckleberry Finn"?
Huck Finn'den çıkarılan sözlerle ilgili ne düşünüyorsun?
Lo estaís haciendo muy bien Arturo.
İyi iş çıkarıyorsun Arthur.
- Vale. Vosotros estaís advertidos.
- Sizi uyaralım dedik.
- ¿ Chicos estaís bien?
- İyi misiniz?
- Sé lo que estaís haciendo.
- Neyin peşinde olduğunuzu biliyorum.
Da igual, se que estaís autorizados, pero todavía tiene que dar que el discurso de la seguridad.
Her neyse, lisansınız olduğunu biliyorum ama güvenlik hakkında konuşmalıyım.
"Estaís muy guapos"
"Hepiniz çok şeker olmuşsunuz."