English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Ether

Ether translate Turkish

20 parallel translation
Podemos usar cloroformo o ether.
Kloroform ya da eter kullanabiliriz.
- Ni ether, también.
- Eter de yok.
LA ENFERMERA "ETHER" quiere tomarte el pulso.
HEMŞİRE "ETHER" nabzınızı ölçmek istiyor.
Se decía que la Ether Rosenberg no sabía lo que hacía el marido.
Sık sık Etel Rosenberg'in kocasının ne yaptığı konusunda hiçbir fikri olmadığı söylenmişti.
En vivo desde Eter-Con, bienvenidos al sorteo de Ia lotería.
Ether-Kontrol Merkezinden canlı yayınla karşınızdayız. Kuraya hoş geldiniz.
Eter-Con. El producto está asegurado.
Kron kontrol altına alındı, Ether-Kontrol Merkezi.
Olvídense del espray para el pelo, tenemos éter.
Spreyi siktir et. ether var. Yanıcı madde.
Y que hay estas cosas llamado éter que lleva la luz.
Ve elimizde ether isminde ışığı taşıyan bir şey var.
El problema era que este éter parecía ser tan sutil y tan intangible que eludió todos los intentos de medirlo.
Problem ise, ether o kadar incelikli ve o kadar soyut geliyordu ki her seferinde, onu ölçme teşebbüslerinden kurtuluyordu.
Se ha propuesto que si se pudiera medir la velocidad de la luz con suficiente precisión, podría ser posible en realidad deducir las propiedades del éter.
Şu önerilmişti, " eğer ışık hızını yeterince hassas ölçebildiysen, peki ala ether'in özelliklerini çıkarmak da mümkün olabilir.
La luz que viaja en contra del éter y viceversa cubre este viaje en un tiempo diferente a la luz que viaja a través del éter.
Eter'e karşı hareket eden ve geri dönen ışık, ether boyunca yolculuk yapan ışığa göre bu yolculuğu değişik bir zamanda bitirir.
Por supuesto Yo no puedo estar exactamente seguro de lo que pasaba por la mente de Michelson y Morley cuando ellos comenzaron su experimento, pero es una apuesta segura que, dado el consenso científico en el momento,
Deneye başladıklarında Michelson ve Morley'in akıllarından ne geçiyordu tabii ki emin olamam, fakat ether'in gerçekten varolduğuna evvelden ikna olmuş, bilimsel konsensüse varmış bulunduklarını tahmin etmek iyi bir bahis olur.
Así que el mensaje de la falla del experimento de Michelson y Morley esta - en que no hay éter.
Böylece Michelson ve Morley'in deneylerinin başarısızlığından çıkan mesaj şu : ether diye bir şey yok.
Su perfume "Blackout", a base de éter según el ranking de Maxim, es una de las cien armas de seducción.
Ether içeren parfümü "Baygınlık" Maxim'in birini sekse ikna etmek için belirlediği 100 şeyden biriydi.
- Entonces Adán desencadena la Jarra de agua Péndulos de la Muerte, llevándolos a... nuestra Ether-Net, que, como habrás adivinado, es una red de cables de Ethernet.
Sonra Adam, su damacanası ölüm sarkacını tetikleyecek onları... bizim ether-ağımıza yönlendirecek. Ki bu tahmin etmişsiznizdir ethernet kablolarımızdan oluşacak.
Y desearía que fuera la Gran Ether porque esto es...
Keşke Koca Ethel olsaydı diyorum şimdi.
Si estuviera mal, estaría escuchando Melissa Ether...
Eğer üzgün olsaydı Melissa Etheridge'i dinler -
Es un comunicador de sub-éter de estado sólido.
Sağlam sub-ether, ansible sınıfı bir iletişim cihazı.
Yo iba a hacer que Ronnie Barron sea "Dr. John", y lo iba a llamar "Reverendo Éter".
Ronnie Barron'ı Doktor John yapacaktım. Aslında ona Peder Ether diyecektim.
Ether, tienes tu babero!
Ethel, önlüğünü çıkarmışsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]