English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Eu

Eu translate Turkish

232 parallel translation
Palacio "d" eu, 19 de agosto de 1847.
Palace'd'eu'de bu belge okunmuştur, 19 Ağustos 1847.
Señor Eu, creo que no es el momento para conocer a esa rica heredera y presunta novia mía, la señorita Dedham.
Bay Eu onun, çok zengin ve evlenmek için müsait bayan Dedham'la tanışmanın zamanı değil.
Para poner a su disposición mi persona y mi automóvil, y como usted comprobará, es un automóvil americano, de 1944, completo y con chofer a su servicio. El señor Eu.
Kendim ve arabam, sizin de gördüğünüz gibi 1944 model Amerikan, şoförüyle emrinizdeyiz.
- Licencia del 52. - Señor Eu.
- Amherst, 1952 mezunu.
¿ Me permite sugerirle un recorrido por la isla y un aperitivo helado?
- Bay Eu. Bir gezinti veya serinletici bir içecek teklifinde bulunabilir miyim?
Ese chino, ese señor Eu tiene la culpa. ¡ Es sólo una broma!
Çinli adam, Bay Eu. Numara!
Sólo en EU puede recibir el hijo de un jardinero un trato tan amable.
Sadece Amerika'da bir bahçıvanın oğlu böyle bir topluma girebilir.
- "Eu Quero Uma Mulher Bem Nua".
- "Çırılçıplak bir kadın isterdim,".
Pero tu mayor crimen fue tirar todo por lo que yo mataría destruir en un minuto por lo que trabajaré hasta el día de mi muerte sin llegar a conseguir.
Mas seu maior crime foi tirar tudo pelo que eu mataria. Foi destruir em um minuto o que terei que trabalhar até o dia da minha morte sem nunca conseguir.
¡ Eu-puta-reka!
İşte buldum!
Não, obrigado Eu não gosto, de paté.
Hayır, teşekkür. Ezme sevmem ben.
Não! Já disse, eu não gosto, de paté!
Ezmeyi sevmediğimi söyledim.
Como eu compreendo a cólera, daqueles que nada tem,... " quando os ricos se deleitam, com arrogância."
Ekmeğinden hariç bir şeyi olmayanın nefretini anlıyorum, zenginler küstahça ziyafet verdiği zaman.
Soy Ike Pappas, desde... la zona de EU en Berlín occidental... en lo que será un momento histórico... para toda la humanidad.
Ben, bölünmüş Batı Berlin'in Amerikan bölgesindeki Treptow Şatosu'ndan Ike Pappas. Bunun insanlık tarihindeki en muazzam anlardan biri olduğu kesin.
Los negociadores de EU y la URSS... lograrán un acuerdo para salvar... al mundo de la destrucción nuclear, y ponerle... fin a la larga Guerra Fría.
Amerikalı ve Sovyet ara bulucular dünyayı nükleer imhanın eşiğinden kurtarmaya ve soğuk savaşa son vermeye gayet yakınlar. Ama hâlâ büyük bir sorun var.
Quizá piensan asesinar al presidente de EU.
- Birleşik Devletler Başkanı'na suikast yapmayı planladıklarını düşünüyoruz.
Y tenía una bandera de EU que... izaba todos los días.
O barakada göndere çektiği bie Amerikan bayrağı vardı.
Porque los militares soviéticos y de EU... tienen control total a todo el mundo patriótico.
Ana fikir John, Sovyet ve Amerikan askeri endüstrisinin bayrak sallayan, vatansever dünyayı kökünden sallamış olması.
Un gran día para ser de EU, ¿ eh? - ¿ Está Sunny?
Amerikalı olmak için harika bir gün.
Los líderes pondrán una guirnalda cerca del... en un monumento del campus... cerca de donde Vernier y su equipo... lograron partir un átomo... inaugurando la energía nuclear de uso pacífico... y también las terribles armas nucleares... de destrucción masiva, que el tratado entre... EU y la URSS quiere eliminar.
Liderler şu anda, nükleer enerjinin hem Sovyetlerin hem de Amerikalıların bir antlaşmayla ortadan kaldırmaya çalıştığı kitle imha silahlarında ve barışcıl amaçlar doğrultusunda kullanılabilmesine olanak sağlayan atom parçalama işlemini ilk kez başaran Enrico Fermi ve bir grup bilim adamı adına dikilen anıta çelenk koyuyorlar.
Damas y caballeros, el Presidente de EU... y el Secretario General de la Unión Soviética.
Bayanlar ve baylar, Birleşik Devletler Başkanı ve Sovyetler Birliği Genel Sekreteri.
Eu, uh, in realitate traiesc din citit, ass ca este ultimul lucru pe care as vrea sa il fac in pauza de masa.
- Yemek arasında yapmak istediğim son şey... - Oh, özür dilerim. - Hey!
- De ce nu as lasa hainele... cand vreau eu, daca am cheile tale?
Anahtarların bende olduğuna göre Neden çamaşırları sana... uygun bir zamanda bırakamıyorum?
Oh, hey, eu nu am depasit cel 20 $.
- Oh, hey, ben 20 $'ın üstüne çıkmadım. - Gerçekten?
- Eu am pieptanat-o.
Oh bayıldım.
Vrei sa le duci la plimbare, si apoi te ajung eu?
Onlarla yürümek ister misin? Ben sonra yetişirim. - Hı?
- Eu?
- Ben?
Es originario de Norteamerica, asi que el gobierno de EU ha cooperado con nosotros.
Kendisi Amerikalı, bu yüzden ABD de onu ele geçirme konusunda bizimle işbirliği yaptı.
Fue a la universidad, consiguió un título en negocios... y abrió un concesionario de automóviles que florecía mientras EU dominaba el mundo.
Üniversiteye gidip İşletme diploması almış... ve Amerika'nın dünyaya hükmettiği dönemde gelişen bir araba galerisi açmış.
EU-ITALIANA Ojos :
AVRUPA - İTALYA Göz :
Eu - freaking- reka!
Yürü-ka be oğlum!
Parce que je n'ai pas eu la chance de pratiquer.
Pratik yapma imkanı bulamamıştım.
... para que parezca eu lo hizo a proposito...
-... bunu kasten yaptığını onun düşünmesini nasıl sağlayacağı.
Es mi cutis juvenil, al única cosa buena eu me dejó tu abuela.
Cadaloz büyük annenden bana kalan tek şey. Anne?
Soy de Pesca y Fauna de los EU.
Ben Doğal Hayatı Koruma görevlisiyim.
Hoy vuelo sobre Eu-Mei.
Bugün Eu-Mei'nin üstünden uçtum.
De loq eu gane como actriz, el 2 % será para ti.
Yasal oyunculuktan aldığı paranın yüzde ikisi senin.
- No sé exactamente pero en algún lugar de EU... o cómo se llame.
- Tam olarak yerini bilmiyorum ama AB'de bir yerlerde... ya da başka ne deniyorsa.
Soy el Mayor Carlson de la fuerza aérea de los EU...
Ben Binbaşı Carlson, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
Es el Mayor Carlson, de la fuerza aérea de los EU
Binbaşı Carlson. Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
¿ La fuerza aérea de los EU, esas son las personas malas de las que hablas?
Lütfen açmayın. Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri mi? - Kötü adam dediğin bunlar mı?
Señor Eu.
Bay Eu.
- Eu...
- Ben eee..
Otoño de 1941
Eu levo este. Sonbahar 1941
Producciones Boogie Down, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, 0latunji, Chuck D, Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic,
Boogio Down productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D., Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic, Sugar Bear, John Coltrane, Big Daddy Kane, Salt'n'Pepa, Luther Vandross, McCoy Tyner, Biz Markie, New Edition, Otis Redding, Anita Baker, Thelonious Monk, Marcus Miller, Branford Marsalis, James Brown, Wayne Shorter, Tracy Chapman, Miles Davis, Force MD's, Oliver Nelson, Fred Wesley, Maceo, Janet Jackson, Louis Armstrong, Duke Ellington, JimmyJam, Terry Lewis, George Clinton, Count Basie, Mtume, Stevie Wonder, Bobby McFerrin, Dexter Gordon, Sam Cooke, Parliament Funkadelic, Al Jarreau, Teddy Pendergrass, Joe Williams, Wynton Marsalis, Phyllis Hyman, Sade, Sarah Vaughn, Roland Kirk, Keith Sweat, Kool Moe D, Prince, Ella Fitzgerald, Diana Reeves, Aretha Franklin, Bob Marley, Bessie Smith, Whitney Houston, Dionne Warwick, Steel Pulse, Little Richard, Mahalia Jackson, Jackie Wilson, Cannonball ve Nat Adderly, Quincy Jones, Marvin Gaye, Charles Mingus, ve Mary Lou Williams.
Las pruebas del caso, preparadas por militares... soviéticos y de EU, se presentaron pocas horas... después de acabar el tratado.
Evet, bitti. - Ara beni.
Eu gatesc.
Yemek yaparım.
Eu singur nu pot sa apar.
Amy, Amy bu önemli.
- Diferenta intre a te ajuta eu,
Aralarındaki fark ; sana yardım edebilirim yada ciğerini göbek deliğinden çıkartırım.
Si eu.
Günde 1 lt içtim.
Ma ocup eu.
Ben hallederim. Alice?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]