Translate.vc / Spanish → Turkish / Facíl
Facíl translate Turkish
33 parallel translation
Así de facíl
Tek hareketimle.
Es muy facíl burlarse, ¿ No es asi?
Senin için dalga geçmek kolay.
Lo haré facíl para tí.
İşte, işini kolaylaştırayım.
Anticipando una riqueza facíl caminaron fatídicamente hacia una era de hielo
Kolay para ümidiyle ''Buzul Çağına''daldılar.
Es más facíl que ordenarlos del catalógo.
Katalogdan sipariş vermekten daha kolay.
Esta claro que no es facíl para todos decirle no, a alguien con...
Elbette, herkes için hayır demek o kadar kolay değildir hele ki..
Esta claro que no es facíl para todos decirle no,
Elbette, herkes için hayır demek o kadar kolay değildir.
- Oh, dios mio, es tan facíl.
- Tanrım, çok kolaydı. - Pekâlâ.
Era más facíl contigo en esos días.
Seninle olduğumuz zamanlar çok daha kolaydı.
Primera la parte facíl.
Önce işin kolay kısmını halledelim.
Tienes una opción facíl aqui.
Kolay bir seçeneğin var.
Es facíl para ti reirte.
Gül bakalım, sana kolay tabi.
Morir es la parte facíl.
Ölmek işin kolay kısmı.
Wow, eso fue facíl.
Bu kolay oldu.
Ya termine de ponertela facíl.
Bu kadar iyi davrandığım yeter.
Es muy facíl.
Daha kolay sanki.
Esta es facíl.
Bu kolay bir seçimdi.
Es mucho mas facíl.
- Çok daha kolay oluyor.
¿ Esto no es facíl, cierto?
Çok da kolay değilmiş.
- De manera facíl se puede.
- Yavaş git.
Te enseñaré a tocar el piano primero por qué así la guitarra sera muy facíl.
Önce sana piyano çalmayı öğreteceğim. Sonra gitarı havada kapacaksın.
- Esto debería ser muy facíl.
Bu sizin için çocuk oyuncağı olmalı.
he aprendido que a veces es mejor no decir nada. Y más facíl también.
Şey, bazen bir şey söyleyememenin çok daha iyi olduğunu öğrendim.Daha kolay olduğunu da.
¿ Piensas que rendirán tan facíl?
Vermek istiyor?
Puede que en el Knick tengamos más recursos, pero no lo hace facíl.
Bizim Knick'te malzeme ve kaynak sorunumuz yok bu işleri kolaylaştırmıyor.
De acuerdo. Que sea facíl
pekala. yavaşça gir.
Podía soportar la verdad. Tampoco sería facíl para Raymond, digo, renunciar a ser Atomo.
Atom olmayı bırakmak Raymond için de hiç kolay olmazdı.
Parece mucho más facíl en los programas de naturaleza.
Doğa belgesellerinde çok doğa kolay görünüyor.
- Es muy fácíl, le explico.
Aslında konu çok basit.
Señor Simpson, seria fácíl para mi medicarle drogas
Bay Simpson ; Uyusturuculari oglunuzun midesine dokmek benim icin kolay.
No deberías confiarte tan fácíl en las personas.
İnsanlara hemen güvenmemelisin.
La muerte es paz, Es fácíl,
Ölüm huzurlu, kolay.
De otro modo sería demasiado fácíl.
Aksi takdirde çok kolay olurdu.