Translate.vc / Spanish → Turkish / Fail
Fail translate Turkish
469 parallel translation
Dile que tenías miedo de que el caso no se resolviera.
Fail meçhul kaldığı için ne kadar korktuğunu söyle.
Probablemente quien lo hizo lo llevaba puesto y lo dejó aquí.
Muhtemelen fail tarafından giyildi ve sonra da yere atıldı.
Pero no debe haber ninguna duda... de que el autor del crimen venía del exterior... y de que se ha marchado en seguida.
Ancak, hiç kuşku yok ki... ... fail dışarıdan girmiş ve sucu isledikten... ... hemen sonra olay yerini terk etmiş.
Hemos grabado las conversaciones telefónicas entre el objetivo y la víctima.
Hatırlarsınız ki fail ile mağdur arasındaki telefon görüşmelerini kaydetmiştik.
El objetivo no ha intentado ponerse en contacto con ella, ni ella con él.
Ne fail onunla irtibata geçme girişiminde bulundu ne de kendisi.
- En mi profesión, son sujetos.
- Benim meslekte, onlara fail deriz.
When I fail, I feel so bad
Başaramadığım zaman, çok kötü hissediyorum.
Notifique al capitán Kosterman que el sujeto ha salido del hospital.
Yzb. Kosterman'a iletin fail hastaneden ayrıldı.
Salvo cuando vomitas en el auto de Bill Fails.
Bill Fail'in Chevelle'inin arkasına kustuğun zamanlar hariç.
El autor tuvo que escribirla.
Bunu, fail yazmış olmalı.
El delincuente se hizo de algunas armas al menos seis Glock 19. Con cargadores con munición extra.
Fail birkaç tabanca ile kaçmis, en az 6 tane ekstra sarjörlü 19'luk Glock ile.
Parece que fue un solo delincuente.
Görünüse göre tek bir fail var.
Los últimos y terribles momentos del embajador han sido grabados en vídeo por el asesino en persona.
Büyükelçinin öldürülmeden önceki son anları bizzat fail tarafından videoya kaydedildi.
Si fracasamos, su intolerancia crecerá, y muchos podrían morir.
If we fail, their intolerance will grow, and many could perish
En ese momento, el asesino lleva a cabo el elemento final de su macabro plan.
Ve fail, acımasız komplosunun son aşamasını hazır hale getirdi.
El autor del crimen, descendió por la escalera de incendios y bajó de un salto Espere un minuto.
Fail yangın merdiveninden iniyor ve aşağı atlıyor.
Viene a confrontar al asesino.
Fail ile karşılaşıyor.
Y entonces hace un movimiento circular...
Fail bir dönme hareketi yapıyor...
Para prevenir más actos de terror por parte de los narn contra nuestro pueblo... a partir de este día, la pena por el asesinato de un centauri... por un narn será la ejecución de 500 narn... incluyendo la propia familia del causante.
Narnlar tarafından halkımıza karşı işlenecek olan suçları önlemek için bir Centauri'nin bir Narn tarafından öldürülmesi karşılığında başta fail ve ailesi olmak üzere 500 tane Narn idam edilecektir.
El culpable penetró por la puerta trasera... utilizando un objeto romo. Un zapato quizá.
Fail arka kapıdan kör bir cisim, muhtemelen ayakkabı kullanarak zorla girmiş.
El sospechoso entró en el salón de donde huyó con el cuadro :
Fail salona girmiş ve oradan şu tabloyla gizlice kaçmış :
Señor, parece que el sospechoso intentó...
Öyle görünüyor ki, fail...
Cubrimos a la víctima... pero el autor cubrió su materia fecal.
Kurbanı örttük, ama fail kendi pislik kalıntılarının üstünü örtmüş zaten.
Quizá el homicida lo está haciendo sin ganas... sin pensar, a medida que su actividad deja de ser novedosa.
Fail tembelleşiyor olabilir... faaliyetleri yeniliklerini kaybettikçe, ilgisizleşmeye başlıyor olabilir.
"Y luego el perpetrador parpadeó dos pares de párpados".
"Fail, iki gözkapağı kırptı."
Justamente la delincuente juvenil que buscaba.
Tam da aradığım ergen fail.
El homicida es novato.
- Evet. Öldürmenin fail için yeni olduğunu düşünüyorum.
El autor evisceró a la víctima... y guardó los órganos en vasijas de barro.
Fail kurbanın bağırsaklarını çıkarmış hepsini söküp çıkarmış ve organlarını toprak çömleklere yerleştirmiş.
Licinus, que la milicia busque al perpetrador.
Licinus... fail için halk ordusuyla arama yap!
- El asesino está diciéndonos algo.
- Fail bize birşey söylüyor.
Al asesino le gusta lo viejo.
Fail, eskiyi seviyor.
El asesino puede estar ahí.
Fail hala içeride olabilir!
Sospecho que el asesino lleva bastante tiempo haciendo esto.
Bu fail, uzun zamandır ortalıkta.
El autor del crimen estaba ahí al mismo tiempo.
Fail de o ara oradaydı.
Es un testigo, no lo sacudiré.
Adam tanık, fail değil.
El sospechoso esta bajo custodia e incluso tenemos su confesión.
Fail zaten gözaltında ve hatta yeminli ifadesi de alındı.
Las probabilidades estaban en un perpetrador que habría dejado el condado antes de que el cuerpo fuese alguna vez encontrado.
İddialar, ceset bulunmadan bütün bölgeyi temizleyen bir fail üzerinde yoğunlaştı.
Los otros filmes de... la guerra nuclear y el golpismo en los EE.UU eran muy descriptivos
O dönemde bu temalar hakkında yapılmakta olan diğer filmler Amerika'da nükleer savaş ve askeri darbe fikrini işleyen filmler. Fail Safe ve Seven Days in May gibi filmler çok natüralist ve abartılı filmler.
ella y el asesino llevaban casados 30 años.
O ve fail 30 yıldır evliymişler.
El criminal pudo haberlo visto en la lista de eventos.
Fail olayı lobideki duyurulardan öğrenmiş olabilir.
Consiguió a Dowd en Hombre Urbano. Y a Coe también.
Fail Dowd'u da, Coe'yu da Man About Town'dan bulmuş.
Si el criminal golpea muy fuerte con eso, lo mata con un solo golpe.
Fail bununla kurbanı susturacak kadar hızlı vurmuş.
El culpable es el Sgto. Frank Foster de Narcotráfico, Brooklyn.
Fail, Brooklyn Narkotik'ten Komiser Frank Foster.
Y el perpetrador se va con el arma homicida.
- Fail de cinayet silahıyla gider.
No entiendo cómo pudo dominarla.
Fail onu nasıl alt etti?
El tirador le disparó a alguien que salía del edificio... -... y que luego se metió en el callejón.
Yani fail, binadan çıkan birine ateş ediyordu, sonra sokağa kaçtı.
El que disparó estaba de pie fuera. La chica le golpea con la puerta, él dispara y le da en el hombro o en el bíceps.
Fail arabanın dışındaymış Markum ona kapıyla vurmuş, fail bir el ateş etmiş onu omzundan, belki de bisepsten vurmuş.
Supongo que ambas sabemos como es tener un marido que te falle like to have a husband fail you.
Sanırım ikimizde kocanın seni yüzüstü bırakmasının ne olduğunu biliyoruz.
El autor del crimen, descendió por la escalera de incendios y bajó de un salto
Fail yangın merdiveninden iniyor ve aşağı atlıyor.
- ¿ Quién es el autor?
- Fail kim?
EL ASALTANTE LE HA MATADO
FAİL TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ