English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Fales

Fales translate Turkish

43 parallel translation
El detective Fales de la policía de Denver volvió a llamar...
- Denver polisinden Dedektif Fales yine aradı.
Soy el detective Fales, de la policía de Denver.
Ben Denver Polis Departmanı'ndan, Dedektif Fales.
Y ese detective, Fales de la policía de Denver, pasó por aquí.
Ve Denver Polis Departmanı'ndan şu dedektif, Fales uğradı.
- ¿ Quién es el detective Fales?
- Dedektif Fales kim?
El detective Fales vino a mi casa buscándote.
Dedektif Fales, sana bakmak için evime geldi.
¿ Fales?
Adı Fales?
Estoy buscando a uno de sus detectives... el detective Fales.
Dedektiflerinizden, Dedektif Fales'i arıyorum.
¿ Fales?
Fales.
¿ El detective Fales?
Dedektif Fales?
El detective Fales te está investigando.
Dedektif Fales, seni araştırıyor.
Si el detective Fales insiste en investigarme, es libre de hacerlo.
Dedektif Fales, beni araştırmada ısrarlı davranırsa, bunu yapmakta özgür.
Si el detective Fales insiste en investigarme, es libre de hacerlo.
Eğer Dedektif Fales beni soruşturmakta ısrarlı ise, istediğini yapabilir.
¿ Sabías que el detective Fales estaba en la ciudad?
Dedektif Fales'in şehirde olduğunu biliyor muydun?
Lo que necesito es que me digas todo lo que le contaste al detective Fales.
Bana lazım olan senin Dedektif Fales ile konuştuğun her şeyi bana anlatman.
Lo que necesito es que me digas todo lo que le dijiste al detective Fales.
Bana lazım olan senin Dedektif Fales ile konuştuğun her şeyi bana anlatman.
Aún no me has hablado de tu charla con el detective Fales.
Dedektif Fales ile.. .. yaptığınız görüşmeyi hala bana anlatmadın.
Detective Fales, ¿ qué pasa aquí?
Dedektif Fales, neler oluyor burada?
Fales está aquí buscando en mi oficina.
Fales burada ofisimi arıyor.
Fales tiene bastante gente rondando por la oficina.
Fales büyük ölçüde ofisi ele geçirmiş durumda.
No sabía que cuando fui a Denver estaba ayudando al detective Fales.
Denver'a gittiğimde Dedektif Fales'e yardım ettiğimi bilmiyordum.
Pues, ¿ qué le hace creer a Fales que lo hiciste tú?
Peki niye Fales senin yaptığını düşünüyor?
Fales me dijo que el tío que mató a tu madre le sacó 700 dólares del bolso.
Fales, anneni öldüren adamın çantadan 700 $ aldığını söyledi.
Nuestro testigo clave, el detective Fales, deja al Estado en el plazo de un mes. Con el fin de obtener su testimonio.
Asıl tanığımız, Dedektif Fales, bir ay içinde görevden ayrılacağı için... ifadesini almamız gerekiyor.
Honor, la oficina Tu la D.A.'s podrían grabar fácilmente testimonio Fales'.
Sayın yargıç, savcılık kolaylıkla Fales'in ifadesini kayıt altına alabilir.
Oye, papá, ¿ te acuerdas de Detective Fales nunca utilizar cualquier tipo de lenguaje racista o peyorativa sobre Henry?
Baba hiç dedektif Fales'in Henry hakkında... çeşitli ırkçı veya aşağılayıcı bir dil kullandığını hatırlıyor musun?
Derecha, salto, estaba pensando que podíamos marcar caso que el detective Henry Fales perseguía con algún tipo de agenda racista.
Bu yüzden Dedektif Fales'in... bir nevi ırkçılık güderek Henry'i... cezalandırmak istiyordu diye dava açabiliriz.
Quizás Fales no estaba siendo racista.
Belki Fales ırkçı değildi.
La primera vez que Fales putt en un Warrant, Lo único que buscaba era plumas.
Fales ilk arama emrini çıkarttığında, aradığı tek şey tüyler oldu.
Usted piensa Fales encontró la pluma de cuervo Beck en el cuerpo de Miller?
Fales'in Miller Beck'in cesedinde de, karga tüyü bulduğunu mu düşünüyorsun?
Fuiste forzado a salir por Fales, ¿ verdad?
Seni Fales zorladı, değil mi?
Fales es ambicioso, Y creo que él está más interesado en los asuntos de cierre Resolver de forma correcta.
Fales hırslıdır, davaları çözmek yerine kapatılması için daha çok çaba... harcadığını düşünüyorum.
Pienso Fales está tratando de Ferrocarril hombre inocente.
Fales'in masum bir adamı tutuklamaya çalıştığını düşünüyorum.
La última vez que metí la pata con Fales, se atornilla mi carrera.
Fales'e en son bulaştığımda, kariyerimi bitirdi.
Fales... él lo desestimó.
Fales... kabul etmedi.
Bueno, comenzó a cotizar en Fales'primera orden de registro que fue pateado de nuevo por el juez.
Fales'in çıkartmak istediği ilk arama emrinde yazılmıştı... yargıç kabul etmedi.
Detective Vogel salto tiene miedo a los Fales, no va a declarar.
Detective Vogel Fales'i çok korkutmuş, O ifade vermeyecek.
Ahora, podríamos tratar de tener en nuestras manos en los expedientes originales, peros que tendrían que pasar por Fales.
Orjinal dava dosyalarını, ele geçirmeliyiz, ama Fales'e gitmek zorunda kalabiliriz.
Fales.
Fales.
Detective Fales, estoy sorprendido de verte aquí.
Detective Fales, sizi burada görmek süpriz oldu.
Fales Detective es mi jefe investigador.
Dedektif Fales benim baş müfettişim oldu.
Ese es el detalle difícil pasar por alto, especialmente para el detective experimentado como el sr. Fales, Cuando sus peros autopsia sólo dura 14 minutos, se olvida de muchas cosas.
Özellikle sayın Fales gibi, deneyimli bir dedektifin kaçırmaması gereken bir ayrıntı var, ama bir otopsi ne zaman 14 dakika sürerse, çok şey kaçırırsın.
Detective Fales.
Dedektif Fales.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]