English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Fcc

Fcc translate Turkish

115 parallel translation
Llama a la FCC.
Komünikasyon bürosunu ara.
- La FCC nos mataría.
- FCC bizi öldürür.
La FCC sólo puede darnos una leve reprimenda.
FCC bize fırça çekmekten başka bir şey yapamaz.
Regulaciones de la FCC, esas cosas.
Federal Haberleşme Komisyonu yönetmeliği falan gibi şeyler işte.
De lo contrario le denunciaré por uso inapropiado del canal.
Yoksa, bunu bir FCC ihlali olarak ihber etmem gerekecek.
Además les solucionaría el problema de ser absorbidos por los japoneses, porque la FCC prohíbe que una empresa extranjera controle la radio y la T.V.
Ayrıca bu Japonların Trask'ı devralma plânlarını da bozar çünkü FCC yabancıların hem radyo hem TV sahibi olmasına izin vermiyor.
Obtendrían una sólida base en los medios de comunicación, y, dado que la FCC prohíbe que empresas extranjeras adquieran emisoras de radio, acabarían con la amenaza de una OPA japonesa.
Bu, Trask'a yayıncılık alanında sağlam bir yer sağlayacak ve FCC'nin yabancıların radyo sahibi olmasına izin vermemesi sayesinde Japonlar tarafından devralınma tehlikesini ortadan kaldıracak.
Y donde dice que el fallo de la FCC sobre el transmisor de Memphis está en trámite, hay que actualizarlo. La FCC lo aprobó el viernes.
Ve FCC'e göre Metro'nun Memphis vericisi inceleniyor bunun zamanı geçmiş.
- Soy John Vickers, de la FCC.
- Ben John Vickers, FCC'den.
No sólo el otrora poderoso gigante de las ondas ha sido totalmente aplastado y vencido, sino que, por suerte, ha sido despojado por completo de su licencia por la Comisión Federal de Comunicaciones.
Bir zamanların dev yayıncısı ezilip yenilmekle kalmadı, şansımıza lisansları da FCC tarafından feshedildi.
Ésta en la jurisdicción de FCC.
Bu federal mahkemelerin yargı hakkı.
CFC. sabes qué significa?
FCC. Ne demek biliyormusun?
Nosotros en FCC creemos que democracia es... proteger los derechos del ciudadano ordinario.
Biz FCC olarak demokasinin... sıradan vatandaşların haklarını korumak olduğunu düşünüyoruz.
Sr. Watts del FCC.
FCC'den Bay Watts.
Hoy hablaremos con la Comisión Federal de Comunicaciones...
Rowena, bugün FCC hakkında konuşacağız.
¿ Está en línea?
FCC'yi aldık mı?
Por emitir imágenes obscenas e indecentes en un lugar público... y por violar unas 19 disposiciones del comité de radiodifusión.
Cinsel ve uygunsuz görüntülerin halka açık bir yerde ve TV'de yayınlanması,... ve 19 FCC tüzüklerinin ihlali.
Es muy ofensivo... y es inapropiado para transmitir bajo las regulaciones de la FCC.
Çok iğrenç ve FCC yönetmeliği altındaki yayınlar için uygun değil. - Anladın mı?
Conforme a la Ley Federal 117-V, párrafo 6...
- FCC kural 117-V, altıncı paragrafa göre...
Bueno, esto ha llegado desde la FCC.
Evet bu FCC'den geldi.
A la mierda la FCC.
FCC'nin canı cehenneme.
Está en la lista de los más buscados de la FCC. Roger, su audiencia...
FCC'nin en çok istenenler listesinde.
A menudo hago el payaso en público, y la FCC quiere que me quiten el programa, y todos los grupos fundamentalistas de este país me odian, y, sí, muchas de las cosas que hago son malentendidas.
Pekâlâ görüşürüz Gloria. Genelde halkın karşısında kendimi aptal durumuna düşürdüm, FCC benim yayında olmamı istemiyordu. Ve bu ülkedeki tutucu gruplar benden nefret ediyordu.
¿ Qué hay de la Comisión de Comunicaciones?
Ya Radyo-TV Kurulu FCC?
- Sí. Yo estaba bajo la impresión de que yo había explicado esto para satisfacción del F.C.C.
Bunu FCC'ye yeterli derecede açıkladığım kanısındaydım.
Para mi informe oficial al, uh... Al F.C.C.
FCC'ye vereceğim kişisel raporum için.
Localízame a Peter Brody de la FCC.
Bana FCC'den Peter Brody'yi bul.
La FCC dice que no se permiten demostraciones de afecto en el programa.
RTÜK aleni yakınlaşmalara izin vermiyor. Yani...
La FCC ha multado a 169 emisoras... El congreso está tomando medidas...
FCC, 169 istasyona tazminat vermekle cezalandırıldı...
Quizás deberíamos preguntarle al presidente de la FCC.
Belki de başkana sormalıyız.
Esta debe ser la FCC exagerando el accidente de David Hyde-pierce.
FCC ( RTÜK ), David Hyde Pierce hadisesine aşırı tepki göstermiş olmalı.
Lo siento, pero no me dejaste otra opción, llamé a la FCC.
Üzgünüm, ama bana başka çare bırakmadın. FCC'yi aradım.
Oh, si, conozco todo sobre la FCC.
Oh, evet. FCC hakkında her şeyi biliyorum.
esta es la realidad, no hay negociación. Con los amigos de la jodida FCC...
İste açık bir durum, FCC'deki ucube çocuklarla anlaşmaya varılamaz.
esto es un tip, es una lección, nunca ganaras metiéndote... con los amigos de la de jodida FCC y si te encuentras con una cosa sexy...
Bu sana öneri, bir ders, FCC'de ki ucube çocuklara bulaşırsan asla kazanamazsın. Ve eğer kendini genç ve seksi bişeyle bulursan,
Pueden ser neuróticos, o posiblemente sicóticos, son los amigos de la FCC...
Onlar sinir hastası olabilirler, veya psikolojik hasta olabilirler. Onlar FCC'de ki ucube çocuklar.
Bueno, Sr. FCC, puede parar a PTV, pero no podrán... cambiar la manera de ser de la gente.
Peki, Bay FCC, PTV'yi kapatabilirsiniz, ama insanların oldukları gibi olmalarına engel olamazsınız.
La FCC ha prohibido las flatulencias audibles.
FCC sesli gaz çıkarmayı yasakladı.
Pensé que esto de la FCC era una buena idea, pero ha llegado muy lejos.
Bu FCC fikrinin başta iyi olduğunu düşünmüştüm, fakat çok ileri gitmeye başladı.
La FCC de este gobierno esta tratando de sacar todos los... pedos de la televisión, y todo el sexo, y la desnudez, y toda la mierda.
Bu hükümetin FCC'si osuruğu TV'den kaldırmaya çalışıyor, ve bütün seks, çıplaklığı ve sıçmayı da.
Bueno, apreciamos su punto de vista, pero este congreso apoya a la FCC.
Peki, öfkeni anlıyoruz, fakat bu meclis FCC'yi destekliyor.
Y en nuestra noticia principal : La censura de la FCC en Quahog, ha terminado.
İlk haberimiz, FCC'nin Quahog üzerindeki yasakları nihayet kalktı.
Lo hiciste Peter, venciste a la FCC.
İşte, başardın, Peter, FCC'yi yendin.
Después del 9 / 11, la FCC mandó que todos los teléfonos celulares tuvieran capacidad de localizar personas en el momento de la emergencia.
11 Eylül'den sonra, FCC ( FİK ), bütün cep telefonlarının acil durumlarda insanların yerini belirleyecek şekle getirilmesini emretti. A, evet.
XD } al menos podría llegar a la Oficina de Gobierno!
FCC'yi kullanırsam, Hükümet Binası'nı kaybetmeden...!
¿ Así acordamos que me hablaras por la radio oficial de la FCC?
Resmi telsizden bana hitap şeklin konusunda böyle mi anlaşmıştık?
Sí, era una violación a la FCC, al menos creo que eran policías.
FİB ihlaliymiş. Sanırım gelenler polisti.
En las noticias... La FCC acaba de transmitir una multa de 10 millones de dolares contra el Canal 6... Por el vergonzoso palabrotanami de Kent Brockman.
Son dakika gelişmesi, Kent Brockman'ın utanç verici küfrü yüzünden UHK az önce Kanal 6'ya on milyon dolarlık rekor bir ceza kesti.
¿ La escuchaste nombrar?
Lanet FCC'yi duydun mu?
la FCC apruebe... - Vamos, Will.
- Hadi Will.
- Te refieres al FCC.
- O FCC.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]