Translate.vc / Spanish → Turkish / Feet
Feet translate Turkish
782 parallel translation
Y finalmente, las tribus se encuentran cara a cara con el enemigo más temible de todos... el feroz Zardeh Kuh, 12000 pies de roca, nieve e hielo.
{ \ 1c00FFFF } Ve nihayet, aşiretler yüz yüze geldiler { \ 1c00FFFF } en korkunç düşmanlarıyla... { \ 1c00FFFF } kaya, kar ve buz içinde meydan okuyan şiddetli eski Zağros Dağlarının zirvesi olan Zardeh Kuh, 12000 feet yükseklikte.
En frente, la última muralla de Zardeh Kuh, 2000 pies de hielo y piedra.
{ \ 1c00FFFF } Zardeh Kuh'un son rampası, { \ 1c00FFFF } 2000 feet yükseklikte buzdan ve kayadan sur önündeler
Periscopio de profundidad, llévanos a 65 pies. Llévanos a 6-5 pies.
- Periskop derinliği, 65 feet olsun derinlik
2-5-0 pies.
- 250 feet
Hazlo 2-5-0 pies.
- 250 feet yapın
Hay un desfiladero a 4.200 m, ¿ lo ves?
Bir geçit var, 4500 metre feet. Görüyor musun?
Ya puedo ver tu nombre con luces, bien alto.
İsmini ışıklar içinde görebiliyorum 6 feet uzunluğunda ışıklar.
20 toneladas de minerales resbalándose sobre pizarra por un camino estrecho... con sólo una oración entre Ud. Y una caída de 1500 metros.
Yirmi ton cevher kayalıkta ve şeytanın üzerinde dar bir yoldan kaydı... Seninle 5000 feet'lik bir damla arasında sadece bir dua mı var?
Lo entierran a quince metros de la tumba.
- Evet, bayan. - Mezardan 50 feet uzak bir noktayı kazın.
O yo mismo me encargaré de que te bajes a 10.000 pies de altura.
Yoksa 10,000 feet yükseklikten aşağı seni bizzat atarım.
Estamos a 14.000. No podemos subir más.
14,000 feet yukarıdayız.
Informan que a 500 pies hay una visibilidad de una milla
500 feet yukarıda olduğumuzu ve görüş açımızın bir mil olduğunu söylediler.
Baja a 2.000 pies.
2,000 feet aşağıda.
Nieve todo el año, por el paso de Grey Rock que está a 2700 metros sobre el nivel del mar.
Grey Rock Geçidi yıl boyunca karla kaplıdır ki orası deniz seviyesinin 9000 feet üstündedir.
Me he tomado la libertad de coger unos cuantos pies de cuerda de aquel rollo.
Özgürlüğümü kazanmak için birkaç feet ip kangalını onlara vermiştim.
¿ 1.500 metros?
5.000 feet?
Es fácil hablar así a 6.000 pies de altura, sobre la gran mesa de póquer.
Büyük poker masasından 6000 feet yukarıdayken bunu konuşmak kolay.
- Está bien, 1.500 pies, más no.
- Tamam. 5,000 feet. Daha fazla değil.
Tuvo que identificar a una persona a 20 metros, de noche, sin gafas.
Gözlüksüz, gece yarısı bir insanı 60 feet uzaklıktan tanıyabilir olmalı.
Seguro que hay agua a tres metros, si podemos encontrarla.
Sanırım sudan 10 feet yüksekteyiz. bulabilseydik eğer..
Inventé entonces un segundo aparato que me permitió desviar una parte de la energía nuclear transmitida por la base en el avión que volaba a 12000 metros.
Yer üssü ve 40,000 feet yukarıdaki radar uçağının arasındaki radyasyonu büyük bir nükleer güce dönüştürebilecek ek bir cihaz icat ettim.
- Sobre metro y medio.
- 3 - 4 feet.
- 28 pies, señor.
- 38 feet, efendim.
- Profundidad : 40 pies.
- Derinlik : 40 feet.
- Profundidad : 34 pies.
- Derinlik 34 feet.
- 39 pies.
- 39 feet.
- 44 pies.
- 44 feet.
Tengo la profundidad : 60 pies.
Dalış serbest. Derinlik 60 feet.
100 pies.
100 feet.
Pasando los 7-5 pies, señor.
7-5 feet'i geçiyoruz, efendim.
Pasando los 9-0 pies, señor.
9-0 feet'i geçiyoruz, efendim.
Pasando los 150 pies.
150 feet'i geçiyoruz.
señor. 5 a 8 pies.
- 58 feet'e inelim. - Baş üstüne efendim. 58 feet.
De 5 a 8 pies.
58 feet.
señor.
60 feet, efendim.
descienda hasta los 100 pies.
Pekala. Su sızdıracak mı görelim. 100 feet'e inelim.
Estamos a 100 pies.
100 feet.
Intentad establecer "contacto sonar".
100 feet ( 31 metre ). Sonar bağlantısı kur!
Ha salido fuera por un palmo, al menos.
En az iki feet dışardaydı!
Altitud... 200 piés, y la mantengo baja.
Yükseklik... 200 feet, alçalın.
Ayúdame a poner los pies sobre la tierra.
Help me get my feet back on the ground
- ¿ Pies?
- Feet. - Feet?
¡ Ah, pies!
Oh, feet!
Mide alrededor de 13 metros, Señor.
Yaklaşık 38 feet uzunluğunda efendim.
Tiene 2.5 metros de ancho y 18.5 metros de largo.
Yaklaşık 7 feet genişlik ve 50 feet uzunlukta.
El primer cohete que construi volo solo un metro arriba del suelo.
İlk yaptığım roket yerden üç feet yükseldi.
¡ Envergadura de 9 pies!
Kanat açıklığı 30 feet!
Volaremos en un Vulcan a 14.000 metros, equipado con dos bombas atómicas, tipo MOS.
Bir Vulcan ile 45,000 feet de uçacaksınız, uçakta MOS tipi iki atom bombası olacak.
No recibimos nada a menos de 100 m y... puede que haya caído.
- Hızla. 300 feet'in altında tarayamıyoruz. Düşmüş olmalı.
La cama mide 6 pies y la habitación 5 y medio y va a haber problemas.
Yatak 6 feet uzunluğunda ve oda ancak beş buçuk feet, ve benim başım belada.
Hay casi un metro de tapón.
Blok üç feet kalınlığında.