English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Fendi

Fendi translate Turkish

306 parallel translation
El señor a la izquierda. La mujer a la derecha.
Beyefendi sola, Han'fendi sağa...
Señora, incline su cabeza
Han'fendi, başınızı kaldırınız.
Perdone señora
Lütfen, han'fendi.
- ¿ Es hoy, señor?
- Bugün mü, bey'fendi?
- No me diga usted nada.
- Hislerinizi anlıyorum, bey'fendi.
- Quédese tranquilo.
- Merak etmeyin, bey'fendi.
Sr. Sheldon, siento despertarlo... pero alguien pregunta por usted.
Mr. Sheldon, sizi uyandırdım ama... Burada bir bey'fendi var Sizi istiyor.
Sí, señor.
Evet, bey'fendi.
- ¿ Comerá el señor en casa?
- Evde mi yemek yiyeceksiniz, bey'fendi?
La esperaré en el kiosko.
Oldu, ham'fendi. Sizi gazete bayii yanında beklerim.
- Sí, señora.
- Peki, han'fendi.
- Perdón, señora, estoy retrasado.
- Üzgünüm han'fendi, biraz geç kaldım.
Se me escaparon a mí, señora.
şu parazitleri gördüm, Han'fendi,
Lamento haber dejado la cancilla abierta, señora.
Özür dilerim Han'fendi, dış kapının ipini açık bıraktım.
- Sí, señora.
- Olur, Han'fendi.
Me parece muy injusta, señora.
Siz gerçekten haksızsınız, han'fendi.
Para mí, señora.
Başka bir şey var mı? Benim için, Han'fendi.
Tendré que remolcarlo hasta el taller, aún no he dado con la avería.
Arızanın yerini tespit edemedim. Arabayı servise çekmemiz lazım, Han'fendi.
Madame, ¡ sólo tiene que pedírmelo, y yo la llevo volando a la Luna!
Han'fendi, isteyin yeter, sizi aya bile uçururum.
¡ Buenos días, Willard!
Günaydın, Willard! Han'fendi.
Gracias, señora.
Han'fendi.
¿ Señora, no se da cuenta de lo que se ha librado?
Hey, Han'fendi, seni ondan kurtardık. Anlasana?
Señora, ¿ no sabe que ese tipo la estaba vendiendo?
Han'fendi, kocanızın sizi sattığını bilmiyor musunuz?
No dejaremos que se queme la carne porque esa señora esté apenada.
Sana yemek yapacaksın dedim. Han'fendi kocasının yasını tutuyor. Yanmış et yemeyi de düşünmüyorum.
Y bien, madame.
Han'fendi.
- Todo lo bien que cabría esperar.
- Han'fendi nasıl, efendim?
Sra., esta es una acusación grave.
Bu ağır bir suçlama, han'fendi.
Me permite, Sra. Me parece que esto es demasiado para su acompañante.
Affedersiniz, han'fendi, burası partnerinize dar geldi galiba.
Su abrigo, Señora.
Mantonuz han'fendi.
Señora...
Han'fendi...
No, Señora, no lo estoy.
Hayır, han'fendi, ben evli olamam.
No, Señora.
Hayır, han'fendi.
- Señora, soy Rex Stetson.
- Han'fendi ben Rex Stetson.
- Sí, Señora. ¿ Quién era?
- Buradayım han'fendi.
Buenas noches, Señora.
İyi geceler, han'fendi.
- Pensaba... - ¿ Qué había pensado?
- Siz ne düşünmüştünüz, han'fendi?
- ¡ Señora!
Han'fendi!
- Señora.
Han'fendi.
Señora, si pido un taxi, ¿ cuánto necesitarías para hacer las maletas?
Han'fendi, ne kadar zamanda hazırlanırsınız, taksi çağıracağım.
¡ Llamarme "señora" y "señorita Mayella"... no significan nada, Sr. Finch!
Sizin "ham'fendi" leriniz ve "Bayan Mayella" larınız... beş para etmez, Bay Finch!
- No debe salir, quédese dentro.
Hayır, han'fendi, gitmeyin. - Hayır.
Métaselas donde ya sabe, señora.
Sen kazan, han'fendi.
Disculpe, señora.
Afedersiniz han'fendi.
¿ Señora?
Han'fendi?
Sí, señora.
Evet, han'fendi.
Gracias, señora.
Sağolun han'fendi.
¿ Reconoce esto, señora?
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz han'fendi?
¿ Necesita ayuda, señorita?
Yardıma ihtiyacınız mı var han'fendi?
Por favor, sea tan amable y vaya a su cuarto le llegará su cena.
Lütfen han'fendi odanıza dönün. Size yemek hazırlattıralım.
No quise hacerlo, señora.
Amacım bu değildi han'fendi.
¿ Madame?
Han'fendi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]