English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Fi

Fi translate Turkish

2,515 parallel translation
Fi habla con uno de tus distribuidores del mercado negro.
Fi kara borsadaki satıcılarla bağlantı kur.
- Qué... oye, Fi.
- Ne? Fi...
- Fi, no puedes salir corriendo como loca.
- Fi, öyle kafana göre çekip gidemezsin.
Fi!
Fi!
Es sobre Fi.
Mesele Fi.
Bien, eso es todo, no lo sé. Pero conozco a Fi, entonces...
Ben de bilmiyorum ; ancak Fi'yi iyi tanıyorum.
¿ Qué estás haciendo, Fi?
Ne yapıyorsun, Fi?
¿ Qué quieres que diga, Fi?
Ne dememi bekliyorsun, Fi?
¿ Qué hay sobre Fi?
Ya Fi?
Fi, tenemos que irnos.
Fi, gitmemiz lazım.
¿ Dónde está Fi?
Fi nerede?
Vi lo que hiciste con Fi.
Fi'ye ne yaptığını gördüm.
¡ Fi!
Fi!
Pero tu Wi-Fi es muy lenta.
Ama wi-fi çok yavaş.
Los celulares inteligentes buscan constantemente señales wi-fi. Y guardan en la memoria las últimas cien zonas wi-fi.
Akıllı telefonlar durmaksızın kablosuz bağlantı ararlar bu yüzden de hafızalarında yüz ya da daha fazla etkin nokta barındırırlar.
Es un poco más práctico, tiene wi-fi
Daha pratik, kablosuz bağlantısı var.
Entonces este es el ganador, ¿ Qué es wi-fi?
O zaman bunu alayım, kablosuz bağlantı ne?
Hola. ¿ Sheldon volvió a cambiar la contraseña del Wi-Fi?
Selam, Sheldon yine Wi-Fi şifresini mi değiştirdi?
Sí, es "Penny ya se come nuestra comida. Puede pagar por el Wi-Fi".
Evet, "Penny zaten yemeğimizi yiyor bari Wi-Fi'ı ödesin." oldu.
Si no puedes conseguir que deje de comer de tu comida, ¿ qué te hace pensar que puedes hacerme dejar de usar tu Wi-Fi?
Yemeğinizi yememi engelleyemiyorsanız Wi-Fi'ı kullanmamı nasıl engelleyebileceğinizi düşündünüz ki?
¡ Fe-fi-fo-fum! ¡ Te tengo!
Şimdi sizi ezdim!
Necesito Wi-Fi.
Kablosuz internet bulmam lazım.
No la toco en el puto hi-fi.
Hi-fi çalmıyorum ya.
Semper Fi, Wolverines.
Tebrik ederim, Wolverineler.
Oye... ¿ Recuerdas cuando en el campamento de bandas nos lamimos una a la otra con crema de fi...?
Hatırlıyor musun? Bir gün gruplayken birbirimizin şeyinden krema yalamıştık...
¿ Por qué pusiste la bomba en el vestíbulo?
Fi, lobiye neden bomba koydun?
No voy a perderte, Fi.
Seni kaybetmeyeceğim, Fi.
¿ Esta Fi...?
Yoksa Fi...
Él es la razón de por qué perdí a Fi.
Fi'yi kaybetmemin yegane nedeni o.
Mira, Mike, sé que estás cabreado, pero tienes que saber que no quería dejar a Fi entregarse.
Mike, kızgın olduğunun farkındayım ; ama Fi'nin teslim olmasına izin vermek istemediğimi anlaman lazım.
¿ Qué piensas Fi? ..
- Ne diye Fi'nin...
Ahora diganles que incriminó a Fi y dejenla salir.
Şimdi onlara Fi'ye tuzak kurduğunu söyleyip onu dışarı çıkart.
"Te amo, Fi"
"Sevgiler, Fi."
No, el tema fundamental es que es tu única oportunidad de ver a Fi.
Hayır, özü Fiona'yı görmeni sağlayacak fırsatı elde etmekti.
Fi también es amiga mía.
Fi, benim de arkadaşım. Yardımcı olmak istiyorum.
¿ Alguna novedad de Fi?
Fi'den haber var mı?
O sabe que estás por visitar a Fi, y tiene noticias sobre Anson.
Ya da Fi'yi ziyarete gideceğini öğrenmiştir ve Anson'a dair yeni haberleri vardır.
Tal vez están por liberar a Fi.
Belki de Fi, salıverilmek üzeredir.
Sabe que estás ayudándonos a sacar a Fi de prisión.
Fi'yi hapishaneden çıkartmak için bize yardım ettiğini biliyor.
Sin ella en la Agencia, nunca sacaré a Fi de la prisión.
Kurumdaki konumu olmasa Fi'yi hapishaneden asla çıkartamam.
Mira, Mike, no tengo nada contra el clan Westen, pero voy a estar muy contento cuando saquemos a Fi de la jaula.
Dinle beni Mike, Westen sülalesine garezim yok ; fakat Fi'yi kodesten çıkarttığımızda sevinçten havalara uçacağım.
¿ Esto es por Fi?
Mesele Fi mi?
Intentalo y saca a Fi ok, ok.
Fi'yi devre dışı bırakmaya çalışıyorsun... Peki, tamam.
Fi... está intentando ayudarte.
Fi, sana yardım etmeye çalışıyor.
¿ Fi?
Fi?
Dile a Fi que estoy en camino.
Fi'ye söyle yola koyuluyorum.
Fi cuenta contigo.
Fi sana güveniyor.
Sin embargo, sigo con curiosidad de por qué Fi está tan apurada por deshacerse de estas armas.
Yine de Fi'nin silahları elden çıkartmak için neden bu kadar acele ettiğini merak ediyorum.
¿ Crées que Fi me reemplazaría por un británico? Estás muerto, Westen. ¡ ¿ Me escuchas?
Fi, İngiliz'in tekini bana tercih eder mi sandın? Öldün sen Westen! Beni duyuyor musun?
¿ Tienen Wi-Fi?
Kablosuz ağınız var mı?
Básicamente, nos desharemos del wi-fi y sólo usaremos la computadora... – ¿ Qué?
Temel olarak yapacağımız şey, kablosuzdan kurtulmak ve bilgisayarları sadece...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]