English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Fille

Fille translate Turkish

54 parallel translation
Juegan a la silla musical con un elefante.
Üst katta birisi bir fille müzik yapıyor.
Bueno, usted no está hablando a un elefante, señor Jones.
Şey, şu anda bir fille konuşmuyorsun, Bay Jones.
- ¿ A quién? - A mi tío. - ¿ Ese elefante baila?
O fille dans edecek.
Muchos elefantes.
Pek çok fille.
El jueves hicieron "Petrouchka", el sábado, "Fille mal gardée".
Perşembe Pétrouchka'yı sundular. Cumartesi Fille Mal Gardée'yi yaptılar.
Fille De Fermier no podía ganar.
Fille de Fermier'nin o yarışı kazanması mümkün değil.
Y puse todo el dinero en Fille De Fermier.
Ve bütün parayı Fille de Fermier'e yatırdım.
Fille de fermier en francés significa "hija de granjero".
Fille de Fermier Fransızcada "çiftçinin kızı" demektir.
¡ Una "fille de joie"!
Neşeli bir kadın!
Baldrick, quiero aprovechar esta y comprar un pavo tan grande uno pensaría que su madre había sido Rogered por un ómnibus.
Baldrick, bunu alıp dışarı çıkmanı istiyorum, öyle büyük bir hindi al ki hindinin annesi, fille çiftleşmiş sanasın.
"Qué se hace con un elefante con tres bolas?"
"3 taşağı olan bir fille ne yapardınız?"
Esa ¿ la hija de Madame Giselle?
- Est-ce que Anne est la fille de Madame Giselle? ( Anne, Madame Giselle'in kızı mı? )
Sí... es su hija... ilegítima.
Oui. ( Evet. ) C'était sa fille illégitime.
Y pensamos que si conocías al elefante, si llegabas a conocerlo, tal vez podrías acabar con tu... fobia.
Sorununla ilgili konuştuk. Ve eğer fille bir araya gelirsen, eğer onu tanırsan, belki üstesinden gelirsin... korkunun.
Cualquier coleccionista de muñecas Barbie debe saberlo... El modelo Woodstock viene con pantalones acampanados y top
Her Barbie'ci bilir ki, Woodstock Barbie'si İspanyol paça giymiş, zil takan bir fille ve üstünde zavallı bir oğlanla gelir.
Es como volar con un elefante muerto a cuestas.
Sırtımızda ölü bir fille uçuyormuşuz gibi.
Podría estar vinculado al elefante que escapó de aquí.
Hayvanat bahçenizden kaçan fille ilgili bir dava var.
Fille. En este momento está instalado como un Ministro.
Küçük Felix'imiz, bir prens gibi yaşıyor.
- O un elefante gordo.
- Ya da bir fille.
Porque no se considera de buen gusto en una "jeune fille à marier..."
Çünkü evlenecek bir genç kızda böyle şeyler hoş karşılanmaz.
y, en el momento actual, soy precisamente una "jeune fille à marier".
İçinde bulunduğumuz anda ben evlenecek bir genç kızım.
No puedo creer que me estoy cogiendo a un elefante púrpura.
Mor bir fille seviştiğime inanamıyorum.
- Podría ser...
- Göğsümde oturan fille konuşun.
Y pensamos que si conocias al elefante, si llegabas a conocerlo, tal vez podrías acabar con tu... fobia.
Sorununla ilgili konuştuk. Ve eğer fille bir araya gelirsen, eğer onu tanırsan, belki üstesinden gelirsin... korkunun.
¿ Puede hablar con un elefante?
Fille konuşabiliyor mu?
¡ Discúlpeme! ¿ Qué puede decirme sobre el hombre de la bufanda roja y el bebe elefante?
- Affedersiniz yavru bir fille dolaşan Taylandlı çocuğa ne oldu?
¿ Con pizza y desfiles de elefantes?
Pizza alıp, fille gezdireceğini?
Ahora para mi diversión. Dejen que mono cace al elefante.
Beni eğlendirmek için, fille maymunu savaştırın.
¿ Has venido a Delhi en elefante?
Delhi'ye fille mi geldiniz?
Me gusta ese perfume Belle Fille.
Ummm... Belle Fille denen parfümü beğeniyorum.
- Belle Fille.
- Belle Fille.
Belle Fille.
Belle Fille.
- Sí, Belle Fille.
- Evet, Belle Fille.
Sí. He pedido la "Petite Fille".
Evet. "Petite File" içelim.
Pasas tu tiempo escribiendo sobre elefantes y saliendo con artistas.
Sen vaktini sultanlarla fille gezerek, sanatçılarla bezerek geçiriyorsun.
¿ Te acuerdas de la vez que conseguimos que un elefante hiciera el amor con una cerda? Si..
- Bir fille domuzu seviştirdiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
Gracias por compararme con un elefante.
Beni bir fille karşılaştırdığın için çok sağ ol.
Hacen música con un grupo que se llama "Chica Enfadada"
"Fille Qui Mousse" diye bir müzik grupları var.
¿ Tu padre se acostó con un elefante?
- Baban fille mi yattı?
Jolie fille!
Genç kızımız!
Tal vez, no sé, ¿ algo sobre un elefante?
Ne bileyim, belki bir fille ilgili?
Quizá lo confundieron con un elefante muerto y lo enviaron de vuelta a Kenya.
Belki de ölü bir fille karıştırıp Kenya'ya yollamışlardır.
Igual quiere que se lo coma con el alfil.
Fille beraber almasını istiyor.
Font color = "# ffff80" Yo siempre pensé que era "filete".
Hep "fille" diye söylendiği düşünürdüm.
¿ Qué estaba planeando hacer con la cría de elefante?
Yavru fille ne yapmayı planlıyordu?
Útil sí encuentras a un elefante en caída libre.
Serbest düşen bir fille karşılaşırsanız oldukça kullanışlı.
Y el Sensoth dijo, "No, con un elefante no puedo".
Sensoth da "Bir fille olmaz." dedi.
Bueno, si, pero, cariño, nos imaginé montando en elefante por una catarata y luego haciendo el amor en la catarata.
Evet ama bebeğim bir şelaleye fille gittiğimizi hayal et ve sonrada şelalede seviştiğimizi.
Puedes casarte con un elefante verde.
Yeşil bir fille bile evlenebilirsin.
Todos deberíamos ser amados así... pero no necesariamente por un elefante.
Umarım hepimiz bir gün böyle bir sevgiyi tadarız, illa bir fille olmasa da olur.
Conformarnos con el pingüino porque pensamos que teníamos chance con el elefante.
Fille bir şansımız olmadığını düşünüp penguenle yetinmeyi bildik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]