Translate.vc / Spanish → Turkish / Foods
Foods translate Turkish
267 parallel translation
Se gradúa dentro del primer dos por ciento de los de empresariales y Chemical Foods le ofrece un contrato y yo puedo estropearlo.
İşletme fakültesinden ilk yüzde 2 içinde mezun oluyor ve Chemical Foods onunla süresiz sözleşme imzalayacak. Ama ben bunu mahvedebilirim.
He metido la pata. Aplazaron la reunión y me he olvidado de llamarla.
Chemical Foods bugün arayıp erteledi ama onu arayıp söylemeyi unuttum.
Debo planificar mi vida.
Chemical Foods'la hayatımı planlamalıyım.
No, es que estamos citados con el director de personal de Chemical Foods y su mujer a las seis.
Bu akşam Chemical Foods'un personel müdürü ve eşi ile saat 6'da Americana'da randevumuz var da.
Yo trabajaré en el centro "Todo integral"
Whole Foods'da çalışıyor olacağım,
A ti nunca te van a dar trabajo en "Todo integral".
Seni Whole Foods'a asla işe almazlar.
Mira, Leopold, "Jansen Foods" es es una cuenta importante para mi compañía.
Bak Leopold, Jansen Foods benim şirketim için çok önemli bir müşteri.
el logro de Dichters fue el grupo de enfoque que hizo para Betty Crockers Food como muchos fabricantes de comida de comienzos de los años 50 habian inventado una nueva serie de comodas comidas instantaneas pero todos los consumidores que hablaron en la investigadores de mercado
= Alışveriş için teşekkürler = Dichter'in yükselişi, Betty Crocker Foods için yaptığı bir focus grup çalışmasıyla oldui. 50'lerin başında birçok yiyecek firması gibi,... onlar da yepyeni tüketime hazır ürünler icat etmişti.
Y el doctor dijo que Emma había doblado su peso desde que nació. Está en el percentil 90 y pronto empezará a comer alimentos sólidos.
And then the doctor said Emma has doubled her birth weight she is in the 90th percentile and she's gonna start eating solid foods soon.
Soy encargado de Circle Foods. Una cadena de supermercados.
Yerel bir market zincirinde yöneticiyim.
Circle Foods.
Market zinciri.
- El Sr. Shaver mediante formas sutiles y tácitas, agradecerá su ascenso en el imperio Hammond Foods.
- Bay Shaver sözlere gerek kalmadan şirkette yükselişini takdir etmesi sağlanacak.
Big best foods, Al Sesto, George Bartell.
BigBest deposundaki olay? Al Sesto? George Bartell?
Encontramos esto en el congelador del Big Best foods.
Onu BigBest'in dondurucusunda bulduk.
¿ Puedes comprar tú seis filetes de CORYPHENE mai mai? para mañana?
Whole Foods'a gidip yarın için altı fileto mahi mahi alır mısın?
¿ Puedes ir a la tienda bio esta tarde?
Bu gece bir ara Whole Foods'a gidebilir misin? - Evet.
Y potitos, pero para eso tendrás que ir al supermercado.
Mama. Ama onun için VVhole Foods'a gitmen gerekir.
Para anunciar sus caramelos, Hershey Foods gastó un mero U $ S 200 millones internacionalmente.
Hershey Foods uluslararası düzeyde 200 milyon dolar harcadı.
Dice que trabaja en la caja del Caravan Foods.
Karavan Yemekleri'nde çalıştığını söyledi.
Caravan Foods.
Karavan Yemekleri.
¿ Podrías pasar por la tienda y comprar chocolate para Maya?
Dinle. Eve gelirken Whole Foods'a uğrayıp Maya için çikolatalı turta alabilir misin?
Estamos en Whole Foods Market.
Tüm Gıdalar Pazarı'ndayız.
Esto es Whole Foods Market.
Burası Tüm Gıdalar Pazarı.
Es Whole Foods Market.
Burası Tüm Gıdalar Pazarı.
lba a trabajar a Whole Foods Market, donde trabajo. Entonces hallé a una mujer que lloraba.
Tüm Gıdalar Pazarı'nda ilk çalışmaya başladığımda ağlayan bir kadın gördüm.
Llama a Natalie de Comida Gloriosa y dile por cuadragésima vez que no quiero dacquoise. Quiero tartas de compota de ruibarbo.
Glorious Foods'dan Natalie'yi ara ve kremalı pasta istemediğimi söyle.
Así que estamos hablando de problemas serios. - Hido High Foods.
Yani Ojai Gıda'da ciddi bir zimmete geçirmeden bahsediyoruz.
El distribuidor de Primary Foods acaba de llamar, y quiere rebajar el precio en el supermercado de 29 a 15 dólares por botella.
Temel Gıdalar'dan baş dağıtıcımız aradı, süpermarket fiyatlarını şişe başı 29 dolardan 15 dolara çekmek istiyorlar.
Primary Foods sólo quiere competir.
Temel Gıdalar sadece rekabet etmeye çalışıyor.
Ojai Foods.
Ojai Gıda.
La única cosa que no pude encontrar fue la comida Scully, 100 % orgánica, toda natural, tortas de arroz y soya.
Bulamadığım tek şey, Scully Foods % 100 organik, tamamen doğal soyalı pirinç keki.
Me encontré a Allan... en Whole Foods.
Ben de Allan'a koştum. Her şeyimle.
Tocaba canciones en Valley Foods.
Valley Foods'un orada müzik çalardı.
El gerente de Valley Foods que me dio la dirección... me dijo que Ray sale a las 5 : 00.
Valley Foods'taki müdür Ray'in adresini verdi ve dedi ki mesaisi saat 5 : 00'te bitecekmiş.
¿ Y éste es el camión que usa para repartir el pan a Valley Foods?
Ve Valley Foods'a ekmek teslimi yapan kamyon bu?
Hago una entrega en Valley Foods a la misma hora cada día desde el año pasado.
Son bir senedir her gün Valley Foods'un ekmeklerini aynı saatte teslim ediyorum.
Tu sabes, incluso despues de haber perdido Ojai Foods, lo he hecho
Ojai'yi kaybetmeme rağmen yinede başardım.
Ojai Foods, no?
Ojai foods, değil mi?
Quiero la otra mitad en participaciones de Ojai Foods.
Kalan yarısını Ojai Gıda hissesi olarak istiyorum.
Tendrás un cheque por la mitad en un mes, y serás accionista oficial de Ojai Foods.
Bir ay içinde yarısı için bir çek alacaksın ve... resmi olarak Ojai Gıda hissedarı olacaksın.
Ojai Foods, ¿ Le puedo ayudar?
Ojai Gıda, nasıl yardımcı olabilirim?
- Ojai Foods.
- Ojai Gıda.
Por favor espere, Ojai Foods, dígame, por favor espere.
Lütfen bekleyin. Ojai Gıda, daima taze. lütfen bekleyin.
Ojai Foods, buenos días, espere un segundo.
Ojai Gıda, daima taze. Bekleyin Lütfen.
Escucha. Comprarás todas mis acciones en "Ojai Foods"
Ojai Gıda'daki tüm hissemi alacaksınız.
Pero lo cierto es, que no existiría Walker Landing sin Ojai Foods.
Ama gerçek şu ki, Ojai Gıda olmadan Walker Arazisi olmaz.
Considerando que todo el riesgo es nuestro, hemos pensado que lo mejor sería que Ojai Foods y Walker Landing se fusionaran.
Üzerimizdeki tüm riski hesaba katınca,... Ojai Gıda ile Walker Landing'in birleşmesinin en iyisi olduğunu düşündük.
No tengo intención de controlar al milímetro Ojai Foods.
Ojai'yi yönlendirmek gibi bir niyetim yok.
En el caso de Ramírez contra Gro Plus Foods Incorporated... fallamos a favor... del demandado, Gro Plus Foods.
Ramirez'lerin.Gro plus Yiyecek şirketine karşı açtıkları davada, Savunmayı haklı bulduk, Gro Plus Yiyeceği.
si tu decides que las divisiones internacionales de Parmalat, Luxottica, Campbell Soup,
ya size General Foods, , Bird's Eye, Campbell's Soup, Chevron Oil, Lever Brothers,
Porque tengo ese raro recuerdo de estar siendo despedido de Ojai Foods.
çünkü ben Ojai Gıda'dan çıkarıldım.