Funyuns translate Turkish

Y... aros de cebolla Funyuns.

Ve... funnyuns...

Sólo le dí unas golosinas y unas papitas y unas palomitas de maíz rosadas, y unos aros de cebolla Funyuns- -

Ona sadece biraz şeker, biraz cips... ve biraz patlamış mısır ve biraz Funyuns -

Ahora tengo que comer Funyuns.

Şimdi soğan halkası yemek zorundayım!

Marie, Funyuns.

Marie, soğan halkası!

Dime algo. ¿ Cuántas Funyuns puede consumir alguien como tú en un viaje por carretera?

Pekala, şunu açıkla. Senin gibi minicik bir kadın, küçük bir yol seyahatinde ne kadar abur cubur tüketebilir?

No mido ocho pies de altura, y no creo que lo... puedas llamar ensalada si tiene Funyuns adentro.

Boyum 2,5 metre değil ve bence içinde soğan halkası varsa ona salata denmez.

Yo soy Funyuns.

Soğan halkası benim.

¿ Cómo va a reaccionar al saber que la primera vez que le dije "Te amo" ... en realidad te lo decía a ti y a tu bolsa de papas fritas?

Ona ilk "seni seviyorum" dediğim de aslında bunu sana ve bir torba Funyuns'a dediğimi öğrendiğinde nasıl tepki verecek?

Y ya no comes más papas fritas, así que está bien.

Ve artık Funyuns da yemiyorsun bu yüzden çok da garip değil.

Bueno, digamos, por ejemplo, que te gustaría una bolsa de aros de cebolla. Tienes que ir al que está en Las Palmas.

Şöyle diyelim, mesela, sevdiğin bir çanta Funyuns için Las Palmas'takine gitmelisin.

Digo, ¿ A quién no le gustan los aros de cebolla?

Yani, kim Funyuns sever ki?

Pero sólo para que sepan, los aros de cebolla no son frituras.

Ama bilesin diye söylüyorum, Funyuns aslında cips değil.

- Shawn, suficiente de aros de cebolla.

- Shawn, Funyuns konusunu kapatır mısın?

- Funyuns.

- Evet, Keyso.

- Funyuns.

- Keyso.

Viví lejos de Funyuns y del Sr. Pibb.

Funyuns ve Mr. Pibb ile geçinmiştim.

Con gasolina y moteles, si solo comemos funyuns, doscientos cincuenta dólares.

Benzin, moteller ve eğer sadece Funyun mısır cipsi yersek, 250 dolar.

¿ Qué pasa con los Funyuns?

Bu Funyun'lar da neyin nesi?

¡ Oiga! ¡ Se le terminaron los Funyuns!

Funyuns kalmamış!

"Funyuns".

"Funyuns."

- Me Coge una bolsa doble de Funyuns.

- Bana iki paket soğanlı cips al.

- Y me agarro algunos Funyuns mierda!

- bana biraz soğanlı cips getir!

Sabes, si quieres algo más fuerte que eso vi funions en la máquina expendedora.

Ondan daha sert bir şey istersen otomatta Funyuns olduğunu gördüm.

Funions, sí.

- Funyuns, evet.

Funions...

Funyuns.

- Srta. Pope, le di cereal.

- Bayan Pope, ona Funyuns verdim. - Teşekkürler.

¿ Contentos?

Funyuns mu?

¿ Está bien si me llevo estos Funyuns?

Gevrek almam sorun olur mu?

- No, no, nada de Funyuns.

- Hayır, gevrek yasak.

Hablaba en serio acerca de los Funyuns.

Gevrek konusunda ciddiydim.

Sra. Newman, si no abre la puerta ahora mismo no habrá más Wasabi Funyuns.

Bayan Newman, kapıyı şu saniye açmayacak olursanız atıştırmalıklarınızı keserim.

¿ Botanas? ¿ Soda Berrinche?

Funyuns cipsi, Tantrum içeceği mi?

Jengibre, plátanos, botanas.

Zencefil, muz, Funyuns cipsi.

Tendríamos que haberle pedido unos aros de cebolla.

Keşke Funyuns sipariş etseydik.

No vas a comer aros de cebolla 1600 metros bajo tierra.

Yeryüzünden aşağı 1,5 kilometre inince Funyuns filan alamazsın.

Comeremos unos aros de cebolla.

- Funyuns alacağız.

¿ Cómo esperan pasar la Prueba de Fitness Presidencial cuando lo único que hacen es sentarse en sus enormes traseros mientras se tocan una frente llena de granos sin duda causados por consumir una... sin duda causados por consumir una bolsa entera de Funyuns de una sentada?

Tüm yaptığınız tek seferde bir paket soğan halkasını yemekten kaynaklanan sivilce dolu alınlarınızla koca popolarınızın üzerinde oturmakken Başkanlık Sağlık Testi'ni nasıl geçeceksiniz?

Funyuns.

Funyuns.

Parece como Funyuns.

- Soğanlı cipse benziyor.