Translate.vc / Spanish → Turkish / Ganž
Ganž translate Turkish
170 parallel translation
Creo que ya sŽ porque ganŽ.
Düşündüm de neden kazandığımı biliyorum. Güle güle.
Das sind die Opfer der britischen Mordbuben, die dieses gemeine Verbrechen ganz bewusst begangen haben.
Bu aşağılık suçu işleyenler ne yaptıklarının farkında olan İngilizlerdir.
Un indio alto, de 90 kg se escapó junto a Albert Ganz.
Biri yerli. 1.80 boyunda. 90 kg. kadar. Diğeri Albert Ganz.
Un indio y el prisionero Albert Ganz.
Biri yerli, diğeri Albert Ganz.
- Ganz, por favor.
- Ganz, yapma.
Su verdadero nombre es Albert Ganz.
Otelden parmak izi aldık. Gerçek adı Albert Ganz.
Tenemos rastros de tu pistola y esto es de la primera arma que usó Ganz.
Bu Ganz'ın kullandığı ilk silah.
Un indio que trabajó con Ganz hace unos años.
- Birkaç yıl önce Ganz'la çalışan şu kızılderili.
Un segundón como tú, no ayudaría para nada contra Ganz.
Senin gibi ikinci sınıf bir suçlunun Ganz'la hiç bir işi olamaz.
Ganz estará en la cárcel por dos años más después que yo salga.
Ganz mı? O hapiste. O benden iki sene sonra çıkacaktı.
Puedo ayudarte a agarrar a Ganz pero me tienes que sacar de aquí primero.
Ganz'ı yakalaman için yardım ederim. Ama önce beni buradan çıkaracaksın.
Quiero joder a Ganz tanto como tú, y no tenemos tiempo que perder.
Ganz'ı senin kadar çok istiyorum ve ikimizin de çok zamanı yok, değil mi?
- Sácame de aquí.
- Ganz'ı istiyorsan, beni çıkartırsın.
Te tengo hasta que Ganz esté encerrado o muerto.
Ganz'ı ölü yada diri yakalayana kadar, benim sorumluluğumdasın.
Si Ganz se escapa, te vas a lamentar de haberme conocido.
Eğer Ganz elinden kaçarsa, beni tanıdığına pişman olursun.
Tenemos que ver a un tipo llamado Luther.
Luther adında bir çocuğu göreceğiz. Ganz'da peşinde olmalı.
- Estoy buscando a Ganz.
- Ganz'ı arıyorum.
Creo que sabes dónde está Ganz.
Onun yerini bildiğini düşünüyorum.
Si logramos algún resultado, te das la espalda y me dejas tirarme unos culitos.
Eğer içeriden Ganz'ın telefonunu ya da ölü bir kızılderiliyi bularak çıkarsak, yarım saatliğine iş tutmama izin vereceksin.
- ¿ Qué es lo quiere Ganz?
- Ganz boş yere kaçmadı.Neyin peşinde?
Yo mismo me haré cargo de Ganz.
Ben Ganz'la yalnız da baş edebilirim.
Quiero saber qué trato existe entre Ganz y tú.
Ganz'la aranızda neler döndüğünü öğrenmek istiyorum.
Si Ganz se queda con mi dinero, te lamentarás de haberme conocido.
- Eğer Ganz paramı alıp kaçarsa beni tanıdığına pişman olursun. - Şimdiden pişmanım.
- Ve a buscar a Ganz.
- Ganz'ı aramaya gitsene sen.
Sabía que Ganz no saldría en años.
Bıraktım ama Ganz uzunca bir süre içeride olacaktı.
Se dice que perdiste a Ganz por segunda vez.
Uzun da bir geceymiş.Diyorlar ki, Ganz'ı ikinci kez kaybetmenin yanında, siyahi...
- ¿ Dónde está Ganz?
- Ganz nerede?
- Es el modo de coger a tipos como Ganz.
- Tek yapmamız gereken, Ganz'la buluşmasını beklemek.
Pude haber hecho eso pero quiero agarrar a Ganz tanto como tú.
Bunu yapabilirdim ama Ganz'ı senin kadar çok istiyorum.
Cinco muertes en el caso de Ganz, y vuelas un autobús por un presidiario negro.
Şimdi elimde beş tane ceset var ve sen işe yaramaz, zenci bir mahkumu düşünüyorsun.
- Ganz se escapó con mi dinero.
- Bir dakika. Ganz bütün paramı alıp kaçtı.
Ni Ganz, ni el indio.
Ne Ganz'dan, ne yerliden.
Debes de saber, Reggie, que si te pones en contra mía vas a perder.
Bunu bilmeliydin, Reggie, Ganz'a kafa tutarsan, kaybedersin.
Danke schön, danke schön! Ich bin ganz... cómodo, compañero.
Teşekkür ederim, teşekkür ederim çok rahatım dostum.
Cherry Ganz, agente.
Cherry Ganz, memur.
Ganz y yo le robamos $ 500.000 a Iceman. Todavía está molesto.
Ben ve Ganz, yarım milyon dolar yürüttük Buzadam'dan.
Cherry Ganz.
Cherry Ganz.
Es el hermano de Ganz.
Benim Ganz'in kardeşi.
Él hace quedar a Ganz como Gandhi.
O, Ganz'i tıpkı Gandhi'ye benzetmişti.
Ganz dijo que su hermano se tiraba a una perra llamada Ángel.
Ganz, kardeşinin, Angel adında bir fahişeye takıldığını söylemişti.
La mujer de Ganz vive en el Hotel King Mei.
Ganz'in hatunu King Mei Hotel'de yaşıyormuş.
Ganz, Richard. Miembro de la banda la Hermandad Motorizada del Oeste.
Ganz, Richard. "Batı Kardeşliği" motorcu çetesinin üyesi.
Ganz.
Ganz.
- Es el hermano de Albert Ganz.
- Şu, Albert Ganz'ın kardeşi.
Wheeler me golpeo contra Ganz.
Wheeler beni Ganz fırlattı.
Ganz salio girando.
Ganz spin attı.
Ese idiota de Ganz me tiene cubriendo cuatro cuentas... y mi asistente está afuera.
O salak Ganz 4 hesap ile uğraştırdı beni. Ve asistanım da çıkmıştı.
Bueno, si rememoro las clases de apreciación musical del profesor Ganz... Bach era un genio de la polifonía...
Müzik yeteneğini Profesör Ganz ile geliştirmesine rağmen,... Bach'ın harika bir müzik yeteneği vardı.
He metido mi primer catéter Swan-Ganz.
Ve ilk Swan-Ganz kateterimi yaptım.
Le colocarán un catéter Swan-Ganz... para vigilar la presión del corazón.
Kalp ve ciğerindeki basınç için Swan-Ganz kateteri takacaklar.
Dr. Ernst, me están llegando unas ondas extrañas del Swan-Ganz.
Dr. Ernst, 2 numaralı hastanın solunum cihazından çok garip bazı sinyaller alıyorum.