English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Garage

Garage translate Turkish

744 parallel translation
Creí que iba a terminar viviendo con la gente de la montaña hasta que este oso Teddy de hombre me acogió en el garage de su local.
Hayatım boyunca o tepedeki insanlarla kalacağım sanmıştım ta ki şu dağ adamı gelip kendi tamirhanesinde düzeltene kadar.
Conozco un tipo que tiene muchos que sobraron del Ejército. Garage Triple-A.
Elinde savaştan kalma bir sürü araç olan birini tanıyorum.
Llama al garage. Diles que manden una grúa.
Bir çekici göndermelerini söyle.
Ven a buscarme al garage justo a medianoche.
Partiden sıvışıp benimle tam gece yarısında garajımda buluş.
LESTER BLAINE Irene Lo tengo. Un plan que no puede fallar. Escápate de la fiesta y reúnete conmigo en el garage justo a medianoche.
Benimle tam gece yarısında garajımda buluş.
Irene sale hacia el garage, 23 : 40 Lester llega a casa de Irene, 00 : 00 Vuelvo a mi casa, 00 : 20
4 ) Irene garaj için evinden ayrılıyor. 23.40 5 ) Lester, Irene'in evine varıyor. 00.00 6 ) Evime dönüyorum. 00.20 7 ) Irene garajdan ayrılıyor. 00.30
Irene sale hacia el garage, 23 : 40
4 ) Irene garaj için evinden ayrılıyor. 23.40
Irene abandona el garage, 00 : 30
7 ) Irene garajdan ayrılıyor. 00.30
- Trabajaba en un garage.
- O eskiden arabaları hurdaya çevirirdi.
Está en el garage sobre el triturador.
Orada garajda duruyor.
Sí, pero dice que entraron dos personas en el garage.
Garajdan iki kişinin çıktığını görmüş.
¿ Garage?
Garaj mı?
En el garage.
Garajda.
A los quince años yo era mecánico en el garaje Laborde y ahora yo soy el dueño.
15'imdeyken Laborde Garage'da çalışırdım. Şimdi ise dükkanın sahibiyim.
- Soy el piloto de pruebas del garage Randall.
Ben, Vandel garajında deneme sürücüsüyüm, küçük hanım.
Papá se llevó el bote a las 8 : 15, así que el garage está vacío.
Baba, 8.15'de tekneyle gitti, yani garaj boş.
Mientras conversamos, en tu garage estàn instalando esto, gentileza de George Halas y los Bears.
Biz konuşurken bunları garajına kuruyorlar. George Halas ve takımın hediyesi.
- Me temo que rompí el freno. Oh no. La estación Esso de Willie es el único garage lo sé, y cierran a las 6 : 00..
- Willie'nin Esso istasyonu tek tamirhane ve 6 : 00'da kapanıyor.
Esta en el garage.
Garajda.
Lo puse en el garage para cuidarlo. Quiero decir...
Korumak için garaja koydum.
¿ Podrían darme un aventón al garage más cercano?
Beni en yakın tamirciye bırakabilir misiniz?
- En el garage.
- Aralkdaki garajda.
Cuando su ligue estaba bien sujeto pecó, sin siquiera salir del garage.
Sevgilisi emniyet kemerini takmıştı ki eleman daha garajdan bile çıkmadan günaha giriverdi.
- solo voy al garage, por unas cosas.
- Malzeme yükleyeceğim, o kadar.
La señora Sally me dió cinco dólares por limpiarle detrás el garage, Y me dió melocotones también.
Bayan Sally bana garajını temizlediğimden ötürü 5 $ verdi ve bir de bu şeftalileri.
- Vivía arriba del garage.
- Garajın üzerinde kalırdı.
Salió al garage.
Ve garaja gitti.
Un día de pronto veo frente a mí una casa de $ 150.000 dólares y tres autos en el garage, una piscina, jardineros y me pregunté a mí mismo, "¿ Por qué?"
Değer yargılarım değişti. Bir gün, 150 bin dolarlık evime garajdaki üç arabaya, yüzme havuzuna ve bahçıvanlara şöyle bir baktım ve "Neden?" diye sordum kendime.
Esta es la llave del garage... donde la víctima va todos los días a las 7 : 30 en punto... manejando un Volvo verde, patente 292 BX 74.
İşte garajın anahtarı... kurban her akşam tam 7.30'da garaja giderdi... 292 BX 74 plakalı, yeşil Volvo.
¡ Abajo, en el garage!
Aşağıda, garajda!
Son las 9 : 00. El cuidador del garage acaba de sacar el auto de un cliente.
Her zamanki gibi saat 9'da, otopark görevlisi bir müşterinin arabasını getiriyor.
Aún con un embotellamiento terrible en 15 minutos se llega del garage al hospital.
Trafik çok sıkışık olsa bile, Jiménez'in alındığı otoparkla hastanenin arası en fazla 15 dakika sürer.
Se que no me vas a creer esto... pero esas cosas estuvieron acá, en el garage... ¡ Me van a atrapar!
Buna inanmayacaksın ama o şeyler burada, garajdaydılar ve beni yakalayacaklardı.
Tuve que llamar al garage para que me ayuden.
Garaja telefon edip tamirci çağırmak zorunda kaldım.
Corriste hacia el garage, Avergonzado de ti mismo, buscando esta mano, Queriendo detruirla para siempre, a este mal en tí.
Garaja koştun, kendinden utanmış bir halde, eline bakıp içindeki bu şeytanı sonsuza kadar yok etmek istedin.
Puso primera en vez de reversa atravesó la pared del garage y cayó al mar.
Vitesi karıştırmış, garaj duvarını aşıp doğruca denize girmiş.
... rompió la pared de su garage y se hundió en el mar de Malibú.
#... garaj kapısını devirip, Malibu'nun dalgalarına gömülmüştü.
Nadie entró por el garage.
Garajdan da kimse girmemiş.
Billy está trabajando en el garage.
Billy garajda çalışıyor.
Esta en el garage.
Tamirhaneye bakalım. Tamirhane.
Saldremos por el garage.
Garajdan çıkacağız.
Deberíamos empezar a usar el garage.
Otoparkı kullanmaya başlayalım mı?
Ayudo a mi padre a limpiar el garage.
Babamın garajı temizlemesine yardım edeceğim.
- Mira, siento lo del Garage.
- Bak, garaj kapısı için gerçekten üzgünüm.
Ven, ayudame a empujarlo hasta el garage.
Gel. Şunu garaja itmeme yardım et.
Esta es otra cosa que ocurre cuando buscas cosas. ¿ Han notado alguna vez cuando están buscando algo, que pueden estar afuera en el garage y de vez en cuando van de regreso adentro y buscan donde seria raro que la cosa esté?
Garajdasınızdır, ara ara çıkıp geri gelir kaybettiğiniz şeyin, olması gerektiği yeri kontrol edersiniz.
Irán directo desde el garage a la casa y buscarán en la repisa de arriba, "No, aún no regresa."
Üst çekmeceye açarsınız, yok, daha dönmemiş.
Están convencidos que San Antonio les traerá de vuelta las llaves mientras están en el maldito garage.
Siz garajdayken Aziz Anthony'nin anahtarları getireceğinden eminsinizdir.
De ahora en más no entrarás al garage.
Şu andan itibaren, garaj yasak.
Papá reventó el garage tiró todo a la vereda.
- Babam garajı dağıttı,... herşeyi yola attı.
- Está en el garage.
- Garajda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]