English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Garza

Garza translate Turkish

773 parallel translation
Tienes que tener ojo de garza y trabajar a millón.
Dikkatli olmalı ve hızlı çalışmalısın.
Holden, la "Garza".
Holden'in "Balıkçıl" ı.
¿ Hay alguna objección en que Frankie se lleve la "Garza" a Sheerness?
Genç Frankie'nin Balıkçıl'ı Sheerness'e götürmesine bir itirazınız var mı?
La garza.
Balıkçıl.
Una garza? Todavía pretende ir al Crater de las Agujas?
Heron, İğneler Çukuru'na gitmeye hala istekli misin?
- VRESTIN : Garza!
Heron!
Y no muy lejos de ahí vivía una Garza de gran nariz.
Aynı yerde uzun mu uzun burunlu bir de balıkçıl.
La Garza dió una mirada a la Grulla y se rió para si misma :
Balıkçıl bazen turnaya bakıp, kendi kendine gülerdi :
¡ Quizás debería pedir la mano de la Garza!
Balıkçıla evlenme mi teklif etsem?
Señora Garza, ¿ está en casa?
Bayan balıkçıl evde mi acaba?
No Garza...
Olmaz, balıkçıl!
Al oir esas palabras, la Garza se fue muy lejos.
Balıkçıl gitti.
"Muy bien Señorita Garza, estoy de acuerdo en tomarla como mi esposa"
Peki, balıkçıl, alacağım seni kendime.
Con esas palabras la Grulla volvió la espalda y la Garza se alejó.
... dedi ve çıktı işin içinden turna. Balıkçıl gitti.
Hay una forma de decir barca, roca, bruma, rana, cuervo, granizo, garza, crisantemo, que incluye todo.
Kayik, kaya, sis, kurbaga, karga, dolu, balikçil, krizantem demenin hepsini kapsayan bir yolu vardir.
Estaba haciendo una foto sin saber que en el siglo XV, Basho había escrito : "El sauce contempla al revés la imagen de la garza."
Basho'nun, 15.yy'da "... basasagi görür salkim sögüt, yansisini balikçilin... " diye yazdigini bilmeden, fotograf çekiyordum.
Cuando sopla viento sur, se distinguir un halcón de una garza.
Rüzgar güneyden estiğinde atmacayı balıkçıldan ayırd etmesini bilirim.
Cuando sopla el viento sur sé distinguir la garza del halcón.
Rüzgar güneyden estiğinde, atmacayı balıkçıldan iyi ayırırım.
Le paso al Capitán.
Seni Kaptan Garza'ya bağlıyoruz.
- Soy el Capitán Garza.
- Şef Ryback, Kaptan Garza.
Garza blanca.
Beyaz turna kuşu.
El chico es Angelo Garza.
Adamın adı Angelo Garza.
La mayor parte del tiempo, esta garza del sol está bien camuflada y discreta.
Bu güneştavuğu çoğu zaman iyi kamufle olur ve göze çarpmaz.
El río está continuamente trayendo trocitos comestibles al alcance, y la garza del sol vive de ellos.
Nehir sürekli olarak yenebilen parçacıkları yakın mesafelere taşıyor ve bu güneştavuğu onlarla beslenir.
Y también la garza del sol.
Güneştavuğu da.
Si la garza piensa conseguir algo, deberá asustar a los demás.
Eğer güneştavuğu bir şeyler almak istiyorsa, diğerlerini kaçırmak zorunda kalacak.
Cuando la desesperación ante el mundo Crece en mí Voy a tumbarme donde el pato Descansa con su belleza sobre el agua Y come la garza real
Ne zaman dünyaya duyduğum ümitsizlik İc ¸ imde büyüse Uzanır yatarım bütün güzelliğiyle Suda dinlenen ördek Ve balıkçılın yemlendiği yere.
Una clase de garza.
Bir tür balıkçıl.
DEPTO. DE MARINA GARZA CIUDAD DE LONG ISLAND, QUEENS SÁBADO, 10 DE FEBRERO
Marina Garza'nın Dairesi 10 Şubat Cumartesi
Diego Garza.
Diego Garza.
- A Diego Garza.
Diego Garza'yı bulmayı umuyorum.
Diego Garza figuraba en el registro como mestizo, una mezcla de dos etnias,
Diego Garza'nın ölen arkadaşı gibi melez olduğunu gösteren ekip listesini gördün mü?
¿ Y si Diego Garza estuviera escondido porque sabe lo que están tramando porque es el único que no se ha contagiado con este virus?
Belki Diego Garza bunun için saklanıyor. Çünkü neyin peşinde olduklarını biliyor. Ne yaptıklarını biliyor çünkü uzaylı virüsüne yakalanmamış olan tek kişi o.
¿ Dónde está Garza?
Garza nerede?
yo, Mulder y Diego Garza, que quizá esté desequilibrado.
Ben, Mulder ve Diego Garza adında biri. Ama akıl sağlığı yerinde değil.
- ¿ A quién?
- Diego Garza'yı.
AC-3 "Garza Blanca"
AC-3 Akbalıkçıl
Garza Blanca 2.
Akbalıkçıl 2.
Garza Blanca 3 alejándose.
Akbalıkçıl 3 menzil dışına çıkıyor.
¡ Garza Blanca 3 derribada!
Akbalıkçıl 3 isabet alıp düştü!
Estábamos buscando una garza real, y me mareé y sentí un hormigueo.
Hayır.Bir balıkçılın peşindeydik. Birden başım döndü ve karıncalanma hissettim
Garza Blanca Uno y Dos, a sus puestos.
Akbalıkçıl Bir ve İki, acil havalanın.
Garza Blanca Cuatro, atraiga a Godzilla fuera del área.
Akbalıkçıl Dört, Godzilla'yı bölgeden uzaklaştırın.
Garza Blanca regresando a base.
Akbalıkçıllar üsse dönüyorlar.
Acabo de viajar a Alaska para ver a la garza azul.
Alaska Mavi BalıkçıIı'nı görmek için oraya kadar gittim.
Hogar de la garza azul, el pelícano marrón y mi favorito, algo llamado las rosas del pantano.
Mavi Balıkçı ve Kahverengi Pelikan'ın vatanı. Bir de benim favorim Bataklık Gülü'nün vatanı.
Te has convertido en una garza.
Balıkçıl kuşuna dönüştün.
Dr. Carlos Garza.
Doktor Carlos Garza.
Creo que alguien puso al Dr. Garza en exposición.
Sanki biri Doktor Garza'yı sergiye çıkarmış.
Garza.
- Balıkçıl.
Si debo morir hirviendo, yo la Garza, que sea en el agua clara, para aliviar el dolor de mi hijo.
Çocuğumun acısını hafifletmek için...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]