Gatorade translate Turkish

Oh, Gatorade? Sudoku?

Enerji içeceği, sudoku.

Te ayudaría, pero el delantero no está para repartir Gatorade.

Yardım ederdim ama oyun kurucunun Gatorade'den sarhoş olmasına izin veremeyiz.

iQuieres un poco de Gatorade, papá?

Enerji içeceğini ister misin baba?

Una mujer conduce 560 km... se toma sólo un momento para tomar un litro de Gatorade... y consigue una diana con más aciertos que la mía.

Kadın 560 kilometre yol geliyor,... ancak bir litre enerji içeceği içecek kadar dinleniyor. Ama benden isabetli atış yapıyor.

"¿ Por qué no le echas el cubo de Gatorade a Marty Benson?".

" Gatorade ( sporcu içeceği ) kutusunu neden Marty Benson'ın kafasına dökmüyorsun?

Claro. ¿ El tipo que echó el Gatorade que mató a Marty Benson?

Tabii. Marty Benson'ı öldüren Gatorade kutusunu kafasına dökmesini söylediğim adam.

¿ Quién le dijo que le echara el Gatorade a Marty Benson?

Gatorade'i, Marty Benson'ın kafasına dökmesini kim söyledi, sanıyorsun?

No creerías las mujeres que están esperando allí... con toallas y Gatorade.

İnanmayacaksınız ama kadınlar, ellerinde havlularıyla, orada bekliyorlar.

- Voy a coger un Gatorade.

- Dante bir Gatorade kapıyorum.

- Si coges un Gatorade, todos querrán uno.

Tamam mı? - Eğer bir Gatorade kaparsan, herkes kapar.

- ¿ Quién los pagará?

- Eee'si o Gatorade'leri kim ödeyecek?

Como si nos fuesemos a tirar sobre los Gatorade.

Ya aniden Gatorade'lere koşarsak.

¿ Todavía tengo un Gatorade gratis, no?

Hala Gatorade'ler beleş, değil mi?

- Sí, un Gatorade.

Evet, bir Gatorade.

- ¿ Qué ha pasado con los Gatorade? - Exacto :

- Hey, tüm Gatorade'ler nerede?

Agarra tu Gatorade y compramos una hamburguesa en el camino.

Gatorade'ini al, yol üstünde bir Big Mac atarız ağzımıza.

Una vez me tomé casi cuatro litros de refresco sin respirar.

Ben bir keresinde hiç nefes almadan 4 litrelik Gatorade'i içmiştim.

El Gatorade es mejor.

Gatorade çok daha iyi.

Gatorade no sólo quita la sed, sino también sabe mejor, tonto.

Gatorade sadece susuzluğunu gidermiyor, ağzının tadını da düzeltiyor, seni salak!

- Gatorade.

- Gatorade.

- ¡ Gatorade!

- Gatorade!

¿ Qué es lo que ustedes quieren de mí? Sabes, soy alérgico a la suciedad, hierba, bases y Gatorade.

Bu, onları yemeğe davet etmekse salla gitsin.

cerveza, Gatorade. Jugo. ¿ Té helado?

Bira, Gatorade meyve suyu, buzlu çay.

¿ No podrían sólo ponerse bebida una a la otra?

- Sanki birbirlerine Gatorade fışkırtsalar olmuyor.

Mientras ibas por un Gatorade para echártelo encima,

Sen enerji içeceği aramaya çıktığında Kenny geldi.

- ¿ Qué bebes? - Gatorade.

- Ne içiyorsun?

Dámela.

- Gatorade. Gerçekten mi?

¿ Gatorade ya hace vino?

Gatorade şimdi de şarap mı yapıyor?

Cuando corría por la pared..... de verdad corría por la pared recuerdo a la enfermera diciendo : "Necesitas Gatorade".

Duvarda koşarken, gerçekten koşuyordum. Hemşire şey dedi, " İcecek ister misin?

Oh, y Gatorade tiene nuevo sabor. azul.

Oh, Getorade'in yeni bir çeşidi var. Mavi.

¿ podrías darme más Gatorade?

Bana yemekte sporcu içeceği bulabilir misin?

¿ Es Gatorade?

Gatorade mi?

De hecho, sólo vine a buscar unas Gatorade.

Aslında, sadece biraz Gatorade almak için döndüm.

- Algo como el Gatorade.

Daha çok sporcu içeceği gibi.

Comí un poco de dulce de maní y tomé algo de Gatorade.

Fıstık ezmeli tatlı ve Gatorade.

Solía servir Gatorade en los partidos de fútbol.

Futbol maçlarında enerji içeceği dağıtırdım.

Te llena la cantimplora de Gatorade... te lleva a pasear al perro y te pinta el porche.

Bu çocuğun... on parmağında on hüner var.

Tienes dos paquetes de Ruffles, una galleta salada, una barra de Twix y un Gatorade.

İki paket Ruffles, bir çubuk kraker, Twix ve bir de Gatorade'in var.

Antes que nada, nosotros no tenemos gaseosas aquí. Pero tenemos Gatorade.

Öncelikle biz burada gazlı içecek satmıyoruz.

¿ Puedo ver su limonada un momento?

Gatorade var. Limonatayı görebilir miyim?

Sí, tomaré otro Vodka con Gatorade.

Evet, bir tane daha Everclear ve Gatorade alırım.

¿ Quieres algo de refresco? ¿ Un gatorade?

Zencefilli gazoz veya Gatorade ister misin?

Vamos a necesitar gatorade y un par de bolsas de hielo.

Biraz Gatorade * ve birkaç paket buza ihtiyacımız var.

Está bien, ve por un Gatorade al mini-bar, o algo así.

Tamam, mini-barda Gatorade falan var mı, baksana.

Y no quiero verlos con ese Gatorade tomándolo como si fuera Kool-Aid.

Pas çalışın. Kool-Aid gibi Getorade içtiğinizi... ... görmek istemiyorum.

- Necesito Gatorade o algo así.

- Gatorade ya da başka birşey ister misin?

¿ Quién se tomó todo el maldito Atorada?

Tüm bu Gatorade'i kim içti? !

Conseguía Gatorade para los chicos.

Çocuklara enerji içeceği hazırlıyordum.

¿ No quieres tomar Gatorade?

Şey ister misin? Gatorade?

Suele venir a comprar Gatorade tras los partidos.

Maçlardan sonra Gatorade almak için gelir.

Gatorade y caramelos a sus hijos.

Kekler, Gatorade ve şeker gibi kaliteli yemekler sunuyor.