Translate.vc / Spanish → Turkish / Glacier
Glacier translate Turkish
42 parallel translation
- Lo recogí justo debajo del Glacier Pass.
- Buzul Geçidi'nin az aşağısında buldum.
Tomé el Glacier Express a Shiltone lo cual es hermoso en una manera que no puedo describir.
Glacier Ekspres ile Shilton gittim, tarif edemeyeceğim kadar güzel bir yolculuktu.
mi mujer.
Bu benim eşim, Glacier.
Glacier!
Dayan, Glacier!
chicos... he traído agua caliente.
Üzgünüm... Glacier-san, sıcak su getirdim.
Glacier-san va a morir!
Ağabey! Glacier-San ölecek!
Glacier-san?
İyi misiniz, Glacier-San.
Glacier!
Aferin! Aferin, Glacier!
tendremos que subir ahora en el dia!
Boğaza git... ve Hindistan'ın Siachen Glacier'ı kaybetmesi için çalış.
Su madre vive cerca, en Glacier Lake.
Bangor polisleri fotografa uyan birini buldu. Gerçek adı Erica Carter.
Pero aún no han podido contactarla.
Glacier Lake'te yaşayan bir annesi var. Henüz bağlantı kurmadık.
¿ Glacier Lake?
Glacier Lake mi?
¿ Cómo me transfiero a algún glaciar nacional?
Glacier'a nasıl transfer olurum ki?
Esto esta pasando en el Parque Nacional Glaciar.
Bu da Glacier Ulusal Parkı'nda olup bitenler.
En menos de 15 años, este será "El Parque Antes Llamado Glaciar".
15 yıl sonra burasının adı "Önceden Glacier Diye Bilinen Park" olacak.
Congelado en un pedazo de hielo. - Sep.
Glacier Körfezi'nde, bir buz kütlesinde donmuş halde ortaya çıkmıştı.
Podemos usar los caminos para incendios que los guardabosques usan en el Parque Nacional Glaciar.
Glacier Ulusal Park'ındaki bekçilerinin kullandığı acil durum yollarını kullanabiliriz.
El agua Glacier viene del agua corriente de Florida.
Glacier suyu, Florida'daki yeraltı suyu.
El asesino está manejando un Doles, así que revisa los MVu 350 y los Chevis Dars 4.500 del área.
Katil bir kamyonet kullaniyormus,... motorlu araçlar veritabanindan Glacier ve çevre ilçelerdeki Ford F-350'leri, Chevrolet 3500 ve Dodge 3500'leri bir arastiralim.
Estoy en el Motel Glacier y esto ha sido un placer.
Ben Glacier Gateway Oteli'nde kaliyorum,... ve tanistigimiza çok memnun oldum.
Está en un viaje de pesca en la bahía Glacier.
O Glacier Körfezi'nde buzda balık tutuyor.
He venido al Glaciar Ipsuit en Canadá, un remanente de aquellas antiguas capas de hielo, para tratar de comprender el desafío que enfrentaron nuestros ancestros.
Atalarımızın karşılaştığı zorluğu bir parça anlamak için, O eski buz tabakalarının bir kalıntısı olan Kanada lpsuit Glacier'a geldim.
Dos aguas Glacier con limón mediterráneo.
Bize iki Buzul suyu, Akdeniz limonlu olsun.
Una mitad a la deriva en un témpano de hielo en una bahía de glaciar la otra mitad en la cara de Norm Engerfelt con las palabras "Ano Botwin dice hola".
Yarısı Glacier körfezinde yüzen bir buzun üstüne dökülüp akıntıya bırakılacak,... diğer yarısı ise Norm Engerfelt'in yüzüne doğru "Göt Botwin'den selam" diyerek üflenilecek.
Ese lince ha rastreado mi esencia a través de todo el Arrecife Norte del glaciar de Peter.
O vaşak, Peters Glacier dağının kuzey sırtına kadar kokumu takip etti.
En el distrito de Glacier.
- Glacier semtinde.
Soy Vinessa Swelter informando en directo desde el glaciar Tegra, California.
Ben Vinessa Swelter... Tegra glacier, Kaliforniya'dan bildiriyorum.
El asesino conduce una camioneta dual. Busquemos en el Depto. de Vehículos Motorizados entre las F-350 y Chevrolet y Dodge 3500 de Glacier y los condados vecinos.
Katil bir kamyonet kullanıyormuş,... motorlu araçlar veritabanından Glacier ve çevre ilçelerdeki Ford F-350'leri, Chevrolet 3500 ve Dodge 3500'leri bir araştıralım.
Me hospedo en el hostal Glacier Gateway. Fue un placer.
Ben Glacier Gateway Oteli'nde kalıyorum,... ve tanıştığımıza çok memnun oldum.
Me aseguraste en cada etapa de planificación que es una conclusión inevitable que tu informe permitirá el desarrollo del proyecto del Glacier Hotel.
Planlamanın her aşamasında raporunun Buzul Otel projesinin geliştirilmesine izin verilmesinde kaçınılmaz sonuç olacağına dair bana güvence verdin.
¿ dará el informe la aprobación final para el proyecto del Glacier Hotel o no?
Buzul Otel projesi için rapor son onayı verecek mi yoksa vermeyecek mi?
No te iba a dejar construir el Glacier Hotel.
Buzul Otel'in yapımına izin vermeyeceğini.
¿ Cuánto has comprometido ya en tu Glacier Hotel?
Hâlihazırda Buzul Otel'in için ne kadar taahhüt ettin?
El del Glacier Hotel de Hildur.
- Hildur'ın Buzul Otel'i.
" Deseaba llegar a la Isla Glaciar para encontrar agua glacial pura, conocida por sus propiedades curativas.
Glacier Adasında iyileştirme özelliği bulunan buz suyunu bulmak gibi bir arzum vardı.
La carretera del Glaciar.
Glacier Yolu.
¡ Glacier!
Glacier!
¿ Al Glacier Park?
Buzul Parkı?
Sabes, conozco a un tipo que trabaja en el parque nacional de Glacier.
Glacier Milli Parkı'nda çalışan bir arkadaşım var.