Translate.vc / Spanish → Turkish / Glow
Glow translate Turkish
62 parallel translation
Esta sensación de calor que llevo adentro
# # This glow that feels so warm inside
"Moon Glow".
"Moonglow".
- ¿ Moon Glow?
"Moonglow" mu?
# Gusanito de luz, resplandece, resplandece #
# Glow worm, glimmer, glimmer #
# Brilla, gusanito de luz, resplandece, resplandece #
# Shine, little glow worm glimmer, glimmer, hey #
Skipper Joe y Sure Thing están perdiendo terreno en la recta opuesta.
Skipper Joe ve Sure Thing gerideler. Arka tarafta, beş boy geride, Moon Glow hızla geliyor.
Voy a mi limpieza de cutis... cuando mi madre esté terminando su Salt Glow... el cual terminará 10 minutos después que empiece mi tratamiento capilar... luego iré a los masajes Watsu seis minutos después de que ella regrese.
Onun masajı, benim bakıma girmemden on dakika sonra bitecek. Böylece "watsu" havuzuna, o yüz bakımına girdikten 6 dakika sonra gireceğim.
"A perfect orange glow." ( Un perfecto resplandor naranja )
"Kusursuz bir turuncu ateşti."
"A perfect orange glow." (... un perfecto resplandor naranja )
"Kusursuz bir turuncu ateşti."
"orange glow." (... resplandor naranja )
"turuncu ateşti."
Glow ry to the nude blowed keen guh
Glow ry to the nude blowed keen guh.
Nieve de invierno Como el fuerte brillo del verano
As in summers brightest glow
Es Glamour Glow.
Glamour Glow marka.
Tu camisa huele a JLo Glow.
Tişörtün J Lo Glow kokuyor.
Eso es para chicas lindas que se llaman Gina Marie que hornean galletitas y usan JLo Glow.
Bunları Gina Marie gibi isim olup J Lo Glow süren kızlar kullanır.
Turn off the lights, huh apaga las luces, huh And I'll glow, to the extreme y reluciré, hasta el extremo I rock a mic like a vandal que muevo el micro como vándalo
* Söndür ışıkları, parlarım ben aşırı * * Sallıyorum bir zorba gibi mikrofonu *
* Sentiré un calor * ( I will feel a glow )
# Bir sıcaklık hissedeceğim #
Brian Glow-atz.
Brian Glow-atz.
- You're rockin'a little glow.
- Parlıyorsun sanki.
¿ Te suena la canción "Glow Worm" de los Mills Brothers? ¿ Te dice algo?
Mills Kardeşler'in söylediği "Parlak Kurt" şarkısı bir şey hatırlatıyor mu?
Margot dice utilizando Jardín de Glow es la primera parada en el camino a feliz
Margot, simleri kullanmanın mutlu olmak için ilk şey olduğunu söylüyor.
Ella me mantiene molestando acerca de todo lo Jardín de Glow
"Garden of Glow" ödülü hakkında benle uğraşıyordu.
"La verdad detrás de Jardín de Glow Las mentiras de Margot Preston"
"Garden of Glow" arkasındaki doğrular. Margot Preston'ın yalanları.
Julie no era un representante del resplandor del jardín
Julie, "Garden Glow" temsilcisi değilmiş.
Ella estaba construyendo una especie de caso en contra de jardín de Glow
"Garden of Glow" hakkında bir dava kuruyormuş.
Todo el Jardín de operación Glow
Bütün bu "Garden of Glow" operasyonuyla alakalı.
Su madre era un representante de Jardín de Glow
Annesi "Garden of Glow" temsilcisiydi.
La mamá de Julie hipotecó todo para comprar un montón de inventario con la promesa de que el Jardín del glamour la haría rica
Julie'nin annesi, bir sürü ıvır zıvır almak için her şeyi ipotek ettirdi "Garden of Glow" un onu zengin edeceği sözüne aldanarak.
No exactamente en el Jardín de espíritu Glow, ¿ verdad?
"Garden of Glow" ruhunda değil sanki. Değil mi?
Se podía oír cada pequeña cosa lo que estaba pasando allí, incluyendo la amenaza de Julie a derribar Jardín de Glow
Aşağıdaki sesleri, ne olup bittiğini duyabilirdin Julie'nin "Garden of Glow" grubunu çökertme tehditini de.
Es más "Sassafras Glow".
Daha bir "Sassafras Glow"'a benziyor.
Es... Sassafras Glow.
Sassafras Glow degil mi bu?
Sassafras Glow... mézclelo, ¿ de acuerdo?
Sassafras Glow... Karistir gitsin.
Nos vemos en el escenario Glow
Glow sahnesinde buluşalım.
Sin señal en el escenario Glow.
KRYSTAL : Glow sahnesinde çekmiyor.
Esto... es GLOW.
Bu... GLOW.
Perdón, ¿ qué es GLOW?
Pardon, GLOW ne?
Y con ella, como siempre, su robot GLOW.
Ve yanında her zaman olduğu gibi güvenilir GLOW Robot.
Muchas gracias, robot GLOW.
Çok teşekkürler GLOW Robot.
Bienvenidos a GLOW, cariño.
GLOW'a hoş geldin bebeğim.
Y ahora el enfrentamiento final por la primera corona GLOW.
Ve şimdi de ilk GLOW tacı için son karşılaşma.
Producciones Bash Howard y Patio Town Inc. presentan, desde el Hotel Hayworth en Los Ángeles, California, a GLOW, las Hermosas Damas de la Lucha Libre.
Bash Howard Prodüksiyon ve Patio Town A.Ş. gururla sunar, Los Angeles, Kaliforniya'daki Hayworth Oteli'nde, GLOW başlıyor.
Les presento a la estrella de GLOW.
GLOW'un yeni yıldızıyla tanışmanızı istiyorum,
Bienvenidos al mundo de GLOW ".
GLOW'un dünyasına hoş geldiniz. "
- ¡ GLOW es mi idea! ¿ Y qué?
- GLOW benim fikrim!
Tú haces GLOW, y yo hago cualquier alocada película de viajes en el tiempo, o comedia sexual que quieras.
GLOW'u yap, ben de istediğin her deli, zaman yolculuğu olan, seks filmini yaparım.
GLOW, GLOW, así nos llamamos Somos mujeres luchadoras
GLOW, GLOW ismi bu Kadın güreşi, işte bizim oyun bu
GLOW
GLOW
GLOW, GLOW, GLOW
GLOW
Moon Glow está avanzando.
High Hat, Rooty-Tooty, Caliente ve Alibi başa başlar.
Señor Gloria... envía un rayo de luz celeste...
Glow-Ray...