Translate.vc / Spanish → Turkish / Grayson
Grayson translate Turkish
2,271 parallel translation
No sabría decirte, pero después de haber estado años en la mansión Grayson, aprendí una cosa.
Kesin bir şey söyleyemem ama Grayson Malikanesinin kapısında geçirdiğim onca yıldan sonra bir şeyi biliyorum.
Lo que es bueno para un Grayson, es bueno para todos, ¿ no?
Bir Grayson için iyi olan hepiniz için iyidir, değil mi?
Daniel, la última vez que hablaste para Nightline, acababas de pasar por un duro juicio por asesinato... y Grayson Global estaba al borde de la quiebra.
Daniel Nightline ile en son röportajında zorlu ve yorucu geçen bir cinayet duruşmasından çıkmıştın. Grayson Global finansal bir yıkımın eşiğindeydi.
En aquella ocasión juraste apoyo a tu padre, y aún así, últimamente ha habido rumores de que... lo desbancaste de su puesto en Grayson Global.
O zamanlar, babana tam destek yemini etmiştin ama son zamanlarda gelen haberlere göre Grayson Global'da ona bir darbe indirmişsin.
Pero tú no pareces compartir la política de transparencia... de los Grayson.
Ama yine de sen Grayson'ların şeffaflık politikasını paylaşıyor gibi görünmüyorsun.
Habiendo dicho esto, no se me ocurre un honor más grande que formar parte de la familia Grayson.
Bununla beraber Grayson ailesine katılmaktan daha büyük bir onur hayal edemiyorum.
Vas a ser una Grayson.
Sen de bir Grayson olacaksın.
A nombre de "Grayson".
"Grayson" adı altında.
Sr. Grayson, disculpe.
Bay Grayson, üzgünüm.
Para que conste, Sra. Grayson, ¿ está negando que abandonó a un niño de 6 meses llamado Patrick, para inscribirse en una academia de arte europea?
Doğrulamak için soruyorum, Bayan Grayson Avrupa'daki bir sanat okuluna kayıt olabilmek için Patrick adında 6 aylık bir oğlan çocuğunu terk ettiğinizi inkâr mı ediyorsunuz?
El Halcón era un asesor de Grayson Global. Edith Lee.
Falcon, Grayson Global için bir danışmandı Edith Lee.
Así que, cuando los Grayson necesitaron a un experto... que falsificara pruebas contra mi padre, contrataron a alguien de dentro.
Yani Grayson'lar babama karşı sahte kanıtlar yaratmak için bir uzmana ihtiyaç duyduğunda içeriden birini kullandılar.
Estaba viendo la entrevista a los Grayson en TV.
Grayson röportajını televizyondan izledim.
Alejar al niño mimado de su familia, Destruir a los Grayson desde dentro.
Altın çocuğu ailesinden ayırmak Grayson'ları içeriden parçalamak?
Quiero todo arreglado... para cuando me vaya de Grayson Global.
Grayson Global'dan çekilene kadar tüm işlerimin yoluna koyulmasını istiyorum.
- Ayúdame a hacerlo, porque no puede ser una coincidencia que entraras a trabajar aquí, dada la complicada conexión de Grayson Global... con ese vuelo, con David Clarke.
- Öyleyse açıkla çünkü Grayson Global'ın o olaya ve David Clarke'a olan karmaşık bağlantısını düşünce burada işe girmiş olman tesadüf olamaz.
Bastante inquietante... un empleado de Grayson recientemente despedido... asechando los pasillos de una subsidiaria.
Biraz rahatsız edici yeni kovulmuş bir Grayson çalışanının alt kuruluşun koridorlarında gezinmesi.
Después de los sellos necesarios, Nolcorp te puede salvar de la horca de los Grayson, y puedo volver a contratar.
Bazı lüzumsuzların işlerinden sonra Nolcorp, Grayson hakimiyetinden kurtulabilir ben de işe almaya devam edebilirim.
¿ Dónde está el primogénito de Victoria Grayson, Patrick?
Victoria Grayson'ın ilk oğlu Patrick nerede?
Conrad Grayson ha resultado ser un hombre adinerado de Wall Street... - que no entiende Main Street.
Conrad Grayson sıradan insanları anlamayan para babasının teki olduğunu kanıtladı.
- ¡ Mire a la cámara, Srta. Grayson! - ¿ Ha bebido demasiado, joven?
- Bir fotoğraf, Bayan Grayson!
Cuanto antes drenemos los fondos de los Grayson, antes podré convencer a Emily de que se marche conmigo.
Grayson'ların fonları ne kadar çabuk boşaltırsak Emily'yi o kadar çabuk benimle gelmeye ikna edebilirim.
Ahora todo lo que necesito es tu código de administrador, Sr. Tesorero.
Artık tek ihtiyacım olan senin admin kodun Bay Haznedar. Grayson İnsan Kaynaklarının seni görevden almadığını varsayıyoruz.
Y los Grayson se quedan sin nada.
Grayson'lar da hiçbir şeysiz kalır.
Por eso que querías resolver el enigma del Halcón. Para arruinar a los Grayson.
Demek bu yüzden Falcon'ın bilmecesini çözmek istedin Grayson'ları batırabilmek için.
La reciente revelación... sobre la enfermedad cardíaca del Gobernador Stoddard ha repercutido en el estado... y con neoyorquinos dirigiéndose a las urnas en cuestión de días, la noticia casi le asegura la victoria a su rival, Conrad Grayson.
Vali Stoddard'ın kalp sorununun açığa çıkması eyalete bir şok dalgası gibi yayıldı. New York'lular günler içinde anketlere akın etti haberler rakibi Conrad Grayson için neredeyse kesin bir zaferi...
Los Grayson están arruinados.
Grayson'lar battı. Ne oldu?
Los Grayson sabrán que fuiste tú.
Grayson'lar bunun senin işin olduğunu anlayacak.
Las pruebas que hay en ese portátil podrían encerrar a los Grayson de por vida.
O bilgisayardaki kanıtlar Grayson'ları ömürleri boyunca hapse tıkabilirdi.
- Los Geayson se quedan sin nada.
- Grayson'ların elinde hiçbir şey kalmaz.
Sí. Al final de la calle, en lo alto del edificio Grayson Global.
Evet, yolun aşağısında, Grayson Global'ın çatısında.
Pero a todo lo que accedimos fue a través del sistema central de la compañía, el cual no puedo tocar mientras los servidores de Grayson estén fuera de línea.
Ama her şeye şirketin ana sisteminden girdik ve Grayson'ların servisleri çevrimdışı olduğu sürece dokunamam.
Daniel, yo me mantendría alejado hoy de Grayson Global si fuera tú.
Daniel, senin yerinde olsaydım bugün Grayson Global'dan uzak dururdum.
Sr. Grayson, el helicóptero espera.
Bay Grayson, helikopteriniz bekliyor.
- He estado todo el día en Grayson Global.
- Tüm gün Grayson Global'daydım.
Sr. Grayson. Hemos encontrado a un hombre tratando de colarse por la puerta de atrás.
Bay Grayson arka kapıdan girmeye çalışan birini yakaladık.
NO ES SEGURO LLAMAR.
16 : 00'da Grayson Global'da buluşalım.
REÚNETE CONMIGO EN GRAYSON
Victoria ile konuştum Conrad'ın bilgisayarı bende.
Está en Grayson Global con Daniel para averiguar cuándo los servidores van a volver a estar en línea.
Daniel ile Grayson Global'da sunucuların ne zaman çevrimiçi olacağını öğrenmeye çalışıyor.
El hombre al que Takeda estaba vigilando estaba en Grayson Global fingiendo ser un informático.
Takeda'nın takip ettiği adam Grayson Global'da tekniker gibi dolaşıyordu.
Lo voy a recoger en Grayson Global dentro de unos minutos.
Birkaç dakika içinde Grayson Global'dan alacağım.
Hoffman no estaba en Grayson Global para arreglar sus servidores.
Hoffman, sunucuları onarmak için Grayson Global'da değildi.
Vale, Jack, no vayas a Grayson Global.
Pekâlâ, Jack, Grayson Global'a gitme.
Los Grayson.
Grayson'lar.
La Iniciativa acaba de mandar al infierno el edificio Grayson Global.
Girişim, Grayson Global'ı havaya uçurdu.
Ahora organiza un equipo para empezar a llamar a la familia y amigos de Grayson Global.
Grayson Global ailesini ve arkadaşlarını aramak için bir takım oluşturun.
Sr. Grayson, ¿ alguna teoría de lo que acaba de pasar?
Bay Grayson, ne olduğuna dair bir teoriniz var mı?
Conrad Grayson :
Conrad Grayson :
¿ Charlotte Grayson?
Charlotte, hadi ama.
Suponiendo que los del departamento de informática de Grayson... todavía no te hayan cancelado la cuenta.
Evet.
La gente se estará preguntando... Sr. Grayson.
Bay Grayson.