Gre - translate Turkish | Spanish-Turkish

Gre... ¿ Ha visto esto?

Bunu gördün mü? Evet.

Soy la guardiana del Gre'thor donde van los deshonrados cuando mueren.

Gre'thor'un bekçisiyim, şerefini kaybedenlerin, öldüklerinde gittiği yerin.

- Necesito entrar a un "gre".

- Sadece şu "Top" a katılmaya çalışıyorum.

¿ San... gre?

Ka... Kan bu!

Hans and Get... ¿ Hansel and Gretel?

Hans ve Gre... Hansel ve Gretel?

¡ Legh soh va gre'thor!

legh soH va Gre'thor!

Nuestras almas deshonradas son llevadas a Gre'thor.

Onuruna leke sürülen ruhlarımız Gre'thor'a alınıyor.

Y como castigo, me condenaron a llevar las almas deshonradas a Gre'thor.

Ve ceza olarak, onursuz ruhları Gre'thor'a götürmeye mahkum edildim.

Busco porqué mi madre siguió el camino al Gre'thor.

Annemin Gre'thor'a neden gittiğini buldum.

Si puedo aceptar la responsabilidad de su deshonra antes de que ella pase a través de las puertas del Gre'thor.

Gre'thor kapısından geçmeden önce annemi bir kurtarma şansım var.

Si lo hubieras entendido no iríamos camino al Gre'thor.

Eğer anlamış olsaydın, ben Gre'thor yolunda olmayacaktım.

No tengo ninguna intención de estar en el barco de la muerte cuando llegue a Gre'thor.

Bu gemi Gre'thor'a vardığı zaman burda olmaya niyetim yok.

Una vez que hayamos llegado a Gre'thor, y tú entres ahí la dejaré ir.

Öce Gre'thor'a varalım, ve kapıların içindesin, onu serbest bırakacağım.

Bienvenida a Gre'thor.

Gre'thor'a hoşgeldin.

Este no es Gre'thor.

Burası Gre'thor değil.

Los actos de B'Elanna, la han conducido a Gre'thor.

B'Elanna'nın günahları bizi Gre'thor'a götürdü.

Estoy estudiando para dar el examen de admisión.

GRE sınavı için çalışıyorum. Çok iyi.

Porque me estoy perdiendo un preparatorio de posgrado y un té con el bibliotecario.

Çünkü şu anda bir GRE hazırlık kursunu ve Branford kütüphanecisiyle çayı kaçırıyorum.

¿ Cómo... cómo está Greg?

Gre... Greg nasıl?

¿ Por qué escoges a la preciada hija de otros? Diciendo que es una fan y gre-gre-gre... ¡ aish!

Böyle şeyleri başkasının kızı için...

Nell tiene tu expediente de la universidad, tu tesis final, y los resultados de tus exámenes del GRE.

Nell senin transkriptini, tezini ve mezuniyet dereceni hazırladı.

Pero la verdad es que clavaba cualquier cosa que me pusieran enfrente : los de la universidad, la selectividad, el graduado escolar.

Aslında önüme ne koydularsa canına okumuştum ACT'ler SAT'ler GRE'ler.

¿ Quién eres? Tú no eres Gre...

Greta değilsin.

Sí, lo que tú digas, Gre...

- Tabii, öyle diyorsan öyledir...

- Re... gre... se... mos...

"Geri dönelim!"

Gre translate Turkish