Grunting translate Turkish

.

[Grunting]

.

[Grunting devam eder]

Usted lo sabe, Cuando está empujando y lanzando un gruñido all, desee...

Biliyorsun, o bütün iterek olduğunda ve grunting gibi...

Mejor me sueltas.

Iyi çöz beni. ( Grunting )

- ¡ Atención!

- Ten kulübe! ( Grunting )

- No es sólo acerca del reglamento, Jonathan.

( Sean grunting ) - Bu kuralların adil hakkında, Jonathan değil.

Si tu... presionas el gatillo, te vas a arrepentir toda tu vida.

( Grunting ) Ve sen... Eğer o tetiği çekmek ve dua edeceğiz yaptığını asla.

En el noroeste del Pacífico, un macho Triceratops busca su derecho al apareamiento.

[Triceratops grunting ] kuzeybatı pasifikte, Erkek triceratops çiftleşme hakları için mücadele etmekteler. [ Triceratops roaring]

Acurrucado cerca de un cadáver de Kronosaurus, el Saurornithoides fue protegido de lo peor de la tormenta.

[Bellows ] kronosaurus un cesedine sığınan Saurornithoidler güçlü fırtınadan korunmayı başardılar. [ Saurornithoidler kokluyor, grunting]

- [grunting ] viene encima. [ thud]

Hadi, hadi.

[grunting] - ow!

ow! Kes şunu.

- [grunting ] - Un segundo, estoy yendo a- - [ todo gasp]

Bekle bir saniye, Benin bi- -

Bueno, esto es una locura. Quizá deberíamos llamar...

- [grunting]

[Gruñidos]

[Grunting]

Es... Eureka.

Bu- - [thudding ve grunting] Ha! Eureka.

Ten cuidado, Sam, no puedes cargar ningún peso sobre esa pierna.

[Houston grunting] Consarn o Sam, o bacak üzerinde herhangi ağırlık koyamazsınız.

[gruñido]

[Grunting]

[gritos y gruñidos]

[Bağırıyor ve grunting]

[gruñido ] [ gritante ] [ gruñido]

[Grunting ] [ Bağırıyor ] [ Grunting]

[gruñido ] [ clanks metálicas ] [ gruñidos continúa ] [ golpes metálicos]

[Grunting ] [ Metal clanks ] [ Grunting devam ] [ Metal thuds]

- [Se ríe ] - [ gruñidos ] [ gruñido]

- [Gülüyor ] - [ homurdanıyor ] [ Grunting]

[gruñido ] [ gruñido]

[Grunting ] [ Grunting]

[clanks metálicas ] [ gruñidos continúa ] [ ruido sordo]

[Metal clanks ] [ Grunting devam ] [ Güm]

Cuidado Señora!

[Grunting] Hey, bayan, dikkat edin! Üzgünüm!

[grunting ] - Tranquilo, pacífico, relajado- - [ gasps] dónde es po?

Sakinlik, huzur, rahatlama- -

- [grunting] bien,

- Sağol, fang.

- [grunting] Hola-yah!

Hi-yah!

[grunting]

Ahh!

[bostezos ] [ grunting ] [ soplando nariz ] [ continúa soplar nariz]

Ooh!

[grunting] Ahora extender.

Şimdi uzatın.

lo conseguí! [grunting] lo siento.

Üzgünüm.

[grunting]

Oğlumu rahat bırak!

Necesitaremos refuerzos.

[grunting]

¡ Juan!

[Grunting] Juan!

Pon tu pierna por aquí.

[Houston grunting] buraya bacağınızı koyun.