English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Gruyere

Gruyere translate Turkish

41 parallel translation
Para cuando reposara en el centro terrestre, el interior de nuestro mundo se parecería a un queso gruyere.
Bu olaylar sonunda, Dünyadan arta kalanları İsveç Peynirine benzetebiliriz.
No debo usar gruyere otra vez, tiene demasiados agujeros.
Bir daha gravyer peyniri kullanmamalıyım. Çok fazla delik var.
Un trozo de Gruyere, un brandy...?
Biraz peynir, erik brendisi?
¡ Están dejándome el coche como un queso de Gruyere!
Arabamı İsviçre peynirine çevirdiler!
Seguro le llegó el olorcito de mi... queso Gruyere.
Sanırım Gruyères peynirimin kokusunu aldı.
- Pareces un queso gruyere.
İğnedenliğe benzemişsin.
Estábamos perforando el fondo... que es como un queso gruyere.
Bir zemin deliyorduk... peynire benzer bir yerdi.
Por ejemplo el hombre Gruyere?
İsviçreli Peynirci gibi mi?
No me gusta el Gruyere, Papi.
Ben İsviçre peynirini sevmiyorum baba.
No tiene Gruyere, dulce ; lo prometo.
İnan bana bunun içinde İsviçre peyniri yok.
Disculpando la referencia de la imagen... ¿ pero qué es eso como "gruyere" mohoso en la pierna?
Pardon peynir referansız için ama çürümüş peynirin bacakta ne işi var?
¿ Prefieres gruyere o gouda ahumado?
Bakalım. İsviçre peyniri mi istersin mantarlı peynir mi?
Tengo que probar el gruyere la próxima vez.
Gelecek sefer geldiğimde İsviçre peynirini tadacağım.
Por eso es que trajimos nuestro propio gruyere ( queso ).
Bu yüzden kendi gravyerimizi getirdik.
El secreto es fundirla con gruyere con una pequeña antorcha.
İşin püf noktası, Gruyere'i bebek kaşığıyla karıştırmada.
Y por eso le dije a Brad que haríamos tu especialidad : gruyere de macarrones y queso.
Ve Brad'e senin spesiyalini yapacağımızı söyledim. Gravyer peynirli makarna.
si la víctima de apuñalamiento, Tom Finnerty, estaba aquí de pie, en medio del fuego cruzado, ¿ cómo es que no está como un queso de Gruyere?
Bıçaklanan kurban, Tom Finnerty burada çapraz ateşin ortasında duruyorken nasıl olmuş da delikli İsviçre peynirine dönmemiş?
Como el cadáver de un coyote abandonado a un lado de la ruta por nueve meses con una orden de queso Gruyere derretido.
Tıpkı 9 ay boyunca, yolun kenarındaki, üzerinde peynir erimiş tilki leşi gibi...
Oh, es tan malo que huele a cadáver de coyote con queseo Gruyere derretido que ha sido abandonado a un lado de la carretera por nueve meses.
Tıpkı 9 ay boyunca, yolun kenarındaki, üzerinde peynir erimiş tilki leşi gibi.
¿ Ponemos gruyere?
Gravyer peynir koyalım mı?
¿ Sandwiches de gruyere?
Peynir kızartması mı?
Tenemos todos los favoritos de Holly... fusilli con gruyere, puré de cacahuete y conserva de mora en brioche.
Holly'nin sevdiği her şeyi yaptık gravyerli fusilli, tatlı çöreğin üstünde yer fıstığı püresi ve böğürtlen.
Queso Gruyere porque tu me ayudaste a gruyearme.
Gravyer peyniri... Çünkü beni gram gram sen büyüttün.
¿ Quizás un poco de gruyere mantecoso?
Belki de biraz yağlı gravyer peyniri?
¿ Pavo, tocino, queso Gruyere, chiles y anchoas con pan integral?
"Buğday ekmeğine hindi, jambon, İsveç peyniri kırmızı biber ve ançüez" mi?
Es "Gruyere", tío Danny.
- "Gruyere" Danny dayı.
Gruyere, Gryer, lo que sea.
- Gruyere, Gryer, her neyse işte.
- ¿ Queso Gruyere?
- Gravyer peynir mi?
Las balas calibre 5.56 podrían convertirla en un queso gruyere.
5.56'lık mermiler duvarları un ufak eder.
Bien, chicos, tenemos el famoso queso gruyere frito con salsa de langosta de Bryan.
Tamam, millet Bryan'ın mantarlı ıstakoz soslu meşhur peynirli kızartması geldi.
De cientos y cientos de millones, rodeados de todo ese queso Gruyere, chocolate, y buenos vinos.
- Yüzlerce ve yüzlerce milyon Gravyer, çikolata ve güzel şaraplarla çevrili.
No sé, es como un queso Gruyére.
Hiç bilmiyorum, durum aynı gravyer peyniri gibi.
Pollo frio, paté d'alouettes, salade de langoustine, gâteau de carottes et Gruyére...
Soğuk tavuk, paté d'alouettes, salade de langoustine, gateau de carottes et Gruyére...
Gruyére esta en Francia.
Gruyère Fransa'da.
He hecho unos palitos de queso gruyère.
Gerçek Gruyére ile çilekli pasta yaptım.
Pero no, un accidente de avión depende de la teoría del queso Gruyére.
Hayır, bir uçağın düşmesi gravyer peyniri teorisine bağlıdır.
Así es como es. Es el queso Gruyére.
Gravyer peyniri bu.
Sí, probamos con varias, pero tuvo sífilis a los ocho años y los pulmones le quedaron como queso Gruyére.
Evet, onlardan çok denedik, ama sekiz yaşından beri frengisi var,... ve ciğerleri de delikli İsviçre peynirine dönmüş.
Pavo con queso gruyere.
Hindili sandviç.
- Como tu interés en diseño de arte y artesanías, ingeniería ecológica el pez koi... y no olvides recetas de "una olla" caracterizadas por queso gruyere y / o a base de pavo.
Gruyere peyniri ve / veya hindi kıymalı tariflerini eklemeyi de unutma.
Creo que hay salsa gruyere. ¿ Tenemos higos?
Dolapta gravyer peyniri görmüştüm sanki. İncir var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]