Translate.vc / Spanish → Turkish / Grâce
Grâce translate Turkish
16 parallel translation
Iréis a Val de Grâce.
Bunlar şüphelilerin dosyası...
Hay unos estudiantes del ABC y una pandilla de indeseables.
Javert, siz Val-de-Grâce karakolundasınız. Orada bazı öğrenciler ABC Dostlarına dâhil ;
Puesto que obráis como si no tuvieseis una madre me voy a retirar al Convento de Val de Grace - ¿ lo habéis oído?
Annen yokmuş gibi davranacaksan eğer Val-de-Grâce'deki manastıra gideceğim. Val-de-Grâce dedim, duyuyor musun?
Si tienes problemas, ve a Val de Grâce. Me aprecian.
Bir şeye ihtiyacın olursa, Val-de-Grâce'i ara dahili 18.
Internado en hospital psiquiatrico militar de Val de Grâce.
Val de Grâce'deki Askeri Nöro-psikiyatri Hastanesine yatırıldı.
Aquí se lo ve arrodillado ante el joven soldado escogido para dar el coup de grâce.
Hitler, onu vurmak için seçilen genç ask erin önünde diz çök erk en görülüyor.
Un coup de grâce.
Bir öldürücü darbe.
¿ Un coup de grâce?
Öldürücü darbe?
- Un buen asado, un peso pesado.
- Coup de grâce. Büyük numara.
Pero esto no es nada comparado con mi plan... porque esta noche daré el "coup de grâce".
Ama bunların hiçbirisi, planladığım şeyin yanına bile yaklaşamaz. Çünkü bu gece, zirve yapacağım.
Es decir, hay un asesino en serie atacando a hermosas jóvenes en Notre-Dame-de-Grâce y tú vuelves sola caminando a casa.
Ortalıkta güzel kızlara saldıran bir seri katil var. Ve sen eve tek başına yürümek zorundasın.
Todo esto va seguido por el golpe de gracia... un cuchillo clavado por debajo de la barbilla.
Çünkü, bunu bir kez daha görsem fena olmaz. Bütün bunların ardından'coup de grâce'gelmiş çene altından bıçaklama.
Como si tu fueras a darle el coup de grâce, lo que sea que eso signifique.
Evet, sanki öldürücü darbe indireceksin de, ne demekse artık.
Coup de grâce.
Altın vuruş.
Je vous salue, Marie, pleine de grâce... [Dios te salve María, llena eres de gracia...]
Yüce Meryem, lütufla dolu,
Le coup de grâce.
Sonlandırmak. Son vuruşu yapmak.