Gypsy translate Turkish

El propulsor también es especial un Gypsy-Major.

Pervanesi de çok özeldir. Gypsy-Major marka.

La palabra inglesa "gypsy" proviene de Egipto.

Çingeneler arabistandan geliyor, Mısır'dan.

Billy Sunday, el reverendo Biederwolf, Gypsy Smith, y dos veces la hermana.

Billy Sunday, Peder Biederwolf, Gypsy Smith, iki kere de Hemşire Falconer tarafından.

Estuve en La Casa de las Tres Muchachas y la última temporada El Amante Gitano.

Lilac Time'ın turnesinden yeni döndüm. Geçen sezon "Gypsy Lover" ın Broadway versiyonunda oynayacaktım.

En Nueva York conduje un Gypsy Taxi.

New York'da bir çingene taksisi kullandım.

Este es mi perro Gitano y mi gato Tullio.

Bunlar da köpeğim Gypsy ve kedim Tullio.

¿ Quieres regresar con Gypsy Rose Lee?

Seks yapmak mı istiyorsun? Güzel.

Al final hasta canté algunas canciones jipíes.

"gypsy"'den beri böyle istek gelmemişti.

Gypsy. ¿ Listo, listo?

Gypsy, hazır mısın ha?

- Jugando con Gypsy.

- Gypsy ile oynuyorduk.

Vamos, Gypsy

Haydi Gypsy.

¡ No, Gypsy!

Hayır Gypsy!

- En el cesto - ¡ No, Gypsy!

- Hook shot. - Hayır Gypsy.

¡ Gypsy!

Gypsy!

Gypsy, no.

Gypsy hayır.

Ese es mi perro, Gypsy.

Bu da köpeğim Gypsy.

Hey, Gypsy.

Selam Gypsy.

Hola Gypsy.

Selam Gypsy.

- Aquí, Gypsy.

- Haydi Gypsy.

- Buen perrito, Buen perrito, Gipsy.

- Vaay. İyi köpek. Oğlum benim, Gypsy.

Billy, trae a Gipsy adentro, un instante.

Billy, Gypsy'yi gün içinde biraz buraya alsam.

Gypsy.

Gypsy.

Vamos a hacer tu juerga gitana, no hay problema.

Gypsy kutlamanı yapacağız, sorun değil.

¡ 15 mil al ave del gitano!

15 bin Gypsy için!

5 mil al gitano.

5 bin Gypsy için.

El gallo gitano es el favorito.

Gypsy horoz favori.

Era similar a la suya. es un verde Gypsy Maruti.

Yeşil Maruti Gypsy.

Es Gypsy Jill.

- Çingene Jill.

Es Gypsy Jill por el carril interno.

Büyük çekişme devam ediyor.

Durante este largo viaje fuera de las fronteras de la India, los términos "gitano, halab, Tsigane, bohémien, gypsy"... fueron utlizados para designar al pueblo Romaní.

Hindistan sınırları dışında yapılan bu uzun yolculuk esnasında Roman halkına, gitan, halab, çigan, bohem, gypsy adı verilmişti.

- El año que viene deberíamos hacer Gypsy.

- Gelecek sene Çingene'yi oynayalım.

Gypsy, tú y Manny...

Gypsy, çabuk! Sen ve Manny...

Gypsy. Vamos.

- Gypsy, gel.

Damas y caballeros, permítanme presentarles a Manto el Magnífico y a su encantadora ayudante, Gypsy.

Bayanlar ve baylar, Muhteşem Manto'yu sunmama izin verin... ve onun sevimli asistanı, Gypsy!

El Teniente Gypsy se presenta en su puesto.

Teğmen Gypsy görevi açıklıyor.

Cuando esté a salvo, Gypsy nos dará la señal.

Onu emniyete alınca, Gypsy'nin işaretiyle harekete geçeceğiz.

Creo que fue a desayunar a Gypsy.

Galiba Gypsy Cove'da kahvaltı edecekti.

Supe lo que pasó en Gypsy.

Gypsy'de olanları duydum.

Yo lo revisé, lo revisó mi padre, y lo revisó Gypsy en Hewes Brothers.

Kontrol ettim. Babam da kontrol etti. Hughes Kardeşler'de çalışan Çingene de kontrol etti.

Gypsy, tú los destrabaste.

- Bunları kendin kırdın.

Ahorré, y le compré el coche a Gypsy. Me hizo un buen precio. Así tuve el coche.

Para biriktirip Çingene'den aldım Benimle iyi bir anlaşma yaptı.

Hola Gypsy. No querría interrumpir...

- İşine engel olmak istemem.

. Nada es gratuito en casa de Gypsy.

- Nakit mi ödedi?

Al Blue Gypsy.

Blue Gypsy'ye.

¿ Por qué vamos al Blue Gypsy?

Neden oraya gidiyoruz?

No vamos al Blue Gypsy.

Biz gitmiyoruz.

Yo voy al Blue Gypsy.

Sadece ben gidiyorum.

Ahi viene el gitano.

Gypsy geliyor.

¿ y qué te parece Gypsy?

Bu arada "Gypsy" hakkında ne düsünüyorsun?

Gypsy me ha dicho que me la dejaría en alguna parte

Çingene, bir yere bırakacağını söylemişti.

Adelante, Gypsy, revísalo una vez más.

- Hadi Çingene.