Translate.vc / Spanish → Turkish / Ham
Ham translate Turkish
1,248 parallel translation
Porque tú eres mi novia. Si soy inexperto, ¿ no se reirán de ti?
- Çünki benim kızarkadaşımsın ham olursam onlar, sana da gülmeyecek mi?
"Nada está crudo, nada está maduro...."
"Hiçbir şey ham, Hiçbir şey olgun değil..."
"Porque nada está crudo, Nada está maduro...."
"Hiçbir şey ham, Hiçbir şey olgun değil..."
Cuando coges una papaya o un fruto con espinas y en la zarpa te pinchas cuidado la próxima vez.
Bir papaya aldığında Ya da bir kaktüs meyVesi Ham bir meyVe alırsan Bir dahakine dikkat et
Si soy indulgente contigo tengo que serlo con todos... y muy pronto, las almendras en la ensalada tendrán patas.
hayır ham. ". beşbin dolar mı? evet, adamım.
¿ Te gustaría una ham..?
Hamburger ister mi..
A pesar de las imperfecciones... más gente descubrirá a Pancho Villa... gracias a este crudo filme histórico... que a las miles de palabras escritas sobre su lucha... por liberar a México de los ladrones de guante blanco... los únicos que se benefician de la complicidad... con los intereses rapaces de los EE.UU.
Teknik kusurlarına karşın... bu ham, tarihi filmin görüntüleri sayesinde... daha çok insan Pancho Villa'yı tanıyacak. Meksika'nın açgözlü hırsız ağababalarına karşı verdiği... savaş hakkında yazılanlardan çok daha iyi anlatıyor onu. Bu ağababaları, gözü doymaz Amerika'yla... aralarındaki evlilikten kazanç sağlıyorlar.
El gusto es horrible, pero es mejor que nada.
Ham gibi, ama hiç yoktan iyidir.
Felicidad en estado puro bruto, natural, volcánico.
Saf, ham, patlamaya hazır sevinç!
Ai Ham Lae, tengo que entregarte una carta.
Ama sana bir mektubum vardı.
Ai Ham Lae!
Dirty Balls!
- El mío es Ham-Kam.
- Benimki Ham-Kam.
- Nunca oí hablar de él.
- Daha önce hiç duymadım. - Ham-Kam'ı duymadın mı?
¿ Ham-Kam?
Ham-Kam mı?
" Donde juega Ham-Kam, los días son victoriosos
Ham-Kam her nerede oynasa Muzaffer günleri vardır.
Y así cantamos nuestro estribillo Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam ".
O hâlde nakaratımızı söylüyoruz ; Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam
Podemos discutir acerca de Ham-Kam.
Ham-Kam hakkında da tartışabiliriz.
- Ham-Kam.
- Ham-Kam.
" Donde juega Ham-Kam, los días son victoriosos
Ham-Kam her nerede oynasa, Muzaffer günleri vardır.
Y así cantamos nuestro estribillo Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam.
O hâlde nakaratımızı söylüyoruz ; Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam
La pelota va de hombre a hombre en Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam ".
Top bir adamdan bir adama gidiyor. Ham-Kam, Ham-Kam, Ham-Kam
Suponemos que lo que robaron es sólo un agente precursor que necesita posteriores síntesis.
Neden ki? Çaldıkları şey, virüsün daha fazla sentez gerektiren bir ham hali olabilir.
como director y presidente of W. y H., acabas de cerrar una compañia que vertia basura demoniaca en la baia de Santa Monica, desterrado un clan de brujos piromanos a una dimensión infernal, y empezado un programa de acogida para niños cuyos padres han sido asesinados por vampiros.
CEO ve Walfram ve Hart'ın başkanı olarak Santa Monica Körfezi'ne ham iblis atıkları atan bir şirketi batırdın. Bir Pyro Warlocks klanını cehennem boyutuna gönderdin ve aileleri vampirler tarafından öldürülen çocuklar için bir gelişim ve bakım programı başlattın.
Parece que fuera ayer que comenzamos a inyectar siliconas en las mujeres.
Daha dün, kadınlara ham silikon pompalıyorduk.
Pon el altavoz. Cabe la posibilidad. Un traficante ha estado robando material para una bomba.
Olası - bir suikastçı, nükleer ham maddeye erişebilecek biri.
Lo siento... demasiado colesterol, lo que también significa que no hay tocino sólo una buena vieja saludable para el corazón Ham
Üzgünüm. Çok fazla kolesterol, bu da demek ki, artık pastırma da yok. Sadece kalp dostu, Jambon.
¿ No te lo comerías?
İnsanın onu ham yapası geliyor.
¡ Terminen con eso, señoritas! ¡ Corran!
Canını seven kaçsın hamımlar.
Firmado, Hiram Gummer ".
İmza, Ham Gummer. r.
Necesito algo menos pulido.
O çok düz. Benim istediğim daha... daha ham bir şey.
Si los rezos te gustan, si las peras te gustan
Dua etmek istersen edersin Ham armut istersen yersin
Me gustaría poner salsa barbacoa en ese trasero y...
O kıçın üzerine biraz sos döküp... ham, ham, ham.
Y por ese anhelo tan inmaduro, fue convertida en algo lleno de amargura - : una estatua de sal.
Ve bu ham düşüncede onun, tuzdan bir kütleye dönüşmesine neden olmuştu.
Lo bueno del sorteo de la Copa, es como una mezcla de suerte una oportunidad de enfrentar viejos rivales, como Cardiff o West Ham o si tienes mucha suerte, Millwall.
Kupa kurasının güzel tarafı şanslı bir çukur olması. Cardiff ya da West Ham gibi eski rakiplerin çıkma şansı var, veya gerçekten şanslıysan, Millwall.
Y éstos podrían ser West Ham, Cardiff, Arsenal, Stoken incluso Man United.
Ve bu takım West Ham, Cardiff, Arsenal, Stoken hatta Man United olabilirdi.
Mi padre me enseñó el arte de transformar el carbón y el mineral en hierro... y yo disfruto haciéndolo.
Babam bana maden kömürünü ve ham metali demire çevirmeyi öğretti. Ben de bunu yapmaktan zevk alıyorum.
Jaebok Ham ¿ Estás contento?
Jaebok Ham, mutlu musun?
Soy Ham un guapo de la calle Maljuk
Ben Ham Maljuk Sokağının sevimlisiyim.
Jaebok Ham
Jaebok Ham
¿ Quien es Jaebok Ham?
Jaebok Ham kim?
- Ham Sungwon
- Ham Sungwon
A partir de las pistas de producción... el diseñador de sonido Ben Burtt añadiría una nueva capa a la película.
Sesçi Ben Burtt, ham çekilmiş görüntülerdeki sesleri dikkate alarak filme yeni bir ses kanalı ekledi.
Una proyección privada del filme para los amigos de Lucas... no sirvió para reforzar su confianza.
Fakat, Lucas filmin ham halini çok yakın arkadaşlarını özel bir gösterimde sunduğunda sonuç kötüydü.
Y que nada grave ocurra con el fabuloso jugador en aquella época, el tratamiento era una bolsa de agua caliente era una pomada que había en la época y una toalla caliente.
Kendi, kendime meyvayla nasıl antrenman yapabilirim diye sordum. Ham olanlarla şut, olgunlarla teknik....
Al estallar la guerra contra Alemania, el editor inglés Charles Ridley... reeditó las mismas tomas para ridiculizar a Hitler.
Müttefikler Almanya ile savaşa girdiğinde, İngiliz kurgucu Charles Ridley... aynı ham görüntüleri kullanarak Hitleri aptala çevirdi.
¿ Por qué sigues con lo mismo?
Ham meyveyi koparırsan ne olur?
La gente descubre que uno es HAM, y creen que eres psicópata.
İnsanlar sizin erkekten dönme olduğunuzu öğrendiklerinde, sizin sapık olduğunuzu düşünürler.
Este equipo es un poco burdo, pero está bien.
Biraz ham ama iyi.
Lap, lap, lap...
Ham ham.
Estos ejercidos demostraran ser fructíferos.
Garavel hocam, bu meyvalar ham ya.
Aquí, aquí, ahora.
Thornton, sana Le Havre'daki ham pamuk fiyatını söylemiş miydim?